Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İş yaratmak
Devlet iş mi yaratır...
Belediyeler istihdam yaratmakla mı uğraşırlar...
Ya özel sektör?
...
Kavramlar ile boğuşarak geldik günümüze. Kurumlar arası görev ve paylaşım, etkileşim ve uyumun yerine “her yapı birbirinden bağımsız, herkes kendi görevini yapsın, diğerlerine karışmasın” anlayışını dayattık.
Tam da bu anlayış ve uygulamalar önümüze kalıcı bir işsizlik olgusunu getirdi. Getirmekle kalmadı, işgücü piyasasının tüm genetik yapısını da bozdu.
Nasıl mı, açıklayalım!
***
An itibarıyla, resmi rakamlar işsizlik oranını yüzde 14.7 ve buna karşılık gelen işsiz sayısını da 4 milyon 730 bin kişi gösteriyor. Söz konusu oran, en son yaşanan küresel kriz sonrası eriştiğimiz, işsiz sayısı ise ekonomi tarihimizin gördüğü en yüksek seviyede...
Detaylar birkaç önemli noktayı vurgulamamızı gerektiriyor...
Toplam işsiz sayısı tarımda çalışanların sayısını aştı...
İşsizler ordusu sanayi sektöründeki istihdam büyüklüğüne yaklaştı...
Kriz dönemlerinde hane halkı davranışını yansıtan kadınların emek arzı oranı yerinde saydı...
Uzmanlık ile mesleğin buluşması anlamına gelen “kaliteye ve etkinliğe dayalı istihdam”daki azalış ve işsizlikteki artış kalıcı hale geldi.
***
Her biri başlı başına büyük sorun ama kadınların emek arzının, tüm istatistiki zorlamalara rağmen, hâlâ yüzde 34’ler seviyesinde bulunması en basit açıklaması ile ekonominin artık istihdam yaratma gücünü ve “zaten iş bulamam yaklaşımı” ile kadınların işgücüne bile girme gayret ve düşüncesini kaybettiğini göstermektedir.
Verilerin bir de arka yüzü var tabii. Çoğu zaman bu yüz, görmediğimiz bazı gerçekleri söylemeye çalışır. Bunlardan biri uzmanlığın çalışma alanı ile buluşması olgusudur.
Bir mühendis muhasebe alanında, bir ekonomist tarlada ve bir uçak mühendisi bankanın hazine bölümünde istihdam olanağı bulmuşsa, o işgücü piyasası etkin ve verimli değildir ve kaliteye bağlı işsizlik mevcuttur. Kriz döneminde bunun yansımasını en çok da işteki durum ve ekonomik faaliyetlerine göre istihdam edilenlerde görürüz. Örneğin, ekonomik sürecin gereği olarak günümüzde sanayi, tarım ve inşaat sektörlerinde çalışan sayısı aşırı bir şekilde azalırken, hizmetler sektöründe artması, uzmanlık ile çalışma alanının buluşmadığının açık bir yansımasıdır.
***
Kadın emek arzındaki seviyeyi ve işsizlerin tarımda çalışanları aştığı gerçeğini bu son olgu ile birleştirdiğimizde, sorunların kısa zamanda çözülemeyeceğini ifade etmek zor olmasa gerek.
Belediyeler iş yaratır mı?
Ülke refahının en önemli mikro yansımalarını bölgesel kalkınma sürecinde görürüz. İfade edilenlerin aksine, yerel yönetimlerin birçok proje ve planda olduğu gibi, istihdam yaratma ve uygulama alanlarında da rolü büyüktür. Öyle ki, sokaktaki suç oranını azaltmadan eğitime, çocukların gelişiminden kültürel faaliyetlere, yatırımlardan sosyal refahın iyileştirilmesine kadar olan tüm süreçlerde yerel yönetimler daha etkin rol oynarlar...
En önemlisi de nedir biliyor musunuz?
İnsan sermayesini şekillendiren, gelişmenin en önemli yüzü olan kadınların toplum yaşamına dokunmasını sağlamak!
Bunu da en etkin bir şekilde yerel yönetimler yapar!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'