Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Üniversite
Hoşgörü, sevgi, saygı, kardeşlik, misafirperverlik, doğruluk ve yardımlaşma gibi toplumsal değerler hayatımıza ışık tutar.
Bu değerler kalkınmanın anahtarı ve ülkenin yolunu belirleyen gerçek pusuladır. Sadece bu mu? Hayır tabii... Güzel insan olmanın da temel göstergeleridir...
Kurumlar ve işletmeler bu sürecin neresinde sorularını duyar gibiyim bu arada. Onları da unutmayalım tabii. Değer kavramı uyulması gereken normları verdiğine göre, kurumlar da tıpkı bireyler gibi aynı grupta değerlendirilmelidir.
Örneğin devlet kurumları... Onlar halka sağlıklı bilgi ve hizmet vermekle sorumludur. Sorumluluğun içine istediğiniz alt değeri yerleştirebilir, onlardan bu değerlere göre karşılık beklersiniz. Beklenti ise doğruluk, güler yüzlü ve zamanında hizmet ile şeffaflık üzerine kurulmuş özellikleri içermelidir.
Doğruluk, diğer anlamıyla hakikat belki toplumsal değerlerin çatısını oluşturur. Harvard Üniversitesi logosu üzerinde de yazar hem de tane tane... VE RI TAS diye.
Doğruluk, hakikattir anlamı.
Çok derin içeriğe sahiptir anlayana...
Dahası dünyanın en iyilerinin başında gelen bir üniversitenin logosunun tamamını büyük puntolarla kaplaması da doğal olarak diğer tüm üniversitelere örnek olması bakımından çok ama çok önemlidir. Hakikat toplumsal değerlerden epey bir ayrılır... Bilgi ve onun akışının temel felsefidir, temel taşıdır.
Liyakatin genetik yapısının özelliklerini belirler... Bu özelliği ile ülkenin kalkınması ve ekonomik büyümesinin ne olması gerektiğini ortaya koyar. Algı yönetimini ve yalanı ortadan kaldırır. En kutsal değerlerin siyasetin aracı olmasını engeller...
Ve en önemlisi de bu değerleri kendi getirisi ve amacı için kullanan kurum ve işletmelerin yalanını, foyasını ortaya çıkarır.
Biz de çok örneği var bunların. En büyük örneği de Atatürk Rönesans’ı ışığında ilerlediğini vurgulayan bir kurumun makyajının dökülmesi ile sonuçlanan sahteliğidir. Sadece bu mu? Tabii ki değil. Bir sürü var bunlardan.
Sahte profesörlük dağıtırlar. Yabancı dil bilmeyen, hiçbir yayını olmayanları arka kapıdan dolanarak yaparlar hem de. Çok açık nedeni vardır hepsinin. Ucuz, kendilerine tabi, düşünmeyen, gününü harcayan bir takım yaratmak. Görmezler kaliteyi ayaklar altına aldıklarını çünkü yine getirilerini en yükseğe çıkarıyorlardır.
Onların başındaki YÖK’de kalite kurulu olmasına rağmen gözlerini kapatır tüm bu olumsuzluklara.
Sonunda ne olur biliyor musunuz?
Gerçeği konuşanlara, halka doğru bilgi verenlere yani hakikati vurgulayanlara soruşturma açarlar. ENAG örneğinde olduğu gibi.
Acizliktir bu.
Ülkeye ihanettir...
Sonuna kadar VE RI TAS.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza