Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Dava Açıp Haksız Çıkarsanız 'Zam' Ödersiniz!
Vergi borçları vadesinde ödenmediği zaman vergi dairesi cebren, yani zorla tahsil hükümlerini uygulamaya başlar. Düzenleyici yasa, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’dur. Buna göre, cebren tahsil, “ödeme emri” tebliği ile başlar.
\nVergi borçluları, idarenin tüm işlem ve eylemlerine olduğu gibi ödeme emrine de dava açma hakkına sahiptir. Bu hak hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir.
\nAncak, 6183 sayılı kanunun 58. maddesinde, ödeme emrine açılan davanın kaybedilmesi durumunda yüzde 10 “haksız çıkma zammı” ödeneceği belirtilmiştir. Yani size tebliğ edilen 100 bin TL vergi borcunu içeren bir ödeme emrine karşı dava açar ve bu davayı kaybederseniz, 10 bin TL haksız çıkma zammı ödersiniz. Bu, ödemedeki gecikmenin cezası olarak kabul edilen gecikme zammına ilave olarak ödenen bir zamdır.
\nBazı idare ve vergi mahkemeleri haksız çıkma zammının anayasaya aykırı olduğunu iddia ederek kanun hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne dava açmışlardı.
\n“Dava açar kaybedersem yüzde 10 zam öderim” korkusunun “hak arama hürriyeti”ni zedelediği savunuluyordu.
\nAslında bu doğru bir düşünceydi. Vatandaşın hakkını yargı yoluyla özgürce arayabilmesinde bu tür sınırlayıcı hükümlerin bulunmaması gerekir.
\nHaksız çıkma zammı benzeri bir düzenlemenin İcra İflas Kanunu’nda da bulunduğu, bu nedenle kamu alacakları için de bulunması gerektiği düşünülebilir. Ancak, İcra İflas Kanunu uyarınca yapılan ilamsız takiplerde ödeme emrine açılan dava, alacağın takibini durdurmaktadır. Oysa ki, 6183 sayılı kanuna göre açılan davada alacağın takibine devam edilir. Bu nedenle özel alacakların takibinde uygulanan haksız çıkma zammının, kamu alacakları açısından da uygulanması gerektiğini söylemek doğru olmaz.
\nSözün özüne gelirsek... Bizce, ödeme emrine açılan davanın kaybedilmesi ayrıca bir “zam” ödenmesini gerektirmemelidir.
\nAncak, ne yazık ki Anayasa Mahkemesi, 14 Mayıs tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan E:2009/83, K:2011/23 sayılı kararı ile “haksız çıkma zammı” uygulamasının devam edeceğine karar verdi.
\nAnayasa Mahkemesi, anılan kararda, “haksız çıkma zammı”nın hak arama özgürlüğünü engelleyen bir yönünün bulunmadığını ifade etmiştir.
\n6183 sayılı kanunun 58. maddesinde, ödeme emrine dava açma süresi ise 7 gün olarak belirtilmiş.
\nİdari Yargılama Usulü Kanunu’nda idare mahkemelerinde açılacak davalar için 60, vergi mahkemelerinde açılacak davalar için 30 günlük dava açma süresi öngörülmüşken, ödeme emri için 7 günlük süre öngörülmesi yine “hak arama hürriyeti”nin kısıtlanması olarak görülmüş ve Anayasa Mahkemesi’nde dava konusu edilmişti.
\nAnayasa Mahkemesi ise ilgili kararı ile 7 günlük dava açma süresini anayasaya uygun bulmuştur.
\n\n\nEski memurun
\n‘ikramiye’ sevinci
\n\n\nTürkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’na göre; emekli olduğu tarihte devlet memuru olan memurlara, en fazla 30 fiili hizmet yılı esas alınarak devlet memurluğunda geçen süre üzerinden her tam fiili hizmet yılı için emekli ikramiyesi verilir. Çalışmış ama emekli olduğu tarihte devlet memuru olmayanlara ise emekli ikramiyesi ödenmiyordu.
\nÖrneğin, 20 yıl memur olarak çalışıp istifa ederek ayrılan ve daha sonra SSK veya Bağ-Kur’dan emekli olan bir kişiye 20 yıllık memuriyet süresi için ikramiye ödenmemektedir.
\nHatırlanırsa; Anayasa Mahkemesi “Son defa TC Emekli Sandığı’na tabi görevlerden emekliye ayrılan ve...” ibaresini anayasaya aykırı bulmuş, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından bir yıl sonra yürürlüğe girmesini uygun görmüştü.
\nŞimdi 5997 sayılı Torba Kanun’la yapılan düzenleme bu konuyu açıklığa kavuşturdu. Tanım şöyle: “hizmet sürelerinin tamamı 5434 sayılı kanun ve/veya 5510 sayılı kanununun geçici 4’üncü maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi veya vazife malûllüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarların bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilecek.”
\nBu hükmün de yeniden Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi üzerine, 12 Mayıs 2011 Perşembe günü yapılan toplantıda alınan kararla; Emekli Sandığı Kanunu’nun 89. maddesinin değiştirilen birinci fıkrasının ikinci cümlesinin “Son defa bu kanun veya 5510 sayılı kanunun geçici 4’üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve ...” bölümünün anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildi.
\nBöylece eskiden bir süre devlet memurluğu yapıp SSK veya Bağ-Kur’dan emekli olanların da ikramiye alabilmeleri mümkün oldu. Hatırlanırsa bu köşede “Yüz binlerce emekliye dava yolu” ve “Eski memura ikramiye çilesi” başlıklarıyla iki kez konuyu gündeme getirmiştik.
\nAnayasa Mahkemesi son hükmüyle ilgili gerekçeli kararını bir süre sonra verecek. Dileğimiz, eski memurları mahkeme kapılarında süründürmeden bir çözüme kavuşturulmasıdır.
\n\n\n10 GÜN SSK’Sİ OLAN SAĞLIK
\nHİZMETİNDEN YARARLANIR MI?
\n\n\n\n1954 doğumlu bir yakınımın 1978 yılında 10 günlük SSK kaydı var. Prim ödeyip emekli olabilir ve sağlık hizmetlerinden yararlanabilir mi? Levent Hırdavatçıoğlu
\n\n
Eski yıllardaki gün boşluğu olan süreleri borçlanmak mümkün değildir. Bir sosyal güvencesi yoksa SGK’ye gelir testi yaptırmak suretiyle genel sağlık sigortası kapsamına girerek primli veya primi devlet tarafından ödenerek sağlık yardımı alabilir.
\n\n\nSORU - CEVAP
\n\n\nSorularınız için malicozum6ismmmo.org.tr adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek cevaplanacaktır.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması