Yazgülü Aldoğan

Kadınları niye sevmiyorsunuz?

30 Haziran 2022 Perşembe

Onca sıkıntı arasında bir de kadın olmanın derdi! Hep düşünmüşümdür bu adamlar bizi niye sevmiyor, niye bu kadar öfkeli, niye bu kadar şiddetli, niye bu kadar saldırgan? Niye küçük görüyorlar? Niye baskı uyguluyorlar? Niye görünmez olmamızı istiyorlar? Niye beynimiz ve bedenimiz üzerinde hâkimiyet kurmak derdindeler? Niye ille de örtünmeliyiz? Saçımızı göstermenin kime ne zararı var? Bedenimdeki bakamayacağım, istemediğim embriyoyu aldırıp aldırmamaktan kime ne? ABD’de anayasal hak olmaktan çıktı da sanki bizde hak diye mümkün mü? Git yaptır bakalım, yaptırabiliyorsan, devlet hastanesinde?

Tektanrılı dinler, muhafazakâr devlet, toplum, aile, niye kadına bu kadar müdahale ediyor, niye eşit haklara sahip ve özgür bir birey olduğunu kabul etmiyor? Ve kadına siyasal haklarını tanıyan ilk ülkelerden biri olan laik Türkiye Cumhuriyeti’nde hâlâ göstermelik bir bakan, göstermelik bir vali, göstermelik birkaç müdür. Kadının adı da yok, iktidarı da. Mevcut iktidarın kadına bakış açısı, eğitimli ev kadını, üreme aracı: Ana, eş. Suudi Arabistan prensi geldi, erkeklerle oturup konuştu. Erkeklerle yemek yedi. Erkek şarkıcı dinlediler. Ben Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanlığı döneminde gerçekleştirdiği Körfez Ülkeleri gezisine katılan bir kadın gazeteci olarak Suudi Arabistan’da kralın sarayında kaldım, sofrasına oturdum, basın toplantısında kendi ülkesinden kadınlar vardı; hatta krala soru sordum. Biz, kendi ülkemizde, Suudilerden daha mı gerideyiz? Pes!

CİNAYETLER VE CEZALAR

Kadınların eş seçme ve yaşam hakkı bile kısıtlı: Kadınları, birlikte olmak istemediklerinde, ya da birlikteyken ayrılmak istediklerinde öldürüyorlar. Katilleri hoşgörülüyor, cezalarının yarısı affediliyor. Pınar Gültekin’in katiline verilen “ağır tahrik” nedeniyle hafifletilmiş hapis cezası, bir utanç vesikasıdır! Katil, kadını elleriyle boğmuş, ama sağlıkçı olmadığı için ölüp ölmediğini bilemezmiş, öldü sanıp yakmış, ceza hafifliyor! Boğuyor, iple bağlıyor, yakıyor, üzerine beton döküyor, saklıyor. “Vicdanım rahat, pişman değilim” diyor ama hâkimler hâlâ onun için adeta gözyaşı döküyor! Oysa kendisine yıllarca tecavüz eden ve hamile bırakıp bir de dedikodusunu yapan adamın kafasını kesip köy meydanına atan kadına ağırlaştırılmış müebbet verdiler? Sıfır empati. Kadir Şeker, şiddete uğrayan bir kadını korumaya kalktı, adam onu öldürüyordu, kendini savunurken o onu öldürdü. Hayatı kaydı, yatıyor cezaevinde!

KİMİ SEVİYORLAR?

Erkeklerin kadınları sevmedikleri ve en çok da onlara eziyet ederken zevk aldıkları gerçeğine yaklaşıyoruz sonunda. Özellikle bu coğrafyada, başka yerlerde genellikle, erkekler erkekleri sevdiği için kadınları sevmiyor olmasın? Osmanlı’da yaygın, “Gece, yorgansız ve oğlansız yatılmaz” atasözünü ben uydurmadım. Haberlere bakın, cinsel taciz ve istismar, kadınlardan çok erkek çocuklarına yönelik gerçekleşiyor. Kadınları saklayıp evlere tıktıkları ve cinselliği üremekle bağlantılı düşündükleri için zevki birbirlerinde arıyor olmasınlar?

Ve bunun yanında güya korkuyorlar, ya biz de “LGBT” olursak? Yahu olmuşsunuz zaten!

Ortalıkta dolaşan videolar, dedikodular, davranışlar en sert erkekler için üretilen dantelli boxerları haklı kılıyor. Her kadın katilinin ruhunda örselenmiş bir çocuk, hemcinsine utandığı bir arzu duyan erkek olmasın? 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları