Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
GDO'lar ve Küresel Açlık
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), dünyada 1 milyar insanın aç olduğunu açıklamaktadır.
\nUluslararası kuruluşlar çeşitli sorunların çözümünü “özel günlere” bırakmıştır.
\nGıda ve Tarım Örgütü (FAO) de 16 Ekim’i “Dünya Gıda Günü” olarak kabul etmiştir.
\n16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde FAO’ya üye ülkelerde açlık, gıda üretimi ve tüketimi konuları üzerine yazılar yazılır, radyo ve televizyonlarda konuşmalar yapılarak okullarda dengeli beslenmenin “önem ve gereği” anlatılır.
\nÖzellikle geri kalmış ülkelerde, önlenemeyen nüfus artışı, beraberinde “işsizlik, yoksulluk ve açlık” getirerek dünyanın en önde gelen sorununu oluşturmuştur.
\nGünümüzün Afrika’sı açlık sorununun en yoğun yaşandığı bölgelesin başındadır. Afrika’nın bazı bölgelerinde, her üç kişiden birinin açlık sorunuyla boğuştuğu açıklanmaktadır.
\nHindistan, Çin, Kongo Cumhuriyeti, Endonezya, Pakistan, Bangladeş ve Etiyopya’nın “en kötü beslenen” ülkelerin başında geldiği aktarılmaktadır.
\nDünyadaki, “insan kalabalığı”, doğal dengeleri bozmuş, iklim değişikliğine ortam hazırlamıştır.
\nUzmanlar, önümüzdeki 20 yıl içinde yüzde 50 oranında artacağı kaçınılmaz görünen gıda gereksinimini karşılamanın olanaksız olduğunu açıklamakta ve gıda ürünlerinde GDO’lar aracılığı ile verimin yüzde 40’lara kadar artmasının gerektiğini vurgulamaktadır.
\nGDO (genetiği değiştirilmiş organizma), insanın ve insanlığın geleceğini yakından ilgilendirmektedir.
\nVerimlerini arttırmak için genleriyle oynanan ürünlerin, insan vücudunda özümsendikten sonra, gerek o insana, gerekse o insandan üreyen kuşaklara da neler aktaracağı bilinmemektedir.
\nUzmanlar, GDO’ların yalnızca gıda sektöründeki ürünleri değil, bu ürünler dışında, insanı da kapsayan başka canlıları da etkileyebileceği konusunu tartışmaktadır.
\nUzmanlar, GDO risklerinin değerlendirilmesinin doğru yapılmadığını vurgulayarak doğaya yönelik bir müdahalenin insan ve çevre sağlığına olabilecek etkilerinin kısa bir süre içinde tam olarak anlaşılabilmesinin mümkün olmayacağını, yaşanan deneylerin kanıtladığını da vurgulamaktadır.
\nGDO’ların çevresel etkilerini kısa dönemde tam olarak belirleyebilmenin ve denetleyebilmenin olanaksız olduğu aktarılmaktadır. Bu nedenlerle de organizmaların içinde bulundukları çok yönlü etkileşimin göz ardı edilmesinin, insan ve toplum hayatını “dönüşü olmayan” sürece sokabileceği kanısı yaygındır.
\nGDO konusunun, insanın ve insanlığın geleceğini çok yakından ilgilendirdiği, her geçen gün çok daha iyi anlaşılmaktadır.
\nGDO, boyutlarının çok kapsamlı ve değişik olduğu da değişik görüşlü bilim insanlarının açıklamalarından anlaşılmaktadır.
\nBir süredir, dünyanın doğal dengelerinin hızla değiştiği gözlenmektedir.
\nNe getireceği belirsiz deneylerle, insanoğlu geleceği bilinmeyen bir yöne doğru sürüklenmektedir.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama