AKP’nin yanında değilim! Terörist hiç değilim!

17 Mart 2016 Perşembe

Erdoğan açıkladı: “Akademisyen olması, gazeteci olması, STK yöneticisi olması, aslında o kişinin terörist olduğu gerçeğini değiştirmez. Bombayı patlatan terörist olabilir, ama o eylemin amacına ulaşmasını sağlayan bu yardakçılardır. (...) Birtakım çevreler yol ayrımı durumundalar, ya bizimle olacaklar ya da teröristin yanında yer alacaklar.”
Bu sözler üzerine ben de bir açıklama yapmak gereğini duydum.
Açıklayayım: Ben gazeteciyim. Bir değil, birkaç STK’nin kurucu üyesi ve yöneticisiyim. Sadece bugün Erdoğan söyledi diye değil, bu mesleğe girdiğim günden beri soluk alıp verdiğim her an bir yol ayrımında olduğumun, seçim yapmam gerektiğinin bilincindeyim.
“Ya bizimle olacaklar ya da teröristin yanında yer alacaklar” tehdidine karşı neyin, kimin yanındayım, kimin ve neyin yanında değilim tek tek, açık seçik belirtmeliyim.
AKP’nin ve Başkanı Erdoğan’ın yanında değilim ama terörist hiç değilim.
Tarih boyunca “Ya bendensin ya düşmandansın” tehdit, baskı ve ayrımcılığın neden olduğu şiddet, katliam ve kıyımlardan ders almamış olanların yanında değilim.
Nereden gelirse gelsin masum insanları öldürerek kendi düşüncelerini, isteklerini kabul ettirmeye çalışanların yanında hiç değilim.
Gezi olaylarında, Reyhanlı’da, Suruç’ta, Ankara Garı’nda, Merasim Sokak’ta, Kızılay’da, Diyarbakır’da, Sur’da, Cizre’de, İstanbul’da öldürülen her çocuğun, her gencin, her yetişkinin yanındayım.
Yukarıda adı geçen katliam ve suikastları üslenen, İslam adına kafa kesen IŞİD’in yanında değilim.
Meclis’te siyasete izin vermeyen, HDP’nin önünü kesen; örgütten ayrılmak isteyen kendi yoldaşını da gözünü kırpmadan öldüren PKK’nin yanında değilim.
Ve kendi masum vatandaşına da savaş açan, zulmeden, işkence eden, kentleri yerle bir eden, yakıp yıkan güçlerin yanında da değilim.
Türk bayrağına sarılı çocuklarının tabutuna kapanan ya da çocuklarının kemiklerine ulaşmaya çalışan Türkçe ve Kürtçe ağıtlar yakan anaların, babaların, kardeşlerin, sevgililerin, eşlerin yanındayım.
Savaşı çıkaranların çocukları değil, gücü elinde tutamayanların çocuklarının öleceğinin bilinciyle, yanlış politikalara kurban edilenlerin yanındayım.
Şiddeti, savaşı lanetleyip barış istedikleri için yaka paça tutuklanan akademisyenlerin, öğretim üyelerinin yanındayım.
Herkesin bildiği gerçekleri yazdıkları için, hükümeti eleştirdikleri için hapse atılan gazetecilerin yanındayım.
Şahsi kin ve ihtiraslarını “bedel ödeteceğim” diye açıklayıp adalet ve hukuku yok sayanların yanında değilim. Onlara yalakalık yapanların yanında da değilim.
Masum ve suçsuz insanları, kurdukları komplolar, yalan beyanlar, sahte delillerle yıllarca süründüren ve kendilerine “gazeteci” diyenlerin yanında hiç değilim.
“7 Haziran seçimlerinde ne oldu da ardından ülkem böylesine kan çanağına döndü” diye araştıran, soranların yanındayım.
Ayrımcılığı, şiddeti ve linç kültürünü, söylemleriyle, yazılarıyla kışkırtanların yanında hiç değilim.
“Ya başkanlık ya kaos” diyenlerin; “Teröre alışın” diyenlerin yanında değilim.
Alışmayacağım diyenlerin yanındayım. Teröre, zulme, öldürmeye alışmayacağım.
“Ya bizimle olacaklar ya da teröristin yanında yer alacaklar” diye dünyaya kan kusturan baba Bush’u kopya edenlerin yanında bu yaştan sonra olamam, olmayacağım.
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları