Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Anadolu'dan Brüksel'e
Sizleri bilmem ama ben hâlâ Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün “Bugün eğer Ege’de Rumlar devam etseydi ve Türkiye’nin pek çok yerinde Ermeniler devam etseydi, bugün acaba Türkiye aynı milli devlet olabilir miydi?” (...) sözünün içimde yarattığı kahredici mide bulantısıyla yaşıyorum.
Küresel BAK sivil toplum kuruluşu, bakanın istifasını istedi, aksi halde bu sözlerin sorumluluğunun hükümette olacağını belirtti ama bizim ülkemizde haysiyet sorunu olmadığından, kimse oralı olmadı!
Brüksel’de edilmiş bu sözler içimi kanatmayı sürdürürken, bir başka Brüksel haberi dikkatimi çekti.
İtiraf edeyim ki “haber”den çok haberdeki isimlerdi beni asıl heyecanlandıran. Bu isimlerin başında Hüseyin Sermet geliyordu. Onu yalnızca bir virtüöz, usta bir piyanist olarak değil, aynı zamanda nice yaratıcı ve kalıcı etkinliğe, “sürdürülebilir uygarlık” örneğine imza atmış biri olarak görüyorum.
(Sevgili okurlar, artık anlamışsınızdır; riyakârlığımızdan, ikiyüzlülüğümüzden, yalancılığımızdan, sol gösterip sağ vurmamızdan utandıkça, sanata sarılıyorum.)
Şimdi gelelim beni heyecanlandıran isimlere ve olaya:
‘Barış Konseri’
Kısaca “Barış Konseri” diye adlandırılan olay, dokuz ünlü piyanisti bir araya getiriyor. Türk, Yunan, Kıbrıslı (Kuzey’den ve Güney’den), Ermeni, Yahudi, İranlı, Mısırlı ve Amerikalı piyanistler... Hüseyin Sermet, Rüya Taner, George Lazaridis, Seta Tanyel, Israel Kastoriano, Cyprien Katsaris, Nima Sarkechick, Ramzi Yassa ve David Lively...
Avrupa Birliği’nin başkenti Brüksel’de 3 Aralık’ta görkemli Güzel Sanatlar Müzesi (Bozar’da) verecekleri konserin başlığı “Çatışmalar Ötesinde Müzik”... İnanıyorum ki tüm söylevlerden, konuşmalardan daha etkili bir icraat!
Konser programında eşleşmeler şöyle: Amerikalı Piyanist İranlı piyanistle... Mısırlı İsrailli’yle... Kuzey Kıbrıslı, Güney Kıbrıslıyla... Türk, Ermeni, Yunanlı piyanistler bir arada...
Düş değil gerçek!
Önyargıları değiştirmek
Usta bir gazeteci olan ve bence kadın olduğu için hak ettiği değeri görmemiş olan arkadaşım Zeynep Göğüş iki yıl önce “TR Plus” adlı birliğini Brüksel’de kurduğunda, başarılı işler gerçekleştireceğinden hiç kuşkum yoktu.
İki yıl boyunca düzenlediği konferans, panel, seminer, sergi gibi çeşitli etkinliklerden sonra İstanbul 2010 çerçevesinde bu konseri gerçekleştiriyor. Yurtdışı tanıtım takvimine alınan bu konserin, önyargıları kırmakta önemli bir rol oynayacağına inanıyorum.
Yıllardır bilmem kaç gram insan hakları diye ölçüp duruyoruz.... Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden habire ceza ala ala bir hal oluyoruz... “Bütün dünya bize düşman / Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur”la, “asmayalım da besleyelim mi?” arasında gidip geldiğimiz süreçte, “Eurovisyon” ile futbol maçları arasında sıkışıp kalmışlığımızda, sanata birazcık yer açmakta çok geç kaldık.
Ama olsun. Hiç yoktan iyidir!
İki Brüksel haberi, Vecdi Gönül’ün söylemiyle, çokkültürlülüğü yücelten Barış Konseri arasında gidip gelirken Ahmed Arif’in “Anadolu” şiirini düşünmeden edemedim: Eloğlu bilmez ama bari siz bilin bu toprakların özünü:
Anadolu
“Beşikler vermişim Nuh’a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana’n dünkü çocuk sayılır,
Anadoluyum ben,
Tanıyor musun?
Utanırım,
Utanırım fıkaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun?
Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz!
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun?
Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu’yu,
Karayılan’ı,
Meçhul Askeri...
Sonra Pir Sultan’ı ve Bedrettin’i.
(...)
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile (...)”
Hepinize umut, sevda, düş dolu bir pazar ve sanat ile dayanma gücü diliyorum.
faks:o212. 257 16 50
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- DEM Partili vekillerle 'Suriye' atışması!