Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
BODRUM'DA GÜZEL ŞEYLER DE OLUYOR:
Dünyanın deniz kabukları, tatları...
Bodrum sadece magazin dünyasının kamuoyuna tanıtmaya çalıştığı, her şeyin (doğanın, insanın, eğlencenin) tüketildiği Bodrum değil elbet. Kendimi bildim bileli “herkes kendi Bodrum’unu seçer” der dururum. Ve her Bodrum’a gelişte yarımadada yeni bir şeyler keşfederim. Bu kış da üç “keşfim” oldu. Yaz geldi, sizlerle paylaşıyorum.
Bodrum’un harika bir müzesi var: (Kimine göre dünyanın en iyisi) Kale içindeki ‘Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’! Geçen kıştan beri Bodrum, bir başka çok değerli müzeye daha kavuştu: Bodrum Deniz Müzesi
‘Gayık’tan gulete
Yıllar öncesinde Bodrum’un temel geçim kaynağı süngercilikti, balıkçılıktı. Ekmeğini denizlerden çıkaranların en değerli varlığı ise tekneleri... Tekneleri gün ışığına çıkarmak; denizcilik tarihini gençlere aktarmak için Bodrum Ticaret Odası önderliğinde, Bodrum Belediyesi ne zamandır çalışmalar sürdürüyordu. Muğla Valiliği İl Özel İdaresi, Deniz Ticaret Odası ve Denizciler Derneği’nin proje ortaklığıyla Deniz Müzesi 2011’in sonunda açıldı.
Eski Bedesten Binası (Çarşı Mahallesi) bu iş için çok isabetli bir seçim. Kentin göbeğinde, adeta bir mücevher.
Balıkçı teknesi, sünger teknesi, trol, gangava, yolcu teknesi... Gerçek teknelerin ölçekli modelleri karşılıyor sizleri. Tümü usta zanaatkâr Ali Kemal Denizaslanı tarafından yapılmış. İlk mavi yolculuğuma çıktığım “Hürriyet” teknesi bile var! Geçmişten bugüne Bodrum’da yetişmiş, bu teknelerde çalışmış kaptanlar, gemiciler, süngercilerin fotoğrafları, hikâyeleri, tekne maketlerine eşlik ediyor! Tarihe ve hayata ışık tutan muhteşem serüvenlere tanıklık ediyorsunuz!
Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı köşesi de unutulmamış.
Büyülü koleksiyon
Müzenin ikinci katı bir başka dünya: Evrenin tüm okyanusları, tüm denizlerinden toplanmış deniz kabukları! Sabancı Holding’in eski CEO’su Hasan Güleşçi, 40 yıl boyunca topladığı ve kendi koleksiyonuna kattığı deniz kabuklarını müzeye bağışlamış… Evrensel standartlara uygun aydınlatma, nem, sıcaklık ayarları yapılmış özel donanımlı raf-vitrinlerde sergileniyor. Her birinin ait olduğu “aile”, çıkaran kişi, geldiği yer ve yıl bilgileri, özellikleri etiketlerle tanıtılıyor.
Doğa saygısını, doğa sevgisini, doğa hayranlığını doruklara taşıyan büyülü bir sergi bu! “Hasan Güleşçi Deniz Kabukları Koleksiyonu”nda saatler değil, günler geçirebilir insan!
Tasnif işinde yardımcı olan ve benim “Bodrum’un deniz kabuğu büyücüsü” diye adlandırdığım Volkan Acar’ın açıklamalarıyla gezdim sergiyi. Dünya denizlerinde eşsiz yolculuğum hâlâ sürüyor, bitecek gibi de değil...
Sessizliğin gücü
Torba koyunu geçip, Gölköy’e gelmeden önce, Demir koyu vardır. Türkiye’nin ünlü ve saygın mimarlarından Turgut Cansever’in bu koyda yaptığı taş evler “doğaya saygı” örneği olarak, kurulduğu günden beri yaşar...
Şimdi koyun karşı yamacına “Amanrüya” yerleşti. Turgut Cansever’in mimar kızı , mimar damadı Emine ve Mehmet Öğün’ün elinden, aklından ve düş gücünden çıkan bir rüya...
Endonezya kökenli Singapur merkezli Aman grubu otelleri, dünyanın en lüks otellerinden... 7 yıldızlı. Kurucusu Endonezya’da muhalif bir gazeteci. Yazması yasaklanınca otel kurmaya başlıyor ve bugün Tayland, Kamboçya, Çin, Laos, Bhutan, Hindistan, Fas, Filipinler, Fransa, ABD 24 oteli var! Amanrüya 25’inci.
Benim ilgilimi çeken mimarisi: Doğaya uyum. Çam ve zeytin ağaçları arasında yerleştirilmiş 36 villa. Hiçbiri ötekini görmüyor. Her birinin özel yüzme havuzu, özel avluları...
Aman Otelleri’nin bir özelliği yerel mimariye saygı. Bunu Emine ve Mehmet Öğün çok başarılı bir biçimde yerine getirmişler. Osmanlı ile modern sentezi (hamamı, spası, arasta tarzı çarşısı, kitaplık vb.); yöreye özgü yapı tarzı ve yöreye özgü doğal taşın kullanımı; Ege’ye özgü karfaki çakıl zemin kaplamalar... Tümü doğaya uyumu yüceltiyor. Doğanın sesinden başka bir ses yok burada. Şimdiden dünya turizm dergilerinde önemli yer aldı.
Kayserili Yeşim Abla
Bodrum Yarımadası’ndaki üçüncü keşfim ise Bodrum-Milas Havaalanı’na 3 kilometre mesafedeki “Kayserili Yeşim Abla’nın Mutfağı”.
Kayserili öğretmen Mahmut Ceylan 1994’te Bodrum’un Akkoy köyüne tayin edilince, eşi Yeşim Hanım “Tek maaş zor, ne yapsam” diyor. Bodrumlular sadece balık ve ot yiyor, yazıktır bunlara diye düşünmüş olacak ki mutfak işine giriyor! Şimdi yaz kış Kayseri mantısı ve ev yemekleri yapmakta onun üzerine kimse yok. Mantıyı zor yetiştiriyor. Yerliler, turistler akın ediyor! Kışın 8 eleman, yazın 15 elemanla çeviriyor işi Yeşim Abla. En büyük derdi çalıştıracak adam bulamaması. Son gördüğümde “Acaba Yunanistan’dan mı getirtsem” diye soruyordu...
İşte Bodrum’dan deniz kabukları ve değişik tatlar...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi