John R. Saul: “Voltaire’in Piçleri”, “Batı’da Mantığın Diktatörlüğü”, “Bilinçsiz Uygarlık” gibi 30 ülkede yayımlanmış kitapların sayısız ödülün sahibi Kanadalı yazar.

Eric Lax: Amerikalı. 18 dilde kitapları; yazdığı biyografiler “en çok satanlar” listelerine yerleşmiş, belli başlı dergi ve gazetelerin (The New York Times, The Washington Post, Vanity Fair, Esquire, vb) aranan yazarı.

Hori Takeaki: Çağımızın çevresel, toplumsal ve kültürel sorunlarını araştırmaları ve kitaplarıyla irdeleyen, antropolog, öğretim üyesi Japon yazar.

Jo Glanville: BBC, The Guardian, London Review of Books gibi önemli kanal ve gazetelerde çalışan, Ortadoğu üzerine uzmanlaşmış, İngiliz gazeteci -yazar.

Hyam Yared ve Hala Kawtharani: Kitapları çeşitli dillere çevrilen, ikisi de çeşitli ödüller kazanmış, Arap dünyasını sarsmış, Lübnanlı iki genç kadın yazar…

Carl M. Iversen: Norveçli. Hem caz sanatçısı, hem yazar. Micheal Guggenheimer İsviçreli, Elnaz Baglanian İsveçli yazar ve yayıncılar. Haroon Siddiqui Hint asıllı, Negar Josephi İran asıllı gazeteci yazarlar… Marian Fraser ve Sarah Whyatt: Yazarlığı, editörlüğü, barış eylemciliğiyle bütünlemiş, “Hapisteki Yazarlar Komitesi” gönüllüleri dünya vatandaşları… Ve daha niceleri…

Hak arayışı!

Yukarıdakiler ve adlarını sayamadıklarım: Hepsi kendi alanında usta. Hepsi ünlü. Onları İstanbul’da bir araya getiren ünleri ya da ustalıkları değil. Onları bir araya getiren vicdanları. Haksızlığa karşı direnişleri. Hak arayışları!

Bugün dünyanın bir ucundaki haksızlık ve zulüm, dünyanın her yanından anında tepki alıyor! Onlar da dünyanın dört bir yanından gelip İstanbul’da buluştu.

Onlar, PEN Yazarlar Birliği Uluslararası yönetimindekiler. PEN, Türkiye’yi yakından izliyor. Tutuklu yazar, yayıncı ve gazetecilerin salıverilmesi ve baskıcı yasaların kökten gözden geçirilmesi için, yetkililere çağrıda bulunuyorlar!

Geldiklerinin ertesi günü soluğu Ankara’da aldılar. Devlet Başkanı Gül, kimi bakanlar ve STK’lerle görüştüler. (Bakınız: Utku Çakırözer’in dünkü yazısı!)

Temaslarını bugün İstanbul’da bütün günü kapsayacak toplantılarla (Galatasaray’da “Cezayir”de) yarın Odatv duruşmasında (Çağlayan) ve hafta sonunda TÜYAP Kitap Fuarı’nda sürdürecekler.

Ve utanç!

Terörle Mücadele Yasası, 301. madde; hükümsüz tutukluluğun yıllarca uzaması; dava öncesi uzun alıkonma, F tipi cezaevleri, tecrit, davaların şeffaf olmaması… Ergenekon, KCK, Odatv davaları… Gündemlerindeki konular… Ve elbet bunların gerisinde, gazeteci, yazar ve yayıncıları sindirme, gözdağı verme … Otosansür… Tehdit, baskı… Korku imparatorluğu…

Bunları görüşmek, konuşmak, bunlara direnmek, hak aramak için gelmişlerdi ki… Başbakan sayesinde hızla yeni gündem maddeleri eklendi: Açlık grevleri ve idam!

Yabancı konuklarımızla birlikte olduğum günlerde Başbakan’ın idamı gündeme getirirken aslında Norveç’teki katili düşündüğünü; açlık grevleriyle ilgili de “rejime ihtiyaçları vardı” diye alay ettiğini onlardan gizlemeye çalıştım. Ülkem adına, daha çok utanç duymamak için!