Zeynep Oral
Zeynep Oral zeynep@zeyneporal.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Onursuzluğun rehaveti

04 Aralık 2016 Pazar

“Hava kurşun gibi ağır... Bağır bağır bağırıyorum koşun kurşun eritmeye çağırıyorum...”

***

“Yazık bir elektrik kontağı yüzünden can verdi o kız çocukları” dedi bindiğim taksinin sürücüsü...
Elektrik kontağı değil, tarikat cehaleti yüzünden can verdiler dedim...
“Kader, mukadderat...” dedi bir başkası...
Yalan! Mukadderat, kader değil. O çocukları Tanrı değil biz öldürdük, biz öldürüyoruz dedim! Seçimlerimizle öldürüyoruz.

***

O kız çocukları ağıtlar arasında toprak ananın kucağına bırakılırken, cenaze namazını kıldıran Adana Müftüsü, yangını “kadere” bağlayan bir konuşma yaparak, öğrencilerin ilim, irfan ve Kuran yolunda öldüklerini anlatıyordu... (Alican Uludağ’ın önceki günkü haberi.)
İlim, irfan, hele hele Kuran yolunda hiç değil; kendi kafalarındaki ahlaksızlığı her kız çocuğuna yakıştıran zihniyet yolunda, dinmeyen iştahla çalıp çırpma yolunda, cehalet yolunda can verdiler...

***

Milli Eğitim Bakanı’na göre o lanet olası yapıya biraz daha özen gösterilse o kız çocukları ve eğitmen yanarak can vermeyeceklerdi...
Doğru değil. Kızları yakan zihniyetin özenle falan ilgisi yok...
Yapıya değil, insana değer vermekle ilgisi var. Kız ya da erkek çocukların yaşam hakkına saygıyla ilgisi var.
Türkiye’de 17 bin tarikat yurdunun açılışına izin veren Milli Eğitim Bakanlığı’nın sorumluluğuyla ilgisi var...
Bugüne dek çürük yapılarda, olmayan yollarda, yıkılan Kuran kursunun enkazı altında kalan çocukları öldürenlerden hesap sorulmamasıyla ilgisi var...
“Tarikattır, ne yapsa hakkıdır”... Hesap sorulamaz, ceza verilemez, sonra oylarımız eksilir anlayışıyla ilgisi var...
Bin kez yaşadığımız bu cehalet ve şiddet facialarının ardından hep aynı sözler tekrarlandı. Artık yinelemeyeceğim.

***

O kız çocukları birbirine sarılıp tutuştular. Külleri birçoğumuzun yüreğine savruldu...
Başbakan, “Bir daha bunları yaşamayalım, ama insanın olduğu yerde hata da eksik olmaz” gibi bir şeyler söyledi.
Evet bu doğru, ama eksik:
İnsanın en temel hakkı olan yaşama hakkını yok sayılan toplumlarda, ülkelerde hata da eksik olmaz.
Dindar ve kindar nesil yetiştireceğim diye ilim ve bilim yolundan, insan hakları yolundan, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkından ayrılan toplumlarda elbet yanlışlar, felaketler, yıkımlar da eksik olmaz.
İlim, bilim, akıl, mantık ama en önemlisi vicdan bunun için gereklidir.
Hukuk sistemi bunun için vardır. Kuvvetler ayrılığı bunun için kaçınılmazdır.
Kaçınılmazdan kaçmaya çalışmak... Çocukların yaşam hakkını yok saymak... Sorumluluğunu yerine getirememek en azından istifayı gerektirir.
Bunu yerine getirmemenin adı onursuzluktur.
Şu anda yaşadığımız, onursuzluğun şiddetidir. Onursuzluğun kıyımıdır. Onursuzluğun rehavetidir...

***

“Hava kurşun gibi ağır... Bağır bağır bağırıyorum koşun kurşun eritmeye çağırıyorum...”
Çocuklarımızı yakmadan, aydınlığa çıkmamız gerek.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları