Özür Dilemek Ayıp Değildir

17 Ağustos 2014 Pazar

Geçen pazar gününden yani Cumhurbaşkanı seçiminden önceydi. Başbakan, gazeteci Amberin Zaman’a küfür ediyor, seslendiği kalabalıklara onu yuhalatıyordu. Aynı gün ya da ertesi gün tek tük tepkiler dışında toplu bir tepki olmayınca yanılmıyorsam önce Necmiye Alpay, birçok kadın yazar ve gazeteciye e-posta yollayarak hepimizi dürtükledi. Bu arada zaten Eşitlik İzleme Kadın Grubu (Eşitiz) ortak bir metin hazırlamaktaydı. Çok kısa zamanda güçbirliği yapıldı ve ortaya çıkan metin imzaya açıldı. Özetle Erdoğan’dan, Amberin Zaman ve ayrıca tüm kadınlardan özür dilemesini talep ediyoruz” deniyordu.
Siz Cumhuriyet okurlarının bu talepten haberi var. 12 Ağustos tarihli gazetede okudunuz. (Ayrıca 10 Ağustos’ta Nilgün Cerrahoğlu’nun “Aşağılık Kadın” başlıklı muhteşem analizini de okumuş olmalısınız.) Ne yazık ki, bu talebin haberi görebildiğim kadarıyla sadece Cumhuriyet, BirGün ve Evrensel gazetelerinde çıktı. Diğerlerinde yoktu. Malum nedenler...
Bu talebe katılmak isteyen öyle çok insan oldu ki, sonunda bir imza sitesi bile açıldı. İsteyenler için adresi veriyorum:
http://imza.la/erdogan-gazeteci-amberinzaman- dan-derhal-ozur-dilemeli

‘Yetmez Ama Evet’çilerden beklentim:
Bu hakaret, bu yuhalatma eylemi Erdoğan için ilk değildi. Amberin Zaman’a yönelik saldırıyı duyduğumda benim ilk tepkim şöyle oldu:
“Erdoğan’a, Erdoğan’ın zihniyetine, hükümete karşı olanların değil, asıl bugüne dek Başbakan’ı hep savunanların, yanında yer alanların tepki göstermesi çok daha önemli... Bir kadın gazeteciye bu hakaret, bu şiddet karşısında susacaklar mı? Bu da mı doğal? Bu da mı sıradan? Bu da mı olağan? Bu da mı yetmez?”
Doğrusu ben bu soruların cevabını hâlâ bekliyorum. Ve beklemeye devam edeceğim.
En iyi niyetimle söylüyorum: Erdoğan’a yakın olanların, ona inananların, özellikle “Yetmez Ama Evet”çilerin, yarın öbür gün Cumhurbaşkanı olacak insana anlatması gerek: Tek tek, tekrar tekrar anlatmalılar:
Düşüncesini beğenmediğiniz kimseye hakaret edemezsiniz!
Hakaret edip, mitinglerde halka yuhalattıramazsınız!
Hedef gösteremezsiniz!
Bunlar suçtur! “Dokunulmazlık” zırhına bürünüp, bu suçtan kurtulamazsınız! Özür dilemek ayıp değildir. Tam aksine, özür dilemek erdemdir, büyüklüktür. (Büyüklük sözü hoşuna gidebilir, “erdem” yerine “büyüklük” deyin en iyisi...)
Neden mi, bunu “Yetmez Ama Evet”çilerden bekliyorum? Çünkü kim ne derse desin, Erdoğan’ı geldiği yere taşıyanlar, onlardır da ondan!

Bu fırsatı sakın kaçırmayın
Bu tür yazılar değil, sadece sanata ilişkin yazmaya kararlıydım ama kendimi tutamadım! Derhal konuyu değiştiriyorum:
Önümüzdeki hafta (21 Ağustos Perşembe) çok önemli bir konser var. Bu sayfaların okurları bilecekler: Edirnekapı’daki “Barış İçin Müzik” olayından sık sık söz ediyorum. Hani El Sistema modelini izleyerek hayatı dönüştüren, geleceği dönüştüren çocuklar...
İşte o bizim çocuklarımız, bir hafta boyunca 9 ülkeden gelen 200 kadar çocuk ve gençle birlikte, İKSV desteği ve Boğaziçi Üniversitesi’nin ev sahipliğinde “Sistema Avrupa Orkestra Kampı”nda olacak. İlki Salzburg’da yapılan kampların ikincisi bu... Üç günden beri eğitmenlerle çalışıyorlar, prova yapıyorlar, daha da yapacaklar... Veee 21 Ağustos Perşembe Bakırköy Belediyesi Leyla Gencer Opera ve Kültür Merkezi’nde konser verecekler. Sakın kaçırmayın.
Ben bu sistemle yetişmiş çocukların, gençlerin konserlerinde mutluluktan ağlamamak için gözyaşlarımı hep zor tuttum. En karanlık günü aydınlatacak nitelikteydi. Hele bizim çocukları son dinlediğimde “Hayat güzel, Türkiye muhteşem!” demekten kendimi alamamıştım!.. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları