Yetti bu zulüm!

15 Mayıs 2022 Pazar

Başta vurgulamalı: Yetti bu zulüm! 

Her gün ülkede bir kadın öldürülürken “Kadın Cinayetlerini Durduracağız” Derneği’ne, “aile mevhumuna zarar veriyor” gerekçesiyle dava açılması...

Aziz Nesin’in kurduğu, bugüne dek binlerce çocuğa yuva olmuş, onları eğitmiş Nesin Vakfı’nın hesaplarının bloke edilmesi...

Gezi davasına daha önceki beraat kararlarına karşın akla hayale sığmayan hukuk dışı cezalar verilmesi...

Ekrem İmamoğlu’na bitmeyen düşmanlık, Yüksek Seçim Kurulu’na hakaret etti suçlamasıyla dava açmak...

Canan Kaftancıoğlu’na verilen cezanın Yargıtay tarafından onanması... Siyasetten yasaklanması söz konusu!

İstanbul’u kaybetmeyi hâlâ hazmedemeyenlere ne denebilir ki! Yetti bu zulüm! Ya da oha! Oldu olacak kestirmeden tüm muhalefet partilerini kapatın. Böylece seçim yapmak zorunda da kalmazsınız. 

Canan Kaftancıoğlu konusunda bir açıklık getirmeliyim. Şu anda kendisi görevi başında ve işine devam ediyor. İl başkanı seçildiğinde Erdoğan kendisini ilk hedefe koyduğunda, karşısına çıkarılan, Gezi olayları sırasında bir yandan gaz ve cop yerken bir yandan tanklar üzerimize yürürken o günün koşullarında farkında bile olmadığı bir “tweet” paylaşımı için, zaten özür dilemişti! Hiç onun söyleyebileceği bir şey olmadığını vurgulamış, hatta özür dileme fırsatı bulduğu için sevindiğini söylemişti! Şimdi ne bu!!!! 

 Daha seçimlere dek (o da olursa) kim bilir daha ne zulümlerle karşılaşacağız!

“Bir de bana şiirlerin / Neden söz açmaz diye soruyorsunuz / Düşlerden, yapraklardan / Doğduğun ülkenin koca yanardağlarından? / Gelin görün sokaklar kan / Gelin görün/ Sokaklar kan / Gelin görün kanı / Sokaklar boyunca akan”

Neruda’nın bu dizeleri yine kafamın içinde dönüp duruyor... 

KARDEŞ SOHBETLER

Oysa ben size bugün neler anlatacaktım: Ayvalık ve Midilli arası kurulan köprüleri; “Ege Barış ve İletişim Derneği”nin ve “SİNİPARKSİ- Egede Bir arada Car Olma Derneği”nin başlattığı “Kardeş Sohbetleri”ni... “KEDİ- Kadın Emeğini Değerlendirme İşliği” kooperatifini, kadınların muhteşem üretimini...

Gelin görün ülkem barut fıçısı... Gelin görün iktidar umudunu (ya da koltuğunu) kin, öfke, nefret ve intikam almaya bağlamış... Gelin görün, güzellikler, yapıcı, umutlu her adım, baskı ve zulüm gölgesiyle karartılıyor! 

Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin’in desteğiyle “Ege Barış ve İletişim Derneği”nin gerçekleştirdiği “Kardeş Sohbetleri”nin ilki Yunanistan’dan Fotini Siyanou, Türkiye’den benim konuşmacı olduğum, Zeynep Altıok’un moderatörlüğündeki panelle başladı. Dernek başkanı Bülent Tanık, bizleri sahneye davet ettiğinde dersimizi iyi çalışmıştık. WINPEACE-Türkiye Yunanistan Kadın Barış Girişimi’nin Kardak çatışmasından bu yana gerçekleştirdiği tüm yapıcı işleri kalabalık bir kitleyle paylaşma olanağı bulduk. 

Ancak söz hızla günümüze, demokrasilerin düştüğü acıklı duruma, sadece bizde değil, Yunanistan’da da, tüm dünyada da ifade ve düşünce özgürlüğünün yok edilmesine, yükselen nefret diline, bile isteye çıkarılan savaşlara geldi... 

Hiç kuşkunuz olmasın, kimse bu Ukrayna savaşını bitirmek, ya da başka iç ve dış savaşları bitirmek istemiyor! Bu savaşlar biterse silah sanayi ne duruma düşer; kapitalist sistem nasıl beslenir!

Ne diyordu Kavafis, “Barbarları Beklerken” şiirinin sonunda: 

“... hava karardı, barbarlar gelmedi. / Ve sınır boyundan dönen habercilere göre, / Barbarlar diye kimseler yokmuş artık.

Peki, biz ne yapacağız şimdi barbarlar olmadan?/ Bir çeşit çözümdü onlar sorunlarımıza...”

“Barbar” değil, “İnsan” olduğumuzu bir anlasak!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları