Distopik bir gerilime dönüştü hayat

15 Haziran 2021 Salı

Geçen pazar akşamı Twitter, mafyalaşan düzenden kurtulmak isteyenlerin, bir mafya liderinin hayatı için endişe ettiği distopik bir evrendi. 

#SedatPekerNerede etiketi trend olurken yazılanları okumak, içinde bulunduğumuz durumun gerçek olamayacak kadar absürt olduğunu hissettirdi. 

Oysa gerçekti... Sedat Peker, güvenlik konusunda yaşadığı bazı sıkıntılar yüzünden yer değiştireceğini, bu nedenle uzun video paylaşamayacağını ama “ara sıcaklar” diye tanımladığı bazı önemli bilgileri açıklayacağını duyurmuştu.

Aradan bir gün geçtikten sonra hiç paylaşım yapmaması ve yakalandığına dair bazı iddiaların ortaya atılmasıyla Twitter adeta bir deliler evine döndü. 

Peker’in anlatacaklarını bekleyenler...

Onları bir suç örgütü liderine bel bağlamakla itham edenler...

Peker’in ardından ağıt yakanlar...

Akla hayale sığmayacak komplo teorileri ortaya atanlar...

Çeşit çeşit senaryolar üretenler...

Hepsi havada uçuşurken Peker’in Basın Danışmanı olduğu belirtilen Emre Olur’un kendi hesabından yaptığı açıklamalarla ortam iyice karıştı.

Olur, Peker’in Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) güvenlik görevlilerince “görüşmeye davet edilmek üzere” konutundan alındığını, yanına telefonunu almamasının istendiğini ve uzun süredir kendisinden haber gelmediğini belirtiyordu.

Bazıları gözaltına alındığını, bazıları Cemil Kaşıkçı gibi öldürüldüğünü, bazıları da Biden-Erdoğan görüşmesi öncesinde BAE üzerinde etkisi olan ABD tarafından rehin alınarak pazarlık için kullanılacağını düşünüyordu.

PEKER’İN MESAJI ERDOĞAN’A...

Bir Hollywood filminin içinde figüranmışız duygusuna kapılmamak olanaksızdı!

Gece yarısı Peker’in tweet atmasıyla hayatta olduğu ortaya çıkınca, sanki yaşananlar bir diziymiş gibi “2. sezon heyecanı şimdi başlıyor!” diyerek coştu kitle...

“Yetkililerle görüştüm, ülkeden ayrılmamda veya kalmamda bir sorun olmadığını ilettiler, hakkımda Interpol kararı da yok” diyen Peker, hâlâ iktidarla pazarlık yolunu arıyor.

Ölmez sağ kalırsa bu hikâyeyi tamamlayacağını belirtiyor ve şunu ekliyor: “Bu süre zarfında eğer gereği yapılmazsa, yapmayanlarla ilgili söyleyecek sözlerimiz de elbet olacaktır.”

Bu konuda herhangi bir şey yapabilecek tek kişinin AKP’li Cumhurbaşkanı olduğunu herkes biliyor. Dolayısıyla burada mesajı ona yönelik...

Eminim o gece birçok kişi, rüyasında bir aksiyon filmini andıran sahneler görmüştür. Ben toplumsal çöküşün hepimizde ciddi bir psikolojik yıkım yarattığını düşünerek yattım. Ertesi sabah da siyaset-mafya-ticaret-bürokrasi-medya ilişkisinin hayatımızı nasıl kâbusa dönüştürdüğünü düşünerek uyandım.

SON PİŞMANLIK FAYDA ETMEZ 

Demokrasinin asgari ölçüde de olsa işlediği ülkelerde, herkese daha iyi bir hayat sağlanması için çaba harcanırken, biz bu otokratik sistemde yasadışı kirli ilişkilerin tüm ülkenin üzerine attığı ağlarla boğuluyoruz. 

Ama ağlar yapışkan kiri örtemiyor artık... Denizleri kaplayan müsilajda olduğu gibi dalgaların bu pisliği temizlemesinin olanağı yok. 

Herkes biliyor ki yıllardır katmanlaşarak yüzeye vuran bu kirin temizlenmesi için birilerinin itirafçı olması gerek. İnsanlar, bu nedenle, söylediklerinin önemli bölümü yalanlanamayan organize suç örgütü lideri Peker’i “içeriden bir tanık” olarak görüyor... 

DEVA Partisi Başkanı Ali Babacan, AKP’deki günleriyle ilgili olarak “Özeleştiri yapmak gerekirse, konuşmadığım konularla ilgili ‘keşke konuşsaydım’ diyorum” diye beyanat vermiş. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ve 2017 referandumu konusunda vatandaşlara “bu yanlış” demediği için pişmanmış...

Keşke deseymiş, keşke Davutoğlu da o zaman konuşsaymış, keşke AKP içinden birileri ülkenin her anlamda abluka altına alınmasına karşı dursaymış.

Belki o zaman milyonlarca insan gece uyumayıp Peker videoları bekler hale gelmezdi! 

Olanları, bir aksiyon/polisiye filmi tadı alarak yaşayanlar var belli ki ama gerçekte ürkütücü bir distopik gerilime dönüştü hayat... 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakoz 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları