Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Helal etmiyorum, hesap verilmesini istiyorum

18 Mayıs 2021 Salı

Salgının başında yardım toplamak için halka IBAN veren AKP’li Cumhurbaşkanı, bu kez halktan helallik istedi. 

Partisinin teşkilatlarıyla video konferans yoluyla bayramlaşırken söylediğine göre...

Vatandaşların sahipsiz hissetmemesi için devletin tüm olanaklarını seferber etmişler.

Sosyal destekleri ciddi oranda artırmışlar.

Uluslararası değerlendirmelerde salgın döneminde vatandaşlarına en yaygın ve etkin sosyal destek sağlayan ülkeler arasında yer alıyormuşuz. 

Sağlık hizmetlerindeki başarısını sosyal ve ekonomik desteklerle taçlandıran Türkiye, kendini gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin çoğunda gözlenen kriz ikliminin dışında tutabilmiş.

Yeni yatırım ve istihdam arayışlarındaki yükseliş başta olmak üzere pek çok gösterge, ülkemizi aydınlık yarınların beklediğine işaret ediyormuş...

İnsanın vatandaş olarak bunlara inanası geliyor ama hepsinin tersinin doğru olduğunu kanıtlayan gerçekler ortada.

***

Bu ülkede son 1.5 yıl içinde birçok insan açlıktan, yoksulluktan ve çaresizlikten intihar etti.

Müzisyenler, sanatçılar bunca zaman işsiz kaldı. Cumhurbaşkanlığı ise konser düzenleyip tuzu kuru yandaş ünlülere destek oldu. 

Vatandaş, pazarlarda çürük sebze ve meyveyi yerlerden toplar hale geldi. 

Geçen ay açıklanan IMF raporuna göre Türkiye, Meksika ve Arnavutluk ile birlikte, salgın döneminde milli gelirine oranla halkına en az destek veren üç ülkeden biri. 

DİSK-AR’ın verilerine göre Türkiye, Covid-19 ile mücadeleye (sağlık harcamaları dahil) milli gelirinin sadece yüzde 1.1’i düzeyinde nakit desteği ayırıyor.

Türkiye’nin dünyada yapılan toplam nakit harcama ve destekler içindeki payı binde bir.

Toplam ekonomik destekler içinde vatandaşa dönük harcama ve desteklerin en düşük olduğu ülke, Türkiye!

Gerçekleri kendine göre değiştirerek anlatmak ya da farklı göstermek, politikacıların sık kullandığı bir yöntem. Bunu, statükoyu korumak için sonuna kadar sürdürüyorlar. Hiçbir sınırları yok; ne çığlıkları duyuyorlar ne de acıyı görüyorlar...

***

Böyle bir ülkede, sadece gerçek ile adaletin peşinde bir gazeteci ve vatandaş olarak hakkımı HELAL ETMİYORUM! Ama bununla da kalmıyorum...

Turistlere lüks otellerde her şey serbest bırakılırken, vatandaşımız kendi yurdunda mağdur edildiği için...

Yabancılar PCR testi yaptırmadan ülkemize serbestçe gelirken, yerli çalışanların yüzüne “Keyfini çıkar! Aşılıyım” yazan maske takıldığı için...

Kapalı mekânlardaki AVM’ler açılırken, küçük esnafın sokaktaki masası kaldırıldığı için...

Bir şekilde yurtdışına yerleşip geleceğini orada kurmaya umut bağlayan gençliğin kendi ülkesindeki hayalleri yok edildiği için...

Resmi bayramlarda açık havada kutlama yapılması yasaklanırken tıklım tıklım AKP kongreleri yapıldığı için...

Genelgelerle anayasa çiğnenip temel hak ve özgürlükler “yasasız yasaklarla” keyfi olarak elimizden alındığı için...

65 yaş üstündeki insanlar, hukuka aykırı bir şekilde aylardır eve tıkılıp ayrımcılığa maruz kaldığı için...

Sıradan insanlar yakınlarını bir avuç kişiyle defnederken, tarikat liderlerinin cenaze namazlarına binlerce kişi katılabildiği için...

Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan zihniyet ülkede her kuruma hâkim olduğu için...

Emekliye 100 TL ikramiye zammı yapılırken, devlet kaynakları 5’li müteahhit çetesine akıtıldığı için...

Kamu kaynakları har vurulup harman savrulduğu için...

128 milyar dolar peşkeş çekildiği için... 

Salgın dönemindeki bütün bu adaletsizlik ve hukuksuzluklar için...

Ayrıca son 19 yılda bu ülkeye ve halka verilen büyük zararlar için...

Hakkı yenen, ezilen, canına kastedilen, malına ve rızkına el konulan, onuru çiğnenen her emekçi için,

İktidardan yasalar önünde HESAP SORULMASINI da istiyorum.

Ve bunun yapılabilmesi için SEÇİM talep ediyorum! 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları