CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Anayasa Mahkemesi’nin yok sayılması ve anayasanın ilga edilmesi girişimine karşı 14 Ocak Pazar günü Tandoğan’da Büyük Adalet Mitingi için çağrı yaptı. “Tüm yurttaşlarımızı, siyasi partileri, meslek örgütlerini ve bilhassa gençleri demokrasiye, anayasaya, geleceğimize, emeğimize, ekmeğimize, ülkemize, vatanımıza sahip çıkmak için mitinge davet ediyoruz” dedi.

Yıllardır ana muhalefet partisini, ülkedeki hukuksuzluklara karşı etkili bir duruş göstermediği, yasaları ve anayasayı açıkça çiğneyen iktidar karşısında gereken örgütlenmeyi sağlayamadığı ve sokak eylemlerinin önünü kestiği için eleştirdik. 

2017’de CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasından sonra Kılıçdaroğlu’nun önderlik ettiği Adalet Yürüyüşü toplumda büyük destek görmüştü. Ancak sonrasında sokak eylemlerine bizzat Kılıçdaroğlu set çekti. 

Birkaç kez kendisi SADAT VE TÜİK gibi kurumların önüne sınırlı bir partili grupla gitti ama CHP kitlesel protesto gösterilerine öncülük etmedi ve bu nedenle de eleştirilerin odağı oldu. Dinci gericilik Türkiye’yi esir alırken muhalefet, sadece partilerin grup toplantıları ile sosyal medya mesajlarına indirgendi. 

ANAYASA İHLALLERİNE GEÇİT VERMENİN BEDELİ...

Oysa 22 yıllık AKP dönemi anayasa ihlalleri ile dolu. En yakın ihlal, bizzat AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapıldı; anayasaya göre üçüncü kez aday olma hakkı olmadığı halde 2023’te bu kural çiğnendi. O dönemde “Erdoğan’a mağduriyet yaratmama” gerekçesiyle anayasanın yok sayılmasına seyirci kalan CHP’dir.

Seçim öncesinde Kılıçdaroğlu, “Diyelim ki ses çıkardık nereye gidecek? Yüksek Seçim Kurulu’na. O üyeleri atayan kim? Erdoğan. Verdiği karara kim itiraz edecek? İtiraz edeceğin hiçbir yer yok. Anayasa Mahkemesi bile bakmıyor bu karara. Dolayısıyla bizim Erdoğan’ın aday olup olmamasına kilitlenmek gibi bir düşüncemiz yok” diyerek bu ihlale geçit vermişti. 

“Seçime giderken biz milletin gündemini bu tartışmalarla işgal etmek istemiyoruz” diyen de o dönemde CHP Sözcüsü olan Faik Öztrak’tı. O günlerde, “Hukuksuzluğa hodri meydan denilmez!” diye yazıp bu durumu protesto etmiştim.

Erdoğan, anayasaya aykırı bir şekilde başbakanlıktan istifa etmeden cumhurbaşkanı adayı olduğunda da anayasa referandumunda oy sayımı sürerken alınan kararla mühürsüz oylar geçerli saydığında da adliyelerde Kuran kursları açıldığında da muhalefet güçlü bir şekilde karşı koymadı. Anayasadaki laiklik ilkesine aykırı olarak türban yasa teklifi veren de Diyanet Akademisi Yasası’nı destekleyen de CHP oldu. 

SİVİL DARBEYE KARŞI BİRLİK OLUNACAK MI?

Kılıçdaroğlu ve Öztrak’ın düşüncesine göre davranılsa, bugün de yerel seçim öncesinde gündemi bu tartışma ile işgal etmeyerek susmamız gerekecek!

Grup başkanvekili iken partisinin izlediği politikalar hakkında herhangi bir karşı çıkışını duymadığımız Özel, şimdi anayasanın yok sayılmasının ülkeyi derinden sarsacağını ve buna güçlü bir tepki vermezlerse kendilerinin de sorumlu tutulmaktan kurtulamayacağını biliyor olmalı. 

Kendisi genel başkan olduğundan bu yana iki ay geçti. Bu süre içinde bir dizi hatalı söylemi oldu ve bu yüzden eleştirildi. Duyurduğu miting kararı ve bütün demokratik toplum örgütlerini, siyasi partileri ve halkı bu toplantıya davet etmesi, CHP adına oldukça geç bir karar olsa da desteklenmesi gerekir. İktidar baskısından ve adaletsizlikten yakınan herkesin mitinge katılması beklenir. 

Bakalım muhalefet, anayasayı yok sayarak son aşamaya gelen sivil darbeye karşı ortak bir ses çıkaracak mı? Bakalım seçime “hür ve müstakil” gireceğini söyleyip aslında AKP’ye yarayacak bir yola giren İYİ Partililer Tandoğan’da olacak mı?