Tıp altın çağa mı girdi?

İmmünoterapi, yeni nesil kanser tedavileri, ilaç geliştirmedeki son çalışmalar, sağlık sektöründe hayret verici bir yenilik çağının eşiğinde olduğumuzu gösteriyor.

Yayınlanma: 11.08.2023 - 03:00
Tıp altın çağa mı girdi?
Abone Ol google-news

ABD Berkeley’de California Üniversitesi’nde biyokimyacı ve Nobel ödülü sahibi Jennifer Doudna, “Araştırma laboratuvarımı neredeyse 30 yıldır yönetiyorum. Ve bu süre boyunca, son beş yılda gördüğümüz şeyi hiç yaşamadığımı söyleyebilirim” diyor. Doudna, “yaşam kodunun yeniden yazılmasını tam anlamıyla sağlayan teknoloji” CRISPR ile tanınan bir bilim kadını. Nobel ödülünü paylaştığı çalışma 2012’de yayımlanmıştı ve CRISPR destekli tedaviler için sınırsız gibi görünen bir ufuk açtı. Ancak bilimsel atılımların son durumu hakkında son beş yılın daha da dikkat çekici olduğunu söylüyor: “Keşifleri hızlandırmak için olağanüstü bir zamandayız.”

DÖNÜM NOKTASI OLDU

Dünya çapında muhtemelen 20 milyon insanın ölümüne neden olan, zengin Batı’nın hiper modern kalelerini bile, modern dönem öncesi veba deneyimine benzer bir şeye döndüren acımasız pandemi yılları, aynı zamanda benzeri görülmemiş bir tıbbi dönüm noktasını, yeniliği temsil ediyor. CRISPR ve Covıd aşılarının ötesinde, diğer hastalıklar için mRNA araçlarının sayısız potansiyel uygulaması var: İmmünoterapi ve yeni nesil kanser tedavileri kilo verme ilaçlarında yepyeni bir dünya; makine öğreniminin yardımıyla yeni ilaç geliştirme yolları ve dünyanın en inatçı bulaşıcı hastalıklarından bazıları için ezber bozan aşılar. “Aşı bilimi için yeni bir çağ” hakkında yazan ve mRNA aşılarının geliştirilmesinde merkezi bir figür olan immünolog Barney Graham, “Büyüleyici bir gelişme, önümüzdeki 30 yılda neler göreceğinizi hayal bile edemezsiniz. İlerleme hızı şu anda katlanarak artıyor” saptamasını yapıyor.

‘DÜNYAYI DEĞİŞTİREN’ YENİLİKLER

Koronavirüs aşıları şaşırtıcı bir biyomedikal mucize olarak öne çıktı. Önceki tarihlerde ilaç geliştirme zaman çizelgeleri onlarca yıl almıştı ancak ilk aşının mRNA genetik dizisi bir hafta sonunda tasarlandı ve aşılar aylar içinde üretildi; belki birkaç milyon Amerikalının ve dünya çapında on milyonlarca kişinin hayatı kurtarıldı. 

Sadece CovId aşısı değildi mucize, FDA (Gıda ve İlaç Yönetimi) mRNA uygulamalarının gelecek potansiyeli yüksek çok uzun bir hastalık tedavi listesini onayladı: HIV, tüberküloz, Zika, solunum sinsityal virüsü (RSV), çeşitli kanserler. 

Ve aşı yenilikleri mRNA’nın ötesine uzanıyor: Her yıl dünya çapında 600 kişinin ölümüne neden olan bir sıtma aşısı Gana ve Nijerya’da piyasaya sürülüyor ve yeni nesil dang humması aşıları için yapılan ilk denemeler, bunların semptomatik enfeksiyonu azaltabileceğini gösteriyor.

KANSER BİTİYOR MU?

2003’te tamamlanan İnsan Genomu Projesi ve Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin bütçesinin neredeyse ikiye katlanması var bu gelişmenin ardında. Biyomedikal araştırmaların çağı yaşanıyor. Önümüzdeki yıllarda, yeni tedavilerin altın çağı olacak gibi görünüyor. Göğüs kanseri ilaçlarının yeni denemeleri hayatta kalma oranlarını artırdı. Ameliyat sonrası akciğer kanseri hastaları için yeni bir tedavi ölüm oranını yüzde 51 azaltacak gibi. Rektal kanser için yeni tedavi küçük bir vaka grubunu kanserden kurtardı. 

Kaynak: David Wallace-Wells’in yazısından kısaltıldı. www.nytimes.com/2023/06/23/magazine/golden-age-medicine-biomedical-innovation.html


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler