2040’ta her şey değişecek

Çok ses getiren “Dizginlenemeyen” kitabının yazarı Daniel Doll-Steinberg ile yapay zekânın gelişimiyle insanlığın geleceğini konuştuk.

2040’ta her şey değişecek
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.03.2024 - 12:00

Bloomberg tarafından geçen yılın en iyi kitabı seçilen “Unsupervised” (Dizginlenemeyen) kitabının yen günlerde İstanbul’daydı. 

United Payment’ın sponsorluğuyla Türkiye’de de okuyucularla buluşan kitabın yazarı Doll-Steinberg uzun yıllar teknoloji alanında farklı kurumlarla dijital haklar, ekonomi, raporlama ve danışmanlık alanlarında çalıştı. Kitabında yapay zekâ ve yeni teknolojiler için 2040’ın dönüm noktası olacağını yazan Doll-Steinberg ile yapay zekânın potansiyelini konuştuk.

- Yapay zeka tabanlı teknolojilerin popüler kültürdeki temsili çoğunlukla "Black Mirror" gibi olumsuzluklarla dolu ve kamuoyuna, dizginlenemeyen teknolojilerin sonunda insanlığın kitlesel olarak yok oluşuna yol açacağı ya da en azından insalığa zarar vereceği fikrini aşılayan içeriklerle oluyor. Neden bu temsillerin bu kadar sık olduğunu düşünüyorsunuz?

Kitabı, tam da bu yüzden yazdım. Bu teknolojilerin fırsatı ve potansiyeli konusunda olumlu olsam da kitabım, bu teknolojilerin bizim denetimimiz olmadan sunulmasına izin vermeye devam edersek geleceğin çoğumuz için distopik olabileceğine ilişkin bir uyarı yapmayı amaçlıyorum. Yapay zekânın "Black Mirror"daki gibi tasvir edilmesi çeşitli etkenlere bağlanabilir.

Bu tür anlatılar öncelikle, bilinmeyene ve denetlenemeyene, özellikle de potansiyel olarak insan zekâsını ve özerkliğini aşabilecek teknolojilere ilişkin derin korkulardan besleniyor. Ayrıca bu temsiller, hızla ilerleyen teknolojilerin etik ve istenmeyen sonuçları hakkındaki toplumsal kaygıları yansıtan uyarıcı öyküler. Yani bu anlatılar potansiyel olumsuz sonuçları önlemek için sorumlu inovasyon ve yönetim gereksiniminin altını çiziyorlar.

16 YIL KALDI

- 2040 yılının, dizginlenemeyen bir teknoloji devrimi etkisi açısından bir dönüm noktası olduğunu söylüyorsunuz. 2040'a yaklaştığımızda neler değişecek?

2040'a yaklaştıkça, bu teknolojilerin manzarası daha da hızlı gelişerek toplumsal yapıları, ekonomileri ve kişisel yaşamları şekillendirecek. Yapay zekâ, blockchain, kuantum hesaplama ve biyoteknolojideki ilerlemeler büyük olasılıkla birleşecek ve benzeri görülmemiş yeniliklere, verimliliklere ve işlevlere yol açacak. Bu gelişme, dünyamızı nasıl yapılandırdığımızdan ve günlük rollerimize kadar her alanda büyük değişikliklere yol açabilir. Belirli iş sektörleri dönüşebilir veya geçerliliğini yitirebilir,. Dahası, teknolojinin günlük yaşama entegrasyonu insan etkileşimini, mahremiyetini ve hatta bilinç ve kimlik anlayışımızı yeniden tanımlayarak insan olma deneyiminde yeni bir çağ başlatabilir.

- Otomasyon teknolojilerinin giderek mavi yakalı işgücünün yerini alacağına ve yüzlerce hatta binlerce kişinin işsiz kalacağına ilişkin bir inanış epeydir var. Ancak Hollywood grevlerinin ortaya koyduğu gibi yapay zekâ nedeniyle artık yaratıcı endüstriler ve beyaz yakalı işçiler de işlerini kaybetmekten korkuyorlar. Endişelenmekte haklılar mı?

Şu anda en güvenli meslek balerinlik olabilir! Hem mavi yakalı hem de beyaz yakalı çalışanlar, otomasyon ve yapay zekânın işleri üzerindeki etkisi konusunda endişelenmekte çok haklıdır. Yapay zeka yetenekleri genişledikçe, daha önce otomasyona bağışıklığı olduğu düşünülen yaratıcı meslekler bile potansiyel sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Hollywood'daki grevler, yapay zekânın içerik yaratmadaki rolüne ilişkin endişelerin bir göstergesi ve teknolojinin insan sezgisi ile yaratıcılığı gerektiren alanlara erişimi konusunda daha geniş bir anlayışa işaret ediyor. Hiçbir sektörün teknolojik ilerlemeye karşı tamamen güvenli liman olmadığını hatırlatmak lazım. Bu teknolojiler, endüstriyel bir devrimden çok bilişsel bir devrimi temsil ettiğinden beyaz yakalı çalışanların mavi yakalı işçilere göre daha fazla ve daha hızlı etkilenmesi olası.

İNSANLIĞI DEĞİŞTİRECEK ALTI TEKNOLOJİ

- İnsanlığın tüm yaşam biçimini değiştiren altı farklı teknolojiden söz ediyorsunuz. Yapay zekâ, blockchain ve tokenizasyon, kuantum hesaplama, 5G ile 6G, metaveri ile sürükleyici teknoloji ve biyo-bilgi işlem... Bu teknolojilerin insan yaşamına etkileri nasıl olacak?

Potansiyel olarak bu gelişmeler ekonomik bolluğa yol açacak, iletişimde devrim yaratacak, küresel bağlantıyı geliştirecek ve sürükleyici sanal deneyimler ortaya çıkaracak. Güvenli ve merkezi olmayan işlemlere olanak tanıyacak, biyo-bilgi işlem yoluyla tıbbi araştırmaları ilerletecek ve kuantum hesaplamayla karmaşık sorunları benzeri görülmemiş hızlarda çözecekler. Daha kişiselleştirilmiş ve verimli sağlık hizmetlerine, finansal sistemlere ve eğlence seçeneklerine yol açarak günlük yaşamlarımızı, işimizi ve dünyayla etkileşim şeklimizi önemli ölçüde etkileyecek. Ayrıca endüstrilerin üzerine inşa edildiği temel katmanlarımızı bozabilecekler. Hukuk ya da bankacılık endüstrilerine ya da Hollywood'a ne olacağından daha çok hukuk, finans ya da hikâye anlatıcılığını yürüten bilgisayarların aslında nasıl olacağı çok önemli.

DÜNYA YENIDEN BAŞLAYACAK

- Bu değişikliklerin dünyayı yeniden başlatmak gibi olacağını ve dünyayı algılama şeklimizi değiştireceğini söylüyorsunuz. Ne demek istiyorsunuz?

Toplumun nasıl işlediği ve bireylerin kendi yapılarını ve çevrelerini nasıl algıladıkları ve onlarla nasıl etkileşime geçtikleri konusunda temel bir değişimden söz ediyorum. Bu teknolojiler gerçeklik, kimlik ve topluluk anlayışımızı temelden değiştirecek, fiziksel ve dijital dünyalar arasındaki çizgileri bulanıklaştıracak, insan yeteneklerini geliştirecek veya azaltacak ve yeni deneyim alanları yaratacak. Bu "yeniden başlatma", geleneksel paradigmalardan ayrılışı simgeliyor ve mümkün olanın sınırlarının sürekli olarak genişletildiği veya kısıtlandığı, yeniden tasarlanan bir gelecek düşletiyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler