Gözler doymasın ısraf olmasın

Birçoklarınızın doymaya şükrettiği ve dünyanın sunduğu kaynakların değerini hatırladığı bugünlerde gıda israfından kaçınmalıyız.

Yayınlanma: 09.04.2023 - 16:27
Gözler doymasın ısraf olmasın
Abone Ol google-news

Bir sofranın etrafında toplanmak hemen hemen herkesi mutlu eder. Kent yaşamının yoğunluğunun getirdiği gündelik ritim sofra etrafında yaşanan buluşmaları seyreltse de bazı özel durumlar ve günler yine aileleri, arkadaşları, akrabaları masa başına toplar. Ülkemiz için ise ramazan ayı böyle özel bir dönem. İftar ve sahur derken gece sofralarının sonu gelmez. İnsan tüketici bir canlı ve yaşamak için gıda tüketmesi lazım. Ancak tüketilen miktar ve gözleri doyurmak için masalara konulan, sonrasında gıda atığına dönüşen yiyecekleri düşündükçe iklim krizinin eşiğindeki dünyada gıdaya ulaşamayanları ve dünyamızın biyoçeşitliliğini düşünmeden edemiyor insan.

Birleşmiş Milletler Gıda İsrafı Endeksi (2021) raporuna göre, araştırmaya dahil olan 214 ülke içinde Türkiye evsel gıda israfı ile 15. sırada yer alıyor. Ülkemizde her yıl 7.7 milyon ton yiyecek çöpe atılıyor, bu miktar kişi başı ortalama 93 kilo demek. Evsel gıda israfı, gıda israfının alt kümelerinden yalnızca biri. Restoranlarda, marketlerde, tarlalarda, otellerde de israf durmaksızın devam ediyor. Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerine göre küresel ölçekte 1.3 milyon gıda çöpe atılıyor ve ne yazık ki atılan gıdaların en az yüzde 40’ı yenilebilecek durumda. 828 milyon insanın açlıktan doğrudan etkilendiği ve 2.3 milyar insanın ciddi ve orta derece gıda güvensizliği yaşadığı bir dünyadayız. Benim, senin, onların özetle her birimizin gıda israfı yalnızca açlık sorunu yaşayan insanlara değil tüm dünyaya karşı yaptığımız bir umursamazlık örneği.

Peki gıda israfını azaltmak için ne yapmalı?” derseniz bu süreç basitçe bireysel ve kamusal/kurumsal olarak ikiye ayrılabilir.

BİREYSEL SÜREÇ

- Günlük veya haftalık gıda alış verişi listesi hazırla.

- Listeni hazırlarken o hafta neler pişireceğini göz önünde bulundur. Meyve ve sebzeler çabuk bozulabilir. Dünyadaki meyve ve sebze üretiminin yüzde 45 gıda israfına dönüşüyor.

- Meyve, sebze ve et ürünleri, yıkanma ve pişirme sürecindeki su kullanımı haricinde de üretim aşamasından evinize gelene kadar su tüketirler. Gıdaların su ayak izi konusunda farkındalık geliştir ve bu farkındalığı çevrene yay.

- Yemek siparişlerinde gerektiği kadar sipariş ver. Böylelikle hem bedenini hem gezegeni formda tutarsın.

- “Dışarıdan yemeğimi satın aldım ama evde yiyeceğim” dersen de yanında kap götürmeyi deneyebilirsin. Bir plastik az olsun iklim konusunda hiçbir şey yapmamaktan daha iyidir.

- Evde cam saklama kapları bulundur ve artan yemekleri bu kaplara koyarak buz dolabında sakla.

Plastik yerine “cam” deme nedenim basit. Sonsuz kimyasal adı verilen PFAS plastik saklama kaplarında bulunuyor. PFAS'ın insan ve çevre sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri oldukça fazla. Geçen yıl şubat ayında IPEN ve Arnika tarafından yayımlanan bir araştırmaya göre, PFAS'ın doğurganlık, fetal gelişim, tiroid hormon işlev bozukluğu gibi bir dizi olumsuz sağlık durumuyla ilişkili olduğu gösterildi.

KAMUSAL / KURUMSAL SÜREÇ

- Özel kurumlar ve kamu kuruluşları çalışanlarına gıda israfı konusunda farkındalık oluşturacak deneyimler sunmalı ve eğitimler hazırlatmalı

- Özel kurumlar, eğer gıda sektöründeyse gıda atık yönetimi oluşturmalı ve hızla devreye sokmalı. Gıda kompost makineleri edinmeleri iyi olabilir. Bazı oteller ve restoranlar bunu yapmaya başladı bile ancak atıksız sofra anlayışı birkaç proje ile sınırlı kalmamalı.

- Tarlalardaki gıda israfı konusuna dikkat çekilmeli. Burada minik bir parantez. Eğer izlemediyseniz Fransa’nın patates konusundaki gıda politikasına odaklanan, Agnes Warda’nın yönettiği “The Gleaners and I” (Toplayıcılar) belgeselini öneririm.

- Devletin ilgili bakanlıkları gıda israfı konusunda yönetmelik hazırlarken gıdaların su ayak izi ve emisyon miktarlarını da göz önünde bulundurmalı


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon