ABD gazetesinden Türkiye'ye ağır sözler... 'NATO'nun ihtiyaç duyduğu baş ağrısı'

ABD merkezli Politico gazetesi, Türkiye ve NATO ilişkisi hakkında dikkat çeken bir yazı yayımladı. Türkiye'nin, "NATO için bir ihtiyaç" olduğunu belirten Politico, aynı zamanda "baş ağrısı" benzetmesinde bulundu.

Yayınlanma: 03.04.2023 - 14:09
ABD gazetesinden Türkiye'ye ağır sözler... 'NATO'nun ihtiyaç duyduğu baş ağrısı'
Abone Ol google-news

Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrası NATO'ya katılmak isteyen Finlandiya ve İsveç Türkiye'nin "veto" hakkına takıldı. Türkiye, süreç içerisinde Finlandiya'nın NATO'ya katılma talebini onaylarken İsveç için aynı kararı almadı. ABD merkezli Politico gazetesi, Finlandiya'nın NATO'ya katılma sürecinin ardından Türkiye ve NATO ilişkisi hakkında dikkat çeken bir yazı yayımladı. 

Politico, "Anlaşmazlıklara rağmen, Ankara ve Batı karşılıklı çıkar evliliğine kilitlenmiş durumdalar" ifadesinde bulunduğu yazıda, "Türkiye sonunda Finlandiya'nın NATO'ya girmesine izin vermiş olabilir ama İsveç konusunda geri adım atmıyor. NATO da bununla yaşamak zorunda" dedi.

"TÜRKİYE HAYDUTLUK YAPSA BİLE..."

"1952'den beri NATO üyesi olan Türkiye'nin, ittifaka nasıl girdiğini açıkça merak ediliyor" sözlerine yer veren Politico, "Türkiye'nin, NATO'nun en büyük ikinci ordusunu masaya getirdiğini" belirtti. 

Politico, NATO görevlerinde aktif katkıda bulunan Türkiye'nin, jeopolotik konumuna dikkat çekti.

Politico'ya konuşan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, "Türkiye birçok nedenden ötürü önemli bir NATO müttefiki. Coğrafi konumu, IŞİD ile mücadelesi, Ukrayna'ya desteği, dünyanın tahıl akışını sağlaması. İstanbul Boğazı'nı donanma gemilerine kapattılar, bu da Rusya'nın Karadeniz'deki ve Kırım çevresindeki varlığını güçlendirme kapasitesini azalttı" dedi.

Stoltenberg'in Türkiye hakkında açıklamalarının ardından Politico, "NATO'nun Türkiye'ye ihtiyacı var. Türkiye'yi ittifak içinde tutmak için taviz vermeye ve anlaşmazlıkları önemsiz göstermeye istekli olması, ittifakın istikrarsızlaşan bir dünyada uyuma verdiği değeri gösteriyor. Türkiye de kendi adına, düzenli olarak haydutluk yapsa bile, ittifak içinde kalmak istiyor. İran ve hatta Rusya gibi ülkelerden gelen tehditler karşısında NATO'nun koruyucu güvencelerine ihtiyaç duyuyor" yorumunda bulundu.

FARKLILIĞI DIŞ POLİTİKASI

"Türkiye'nin dış politikası onu çoğu NATO müttefikinden ayırıyor" denilen yazıda, "Rusya'nın işgalini kınadı ve Ukrayna'ya yardım sağladı, ancak Moskova'nın savaşını körükleyen endüstrilere yaptırım uygulamayı da reddediyor" sözleri yer aldı.

Adının açıklanmasını istemeyen Avrupalı bir diplomat, Türkiye'nin dış politikasının, Erdoğan'ın "kendi çıkarlarını en yüksek faydaya getirebilmek için her şeyi yararcı bir şekilde dengeleme yaklaşımını benimsediğini" söyledi.

Türk yetkililer ise, Türkiye'nin NATO'daki konumunu "kolaylaştırıcı" olarak tanımladı. 

Adının açıklanmasını istemeyen bir Türk yetkili, "Bazı konularda ciddi görüş ayrılıklarımız olmasına rağmen Rusya ile işlevsel bir iletişim kanalımız var" dedi. 

Yetkili, Türkiye'nin, Rusya ve Ukrayna arasında, karaya hapsedilmiş tahıl yığınlarının Karadeniz üzerinden dışarı çıkarılmasına yönelik hassas anlaşmaya aracılık ettiğini belirtti. Anlaşmanın "yeni bir gıda krizini önlediğini" vurgulayan yetkili, Türkiye'nin aynı zamanda Rusya ve Ukrayna arasındaki esir değişiminde de aktif bir rol oynadığını sözlerine ekledi. 

Politico'ya konuşan başka bir Türk yetkili ise "hiç kimse ittifak içinde herhangi bir şekilde aykırı olduğumuzu iddia edemez. Hayati ve varoluşsal güvenlik kaygılarımıza duyarsız kalan bazı müttefikler var" dedi. 

Politico, Türkiye'nin NATO'da nüfuz sahibi olduğunu şu sözlerle ifade etti: 

"İster bozguncu ister kolaylaştırıcı olarak görülsün, Türkiye uzlaşıya dayalı bir örgüt olan NATO içindeki dönek rolünü başarıyla yerine getirebilmiş, hatta imtiyazlar ve nüfuz kazanabilmiştir"

Eski bir üst düzey NATO yetkilisi olan Jamie Shea, NATO içerisindeki diğer müttefiklerin çoğunun "dışlanmak istemeyeceklerini, kötü adam olmak istemeyeceklerini" ancak Türkiye'nin bu durumu "umursamadığını" ve bunun Türkiye'ye "muazzam bir koz ve muazzam bir güç verdiğini" söyledi.

Ukrayna'daki barış görüşmelerinin "şu anda gündemde olmadığını" belirten Shea, "Ama biliyorsunuz, gündeme yeniden geldiğinde arabuluculuğu kim yapacak? Çin mi yoksa Türkiye mi? Ben paramı Türkiye'ye yatırıyorum" dedi.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler