Siyaset Bilimci ve İran Uzmanı Arif keskin anlattı... İran İsrail saldırısı ile neyi amaçladı?

İsrail’in İran Konsolosluğuna saldırı düzenlemesinin ardından İran’dan bir misilleme bekleniyordu. İran ilk kez doğrudan İsrail’e yönelik hava saldırısında bulunarak yanıt verdi. Konuya dair Cumhuriyet TV yayınına katılan Siyaset Bilimci ve İran Uzmanı Arif Keskin, İran’ın bu saldırı ile neyi hedeflediğini anlattı.

Yayınlanma: 15.04.2024 - 17:23
Abone Ol google-news

14 Nisan gece saatlerinde İran ilk kez doğrudan İsrail topraklarına yönelik bir saldırı düzenledi.

Ülke genelindeki bazı noktalarda İran’ın yolladığı çok sayıda SİHA ve füzeler imha edilirken, bir çoğu da İsrail topraklarına giremeden önce İsrail ve müttefiklerince vuruldu.

1 Nisan’da İsrail’in iran’ın Suriye’de bulunan konsolosluk binasına düzenlediği hava saldırısında 7 İran Devrim Muhafızı ve 13 Suriye vatandaşı ölmüştü. Bu saldırının ardından İran’ın misilleme yapması bekleniyordu.

 "TEK NEDEN KONSOLOSLUK SALDIRISI DEĞİL"

Konuya dair Cumhuriyet TV yayınında değerlendirmelerde bulunan Siyaset Bilimci ve İran Uzmanı Arif Keskin, “İran son dönemde yanıt vereceğini belli etmişti ancak bu yanıtın yöntemi önemliydi. İran aslında İsrail ve ABD ile doğrudan savaştan kaçınıyor. Verecekleri yanıt ile bir savaşı tetiklemek istemiyorlardı. Yapılan saldırı ile hem yanıt verildi hem şimdilik bir savaşı tetiklemedi. Saldırının ardından da onlar için sürecin sona erdiğini açıkladılar. İran’ın saldırısının nedeni sadece konsolosluk saldırısı değil” dedi.

 İRAN'IN HEDEFLERİNİ MADDE MADDE SAYDI!

İran’ın İsrail’e yönelik saldırıyla birden çok hedefi olduğunu belirten Keskin, o hedefleri madde madde anlattı:

-"7 Ekim Hamas saldırısından sonra, İran’a bağlı Kudüs Güçlerine yönelik çeşitli saldırılar düzenlendi. Önce Suriye’de Seyyid Rezi Musevi öldürüldü. Musevi Kudüs Güçlerinin lojistikten sorumlu üst düzey bir komutanıydı.

Ardından yine Suriye’de Devrim muhafızlarının istihbarat birimi yok edildi.

Bunlardan sonra konsolosluğa yakın bir saldırı düzenlendi. Orada da Muhammed Rıza Zahid ve birçok kişi öldürüldü. Zahid, İranlılara göre Kasım Süleymani’den sonra bugüne kadar öldürülmüş en önemli komutandı. Lübnan, Filistin, Suriye ve Irak’taki İran faaliyetlerinin kilit ismiydi. İran rejiminin önemli adamlarından biriydi, İran’daki özellikle halk gösterilerinin bastırılmasında önemli bir rolü olduğu biliniyor. Hamani’ye de çok yakın bir şahıstı.

Bu eylemler peş peşe olunca İranlılar İsrail’in Kudüs güçlerini hedef aldığını ve bunun devam edeceğini düşündü. İran’ın bu coğrafyada hakimiyetini kaybetmesinden korktular. Bu süreci durdurmak ilk hedefti.

-7 Ekim’den sonra Filistinliler İran’dan daha etkin destek bekledi. Bu destek gelmeyince İran Filistinlilerden ciddi eleştiriler aldı. İran’ın bu saldırısı bir yönüyle de Hamas’a destek niteliği taşıyor. İran 7 Ekim’den sonra kendine bağlı örgütleri Hizbullah’ı, Husiler’i, Irak Milislerini harekete geçirdi ancak onlara da etkin destek vermedi. Örgütlerde de hayal kırıklığı yaşanmıştı. İran bu saldırıyla örgütlere de güç mesajı verdi.

-İran içerisinde rejimi destekleyen azınlık bir grup var.  Bu grup İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarında İran’ın yeterince tepki veremediğini düşünüyor. Bu saldırı onların da duygusal anlamda telkin edilmesi ve rejim etrafında toplama hareketiydi."

"İRAN-İSRAİL İLİŞKİ MODELİ DEĞİŞTİ" 

Bu saldırı ile birlikte İran-İsrail ilişki modelinin değiştiğini söyleyen Keskin, “İran İsrail ile kendine bağlı örgütler üzerinden çatışıyordu artık doğrudan bir çatışma başladı. 1979’dan sonra bu bir ilk. İran rejimine mensup kişiler  rejimin amacının İsrail ile çatışmak olduğunu ve ilk adımın atıldığını söyledi. İran ilk defa bu kadar drone ile İsrail’e saldırdı. Bundan sonra daha çok boyutlu, şiddeti yüksek bir alana girildiğini söyleyebiliriz. İsrail bu saldırı ile birlikte Batı desteği alma fırsatına sahip oldu. İran dronelarını ABD, İngiltere, Fransa vurdu. Bu İran’a karşı bir savunma hattının oluştuğu anlamına geliyor. Ancak İsrail bu sürece yalnız girmek istemiyor, ABD ise bölgesel bir savaştan yana değil. ABD seçimleri bekliyor ayrıca Çin ile Rusya’yı sınırlandırmayı öncelikli hedef olarak görüyor” ifadelerini kullandı.

 "NETANYAHU BUNU KULLANACAKTIR"

Keskin, “Netanyahu hem dünyada hem İsrail’de bunu ciddi biçimde kullanacaktır” dedi ve şöyle devam etti:

“Gördüğüm kadarıyla İsrail’in özellikle askeri ve istihbarat örgütleriyle görüşmeleri şimdilik yanıt verme yönünde ilerlemiyor. Ancak bu yanıt verilmeyeceği anlamına gelmiyor. Netanyahu’nun psikolojik profili de çok önemli. Netanyahu çok radikal siyasi kararları olan bir politikacıdır. Doyumsuzdur ve sınırsız bir ihtirası vardır. Eline fırsat geçmişken bunu kullanmak isteyecektir. Süreci başardıkça zorlayacaktır.” 

 


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler