Ukrayna Genelkurmay Başkanı’nın üvey oğlu sıkı bir Putin hayranı çıktı

Ukrayna’nın yeni atanan Genelkurmay Başkanı Oleksandr Sirski’nin ailesinin Rusya’da bulunması tepki çekmeye devam ediyor. Dahası, Avustralya'da yaşayan üvey oğlunun Sydney'deki Rus Konsolosluğu'nu ziyaret etmesi ve Rusya yanlısı siyasi aktivist Simeon Boikov ile buluşmasına dair görüntüler gündemi çok meşgul edeceğe benziyor...

Yayınlanma: 21.02.2024 - 11:47
Abone Ol google-news

Ukrayna’da Cumhurbaşkanı Zelenski ve Genelkurmay Başkanı Zalujniy arasındaki kavga, Zalujniy’nin görevden alınmasıyla sonuçlandı. Onun yerine atanan Kara Kuvvetleri Komutanı Oleksandr Sirski ise tartışmaların odağında. Sirski’nin ailesinin Rusya’da olduğu ve üvey oğlu Ivan Sirski’nin Avustralya’da yaşamasına rağmen Rusya’yı desteklediği ortaya çıktı.

HEM ZAFERİ HEM YENİLGİSİ VAR

Sirski ile ilgili tartışmalar yeni değil. Zalujniy’nin görevden alınması sonrası Genelkurmay Başkanlığı için adı geçen en önemli iki isim askeri istihbaratın başı Kirilo Budanov ve Oleksandr Sirski idi. Daha deneyimli olmasından ötürü göreve Sirski getirildi.

Valeriy Zalujniy, Zelenski’yle sert tartışmalara girse de kamuoyu gözünde sevilen ve Ukraynalı askerler tarafından saygı duyulan bir komutandı. Sirski ise biraz daha tartışmalı bir karakter. Öncelikle, Sirski’nin ilk zaferinden başlayalım. 2022’nin sonbaharında Ukrayna’nın başlattığı taarruz Rusya’yı adeta şoka soktu. Önceden taarruz kabiliyeti olmadığına inanılan ve kaybettiği toprakları asla geri alamayacağı düşünülen Ukrayna ordusu sadece birkaç günde Rus hatlarını kırmayı başardığı gibi Harkiv bölgesini Ruslardan temizleyebilmişti.

Rusların sahadaki insan gücü sayısının azlığı ve Ukrayna’nın taze ekipmanlarla donatılmış olması zaferi getirmişti. Bu zaferin mimarı ise Oleksandr Sirski’ydi. Taarruz, Luhansk bölgesi sınırlarına kadar ulaşabilmişti. Rusya’nın seferberlik ilanı sonrası insan gücü sorununun çözülmesiyle Ukraynalılar Luhansk’ta daha ilerleyemediler.

Sirski’nin adını bir daha ancak meşhur Bahmut muharebesinde duyacaktık. Ukraynalıların Wagner paralı asker grubuyla yaptığı çetin çatışmalar Bahmut’ta efsaneleşmişti. Muharebenin son günlerine doğru Wagnerlerin bölgeden çekilmesi sonrası Sirski’nin “Wagnerler gitti, artık korkmanıza gerek yok” diyerek yaptığı konuşma Ukrayna’da tepki çekti.  Kısa süre sonra Bahmut muharebesi Rusların lehine sonlandı.

Yenilginin faturası komutan Sirski’ye kesilmişti. Ukraynalı askerlerin El-Cezire'ye verdiği röportaja göre Sirski, Kiev’den gelen politik hedefleri gerçekleştirmek uğruna askerleri sonuç alınamayacak taarruzlara yollamış, Ukrayna için sınırlı sayıdaki insan gücünü harcamış ve gereksiz ölümlere sebep olmuştu. Sirski’nin emirleri doğrultusunda doktorlar, yaşamsal tehdit bulunan yaraları tedavi etmiyorlardı. İki bacağı dahi olmayan kişiler “göreve hazır” olarak işaretlenmiş ve amaçsız saldırılarda kullanılmıştı. Bunun için Sirski’ye “kasap” lakabı bile takıldı.

AVDİVKA’DA DA AYNI TABLO

8 yıldır yoğun çatışmalar gören Avdivka, tüm Donetsk cephesindeki en tahkimatlı bölge olmasından ötürü "kale" olarak anılıyordu. Şubat’ın başında Zalujniy’nin koltuğuna oturduğunda, Sirski Avdivka’da adeta bir enkaz devraldı. Göreve geldiğinde Rus ordusu kentin etrafını neredeyse sarmış, Eylül’den beri devam eden muharebede mutlu sona ulaşmak üzereydi. Yalnızca birkaç gün içinde Rus ordusu kentin kuzeyinde tahkimatları aşmayı başardı. Bu, Ukrayna için bir faciaydı çünkü beklenenin aksine Rusları karşılayacak ikincil hatlar oluşturulmamıştı. Meydanı boş bulan Rus askerleri güneye doğru ilerleyebilir, kentin etrafını sarmayı başarabilir ve belki de binlerce Ukraynalıyı teslim olmaya zorlayabilirdi.

Sirski, bunu önlemek adına bizim önceden Azov Taburu olarak tanıdığımız elit birlikler olan 3. Taarruz Tugayı’nı bölgeye gönderdi. Tugayın maksadı, Rusları defetmek değil, Avdivka garnizonunu kentten sağ şekilde çıkarmaktı. Azovlar, kanatları tutarak Rusların kenti kuşatmasını geciktireceklerdi.

Ancak bu çaba, istendiği gibi gitmedi. Geri çekilme emri çok geç verilmişti. Hatta askeri blog sayfalarına konuşan bazı askerler, çekileceklerini Sirski’nin Facebook paylaşımıyla öğrendiklerini söylediler. Bu iletişim bozukluğu hem garnizonun hem de onları kurtarmaya gelen Azovların ağır kayıplar vermesine yol açtı. Kaos dolu çekilme sırasında sadece askeri ekipmanlar değil sayısı yüzleri bulan yaralı asker de arkada bırakıldı.

Bölge komutanı Tuğgeneral Oleksandr Tarnavsky, çekilmenin çok kaotik gerçekleştiğini ve sayısı bini bulan askerlerinin kayıp olduğunu duyurdu. Telegram’da aktif olan ve sahadan bildiren Rus askerler, Ukrayna’nın tüm kentten çekileceğini tahmin edemediklerini söylediler. İddiaya göre kaos o kadar büyümüştü ki Rusların kuşatmak üzere olduğu bölgenin dışında kalan kömür fabrikasını bile terk etmişlerdi. Savunması nispeten kolay bu fabrika, aynı Mariupol çelik fabrikası gibi Ruslar için haftalarca sürecek bir baş ağrısı anlamına gelecekti.

SİRSKİ BAŞARACAK MI?

İşin sonunda bu kaotik geri çekilmenin faturası da Sirski’ye çıkacak. Sirski, Zalujniy’nin aksine Batı’dan bolca teçhizat almayan bir Ukrayna’yı devraldı. Dahası, ülkenin Azov gibi elit birlikleriyle Zalujniy kadar yakın değil. Avdivka gibi olayların bir daha yaşanması halinde Sirski’nin aile bağları tekrardan tartışma konusu olacaktır.

Şunu söylemek gerekir ki birçok Ukraynalının ailesi ya Rusya’da yaşıyor ya da hayatının bir kısmında Rusya’da yaşadı. Bu, yalnız başına ne Sirski’nin ne de bir başkasının aidiyetini tartışmaya açmaz. Ancak Sirski’nin hem içeride hem de dışarıdaki rakipleri bu durumu kullanmaya devam edeceklerdir.

Özetle, Sirski Kiev Savunması ve Harkiv taarruzu gibi başarılı operasyonlara da imza etmiş bir komutan. Sahada kendisinden ateş gücü bakımından çok daha üstün bir kuvvete karşı savaşacak, hem de bunu Batı’dan her geçen gün daha az silah alırken yapacak. Sirski’nin başarılı bir komutan olarak anılıp anılmayacağını ise tarih yazacak.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler