Daha büyük fikirleri ortaya koyma zamanı geldi: Hedef ‘iyi insan’ yetiştirmek

Feyziye Mektepleri Vakfı (FMV) ışık Okulları yetkililerinin sorularımıza verdiği yanıtlar:

Yayınlanma: 09.06.2023 - 05:00
Daha büyük fikirleri ortaya koyma zamanı geldi: Hedef ‘iyi insan’ yetiştirmek
Abone Ol google-news

 

 

1-Cumhuriyetin 100. yılında eğitim sektörünü geçmişten günümüze değerlendirdiğimizde nasıl bir değişim yaşadığını düşünüyorsunuz?

Cumhuriyetin 100. yılında eğitim sektörünün gelişimi esasında dönemsel olarak belirlenen insan yetiştirme politikası ile paralel değerlendirilmelidir.

Cumhuriyetin ilk yılları, çok partili döneme kadar esasında genç cumhuriyetin ihtiyaç duyduğu çağdaş ve laik insanı yetiştirmeyi amaç edinmiştir. Cumhuriyetin ilk yılları, eğitime erişimi olan küçük ve ayrıcalıklı elit grup yerine; misakı milli sınırları içinde herkesin eğitime erişiminin olduğu, eğitimde birliğin sağlandığı, seferberlik denilebilecek bir dönemdir. 

Müfredat, biz eğitimcilerin “ihtiyaç ihtimaline karşı eğitim” olarak yorumlayabileceğimiz bir bakışın etrafında şekillenmiştir. Genç cumhuriyetin ihtiyaç duyacağı insanın her koşulda ve ihtimalde ülkenin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yetiştirilmesi hedeflenmiştir. 

Demokratikleşme pratiklerinin hayata geçirildiği 1940’lı yıllar ve sanayileşmenin hız kazandığı 1960’lı yıllardan itibaren eğitim sektörü de dönem ihtiyaçlarını karşılayacak insan yetiştirme politikası etrafında müfredatını şekillendirmiştir. Bu dönem aynı zamanda araştırma, bilimsel üretkenlik ve bilim insanlarının yetişmesi anlamında olduğu kadar, meslek liselerinin önemli bir işlev kazandığı yıllardır. Eğitim sektörünün bu dönemde okul atmosferi içinde atölyelere ve laboratuvarlara önemli yatırımlar yaptığını görüyoruz. “ihtiyaç ihtimaline karşı eğitim” anlayışının bu dönemde de sürdüğünü ve bu anlayışın milenyuma kadar devam ettiğini görüyoruz.

Yeni yüzyıl, küresel dünyanın lokal sorunlarla birlikte eğitimde dönüşümü dayattığı bir dönemdir. Artık “ihtiyaç ihtimaline karşı eğitim” anlayışı geçersizdir. İnsanlık her koşulda bilgiye erişim ayrıcalığını elde etmiştir. İnsan zihninin ve potansiyelinin her şeyi aynı anda öğrenme yerine, “yeri geldiğinde ve ihtiyaç duyulduğu zamanda öğrenme” anlayışı ile değerlendirilebileceği, “daha büyük fikirleri” ortaya koyma zamanı gelmiştir. 

Bu değişimde teknoloji ve dijital devrim büyük rol oynamıştır. Bu dönem aynı zamanda klasik okul anlayışının da dönüştüğü bir devirdir. Öğrenmenin, sınıfların ve sıraların çok ötesine geçmesi gerektiğini de bize hatırlatır. Küresel salgın dönemi tam da bu fikrin dünyada ve ülkemizde zorunlu olarak pratiğe dönüştüğü bir zamandır. Türkiye’de eğitim ve eğitim sektörü de kendini bu yönde şekillendirmektedir: sınıfın ve sınıf duvarlarının ötesine geçen öğrenme ortamı ve öğrenme pratiği; bilgiye yeri geldiğinde erişim ve küresel çapta erişim; eylemin ötesinde fikirlerin ortaya çıkabilmesi için sağlanacak eğitim ortamının kurulması. Bu doğrultuda öğretmenin işlevi de artık dönüşmüştür; eğitime erişimde rehber, iyi bir koç, öğrenme nosyonunu iyi analiz edebilen kişi olarak artık bambaşka misyonları vardır öğretmenin. 

 

2- 100 yıllık yolculukta eğitim sektörünün en önemli değişimleri yaşadığı dönemler hangileridir? Sizler bu değişime nasıl ayak uydurdunuz?

Osmanlı’nın son yüzyılında başlayan çabalara rağmen eğitim konusunda yeterli derecede kurumsallaşamamış bir eğitim deneyimini devralan Cumhuriyet, yeni eğitim anlayışını belirlerken Avrupa’daki gelişmelerle örtüşecek laik bir sistem ve aynı zamanda milli bir çizgi takip etmiştir.

3 Mart 1924’te çıkarılan Tevhid-i Tedrisât Kanunu’yla Şer’iye ve Evkaf Vekâletleri kaldırılmış ve medreseler Maarif Vekâleti’ne devredilerek aşamalı olarak kaldırılmıştır. Böylece Tanzimat’tan beri devam eden ve birbiriyle uyuşmayan iki farklı eğitim sisteminin (mektepli-medreseli çekişmesi) vatandaş yetiştirme sorununun çözülmesi amaçlanmıştır. Cumhuriyet döneminde eğitimde yaşanan diğer önemli bir uygulama da karma eğitimdir. 1924’te ilkokullarda, daha sonra 1928’de ortaokullarda, 1934’te liselerde ve 1937 yılında da köy ilkokullarında karma eğitime geçilmiştir. 19. yüzyılın ortalarından itibaren başlayan okuryazarlığı kolaylaştırmak ve yaygınlaştırmak amacıyla Latin harflerine geçiş için yapılan tartışmalar, 1928’de yeni Türk alfabesinin kabulü ile noktalanmıştır. 1925’ten itibaren yetişkinlere yönelik çeşitli bölgelerde açılan Halk Mektepleri’nin sayısı 1928’den sonra giderek artmış, bir okuma yazma kampanyası başlatılmıştır. Ayrıca Cumhuriyet’in ilk yıllarında ülkenin sosyal ve kültürel kalkınmasında, cumhuriyetin getirdiği değerlerin geniş halk kitlelerine ulaştırmak amacıyla 1932 yılında başta Ankara olmak üzere 14 il merkezinde “Halkevleri” açılmış, zaman içinde bu sayı artış göstermiştir. 

Şehirdeki eğitim imkânının Türkiye nüfusunun çoğunluğunun yaşadığı taşraya da yansıması açısından kırsal kesimlerdeki insanlara temel eğitim vermenin yanında hem kendilerinin hem de ülkenin refah seviyesini geliştirmeye yönelik nitelikli üretim becerileri konusunda temel bilgi ve donanımlar kazandırmak amacıyla 1940’ta özgün bir eğitim kurumu olan Köy Enstitüleri açılmıştır.

Günümüz Türk millî eğitim sisteminin genel yapısı 1973’te çıkarılan 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ile birlikte örgün ve yaygın eğitim olmak üzere iki temel başlık altında yapılanmıştır. 

1997’de ilköğretimi bütünlük içinde ele alan yeni bir düzenlemeyle zorunlu eğitim süresi 8 yıl

olarak belirlenmiştir. Ancak 2012-2013 öğretim yılından itibaren zorunlu eğitim, ilkokul ve ortaokulla birlikte liseyi de kapsayacak şekilde 12 yıla çıkarılmıştır. 

Türkiye’nin gerek Avrupa Birliği ile olan ilişkileri gerekse küreselleşmeyle birlikte ortaya çıkan çok yönlülüğe duyulan ihtiyacın artması okulların da düzenlenmesi gerekliliğini doğurmuştur.

Türk eğitim sisteminde yaygın eğitim, genel ve meslekî teknik alanlar şeklinde ikiye ayrılarak yaşam boyu öğrenmenin düzenli bir şekilde sürdürülmesi hedeflenmiştir. Yaygın eğitim kurumları arasında yer alan halk eğitimi merkezleri, çıraklık eğitim merkezleri, olgunlaşma enstitüleri, eğitim ve uygulama okulları (özel eğitim), açık öğretim lisesi vb. kurumlarda genel hatlarıyla meslek, okuma-yazma, sosyal ve kültürel kurslar ve uygulamalar her yaş ve eğitim düzeyindeki bireylere yönelik olarak yapılmaktadır.

Dünyadaki yeni gelişmeler, bir taraftan önceki nesillerin hayal bile edemeyeceği öğrenme imkânları sunarken diğer taraftan insana kendi öğrenmelerini kendisinin seçebilmesi ve aktif bir şekilde üstlenmesi sorumluluğu veren “öğrenen merkezli eğitim” anlayışını ortaya koymaktadır. 21. yüzyılın ilk yıllarında, Türk eğitim sistemi de bu anlayışın daha etkin ve işlevsel bir şekilde kullanımını kolaylaştırmayı sağlayan eğitimde “yapılandırmacılık” yöntemini benimsemiş, 2005-2006’dan itibaren ilköğretim ve orta öğretim programları “yapılandırmacı” anlayışa göre yeniden tasarlanmıştır.

Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Okulları olarak bu tarihsel sürece tanıklık etmiş bir kurumdur. FMV Işık Okullarının öncüsü Feyz-i Sıbyan 14 Aralık 1885’te Selanik’te Mümeyyiz Tevfik Efendi tarafından açılmıştır. Okulunu maddi güçlükler nedeniyle kapatmak zorunda kalan Mustafa Kemal’in öğretmeni Şemsi Efendi de Feyz-i Sıbyan’a katılmıştır. Böylelikle Türk çocuklarını IŞIK ile aydınlatma geleneği başlamıştır.

Balkan Savaşı nedeniyle İstanbul’da önce Koska’da bir binaya sonra da Teşvikiye’ye taşınan okul, en zorlu dönemlerde üstlendiği misyondan ödün vermeden her türlü çaba ve özveriyi sergileyip ülkenin eğitim ve öğretimine katkıda bulunmuştur. Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’ndeki vakıfların Cumhuriyet Dönemi’ne taşınmasında önemli bir yeri olan ve Türkiye’deki en eski vakıflardan olan okul, 16 Aralık 1934’te Büyük Ata’mızın onayıyla kuruluşunun 49. yıl dönümünde IŞIK adını almıştır.

Bugün Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Okulları yerleşkelerinden anaokulundan liseye eğitim öğretim faaliyetlerini sürdürmektedir. Nişantaşı, Ayazağa, Erenköy, Ispartakule yerleşkeleri yanında Cumhuriyetimizin 100. yılında Florya yerleşkesinin açılışı için hazırlanıyoruz. Yerleşkelerimizde anaokulundan liseye bütünsellik ilkesi gözetilirken, FMV Işık Üniversite’si ile ortak birçok çalışmaya imza atıyoruz.  

137 yıllık eğitim yolculuğumuz boyunca değişen şartlara akıl ve bilimin ışığında hızla uyum sağlanmış ve birçok konuda öncülük yapılmıştır. Geleneklerine bağlı ama yüzü geleceğe dönük bir yaklaşımla güçlü akademik kadroları ile eğitim-öğretim alanındaki gelişmeler her dönem yakından takip edilmiş ve programlara dahil edilmiştir. Toplumumuza araştıran, sorgulayan, toplumsal olaylara ve doğaya duyarlı, çağdaş ve aydınlık bir dünyanın savunucusu olacak öz güveni yüksek, kendi kültürünü çok iyi bilen ama, küresel bilince de sahip bireyler yetiştirmeyi hedefledik. Bu doğrultuda, uluslararası eğitim teknolojileri standartlarını yakından takip etmeyi misyon edindiğimiz kurumumuzda, sürdürülebilir öğrenme stratejileri ile yeni nesil öğrenenlerin özellik ve ihtiyaçlarına uygun içerikler sunuyoruz.

Kurumumuzda öğrenci merkezli yapılandırmacı yaklaşımla eğitim ve öğretim faaliyetlerimizi düzenlemekteyiz. Öğrencinin bilgiye ulaşma yollarını keşfetmesini sağlayacak öğretim tasarımları kullanarak derslerimizi planlıyor, bunu yaparken de öğrencilerimizin hazır bulunuşluk düzeylerini dikkate alıyoruz. Çünkü öğrenci merkezli öğrenme ortamlarında tüm bunların ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Derslerimizi planlarken eğitim teknolojilerini üst düzeyde kullanmaya gayret ediyor, derin ve kalıcı anlamayı alan, yenilikçi ve kapsamlı bir eğitim modeli olan Anlamaya Dayalı Öğretim Tasarımı (Understanding by Design) modelinden yararlanıyoruz. Dünya ile entegre bir eğitim anlayışı ile öğrencilerimize ana dilinin yanı sıra güçlü bir yabancı dil eğitimi de sağlıyoruz. Ayrıca liselerimizde yüksek kalitede, uluslararası bir eğitim olan IB diploma programını yürütüyor ve öğrencilerimizi ulusal sınavların yanı sıra, yine uluslararası bir model olan AP sınavlarına hazırlıyoruz. Tüm bu akademik çalışmaların yanında okulumuzda sportif, sanatsal ve sosyal olanaklar doğrultusunda öğrencilerimizin sadece akademik yönden değil; fiziksel, duygusal ve sosyal yönden de gelişimlerine yardımcı oluyoruz.

 

3- Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına ‘nasıl bir insan’ yetiştirme hedefiyle yola çıktınız?

Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Okulları, eğitim vizyonunda yer alan “iyi insan yetiştirmek” hedefini, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında da devam ettirecek bir anlayışla eğitim öğretim faaliyetlerini sürdürecektir. Ülkesine faydalı dünya insanları yetiştirme gayesini, eğitim vizyonuyla birleştiren Işık Okulları, sadece akademik başarıyı hedefleyen bir kurum değildir. Öğrencilerimizin 21. yüzyıl bilgi ve becerileriyle donanmış bireyler olmalarını amaçlıyoruz. Bu temel amacımız doğrultusunda; değerler bilinciyle yetişen, ana dilinde ve en az bir yabancı dilde kendini doğru bir şekilde ifade edebilen, çok yönlü, yaratıcı, öz güvenli, kültürlü, üreten, düşünen, küresel duyarlılığa sahip, akıl ve bilimin rehberliğini kabul eden, vatansever gençler yetiştirmek üzere eğitimdeki hedeflerimizi ve politikalarımızı oluşturduk. Kurumumuz, Atatürk’ün, Cumhuriyet’i emanet ettiği gençliği yetiştirmenin sorumluluğu ve bilinciyle, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında da ülkemize ve dünyaya “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller kazandırmaya devam edecektir. Işık Okullarından mezun olan öğrencilerin, Cumhuriyet’imizi hak ettiği “muasır medeniyetler” seviyesine ulaştıracağına inancımız tamdır.

 

4-Bu hedeflere ulaşmak için neler yapıyorsunuz?

Cumhuriyet’imizin yeni yüzyılında; Atatürkçü, aydın nesillerin yetişmesindeki en önemli rol, biz eğitimcilerin rolüdür. Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Okulları, eğitimde üstlendiği öncü rolün bilinciyle sosyal becerilere ve etik değerlere, en az akademik başarılar kadar önem vermektedir. Bizler, eğitim programlarımızı bu bakış açısıyla oluşturuyoruz. Hedeflerimize ulaşmak için okullarımızda, ulusal müfredatların yanı sıra uluslararası programlar (IB DP, IB PYP, AP, CIS, Global Schools, eTwinning, Montessori vb.) uyguluyoruz. Çağımızın gerektirdiği tüm donanımlarla, bilgi ve teknolojiyle öğrencilerimizi buluştururken bir yandan da onlara, yaratıcılıklarını sergileyebilecekleri ve geliştirebilecekleri alanlar açıyoruz. Yürüttüğümüz sosyal sorumluluk projeleri ile doğaya, insana, topluma ve dünyaya saygılı bireyler yetiştiriyoruz. Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen “Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini” de eğitim programlarımıza dâhil ediyor; yürüttüğümüz ulusal ve uluslararası projelerle öğrencilerimizin problem çözme, eleştirel düşünme ve iş birliği becerilerini geliştirmeyi hedefliyoruz. Öğrencilerimizin akademik ve sosyal anlamda doğru hedefler belirlemesine, kendilerini tanımalarına, sorumluluklarını almalarına, ilişkileri daha iyi yönetmelerine, zamanlarını doğru ve verimli planlamalarına, organize olmalarına ve öz disiplin becerisi kazanmalarına rehberlik ederek sporun ve sanatın ışığında; bedensel, zihinsel ve duygusal açıdan güçlü nesiller yetiştiriyoruz.

Okullarımızın fiziksel alanlarını, teknolojik donanımlarını ve eğitim kadrolarını tüm bu amaç ve hedefler doğrultusunda oluşturuyoruz. Yeniliklere ve gelişimlere adapte olma konusunda hızla aksiyon aldığımızı; eğitim sektöründe, bu anlamda da öncü olduğumuzu belirtmek isteriz.

 

5- Temel Eğitim Felsefeniz Nedir?

FMV Işık Okullarının temel eğitim felsefesi, 137 yıllık köklü geçmişimizden, Atatürk ilke ve inkılaplarından beslenmektedir. Her bir adımımızda, Atatürk’ün vizyonunu ve mirasını yaşatma kararlılığını taşıyoruz. Bu felsefe doğrultusunda, öğrencilerimize nitelikli bir eğitim sunarak, onları iyi insanlar olarak yetiştirmeyi hedefliyoruz. 

Özetle eğitim felsefemiz, öğrencilerimizi bilgiye aç, meraklı, analitik düşünebilen, etik değerlere saygılı, sorumluluk sahibi çok yönlü bireyler olarak yetiştirmektir. Öğrencilerimizi geleceğin küresel vatandaşları olarak yetiştirirken, Atatürk ilke ve inkılaplarının ışığında milli değerlere bağlı, demokratik, çağdaş ve bilimsel bir dünya görüşüne sahip bireyler olarak yetişmelerini sağlarız.

 

6- Öğrencilerinizin Hangi Değerleri İçselleştirmiş Olarak Kurumunuzdan Mezun Olmalarını Amaçlıyorsunuz?

FMV Işık Okulları olarak, her bir öğrencimizin potansiyelini keşfetmesini ve en üst düzeyde geliştirmesini sağlamak için çaba göstermekteyiz. Öğrencilerimizin ilgi ve yeteneklerini destekleyen bir eğitim ve öğretim programı sunarken aynı zamanda onları toplumsal çeşitlilik ile tanıştırır, kültürel anlayışlarını genişletir ve küresel bir perspektif kazandırmayı hedefleriz.

Öğrencilerimize “önce iyi insan” olmayı, bilginin yanı sıra etik ve demokratik değerlere, sorumluluk duygusuna sahip bireyler olarak yetiştirmeyi amaç edinirken: akademik disiplin ve bilgi birikiminin yanı sıra onların eleştirel düşünme, problem çözme ve yaratıcılık gibi becerilerini geliştirmeye özen gösteririz.

FMV Işık Okulları, eğitim ve öğretim anlayışında kalite ve mükemmelliği hedeflerken aynı zamanda öğrencilerimizin sadece bilgi sahibi değil duyarlı ve küresel vatandaşlar olarak yetişmelerini hedefleriz. Çağın gereksinimlerine uygun olarak disiplinler arası bir yaklaşımla eğitim verirken, teknolojiyi etkin bir şekilde kullanırız. Öğrencilerimize dijital beceriler kazandırırken aynı zamanda onları küresel sorunlara duyarlı, çevre bilinci olan ve sosyal sorumluluk sahibi bireyler olarak yetiştirmeye çalışırız. Bunun yanı sıra sağladığımız nitelikli eğitimle birlikte öğrencilerimizin özgür düşünceye, özgüvene ve liderlik becerilerine sahip olmalarını destekleriz. Öğrencilerimizin sanata, spora ve kültürel etkinliklere olan ilgilerini teşvik ederken akademik başarılarını da önemseriz. Okulumuzda her öğrencinin bireysel farklılıkları değerli ve önemlidir. 

FMV Işık Okulları olarak, köklü geçmişimiz, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılığımız, akademik

mükemmeliyet anlayışımız ve öğrencilerimizin bireysel potansiyellerini keşfetmelerini destekleyen yaklaşımımızla öğrencilerimizi iyi birer insan olarak yetiştirmeyi amaçlarız.

 

7- Okulunuzu diğer eğitim kurumlarından ayıran en önemli özellikler nelerdir?

FMV Işık Okulları, köklü geçmişi ve eğitimde kaliteyi esas alan anlayışıyla öne çıkar. Atatürk’ün çağdaş, bilimsel ve laik eğitim anlayışını benimseyen öğrenciler yetiştirirken, onlara Atatürk’ün vatanseverlik, özgürlük, adalet ve bilgiye dayalı bir toplum vizyonunu aşılamayı hedefleriz. Bu sayede, öğrencilerimiz Türkiye’nin geleceğine ışık tutacak değerlere sahip bireyler olarak yetişirler.

FMV Işık Okulları’nın bir diğer önemli özelliği, ”Önce İyi İnsan” ilkesine dayalı eğitim anlayışıdır. Okul, sadece akademik başarıya odaklanmaz, aynı zamanda öğrencilerin sosyal gelişimine, ilgi ve yeteneklerine önem verir. 

Okulumuz, ulusal müfredatımızı ulusalararası programlarla zenginleştirerek öğrencilerimizin hayat boyu öğrenen, ülkemize ve dünyamıza değer katan bireyler olarak yetişmeleri için çaba gösterir. 

Sosyal sorumluluk bilinci geliştirilerek öğrenciler toplumsal hizmet projelerine teşvik edilir. Öğrenciler, akademik başarılarıyla ve etik değerlere uygun davranışlarıyla toplumda önemli roller üstlenen bireyler haline gelirler. 

FMV Işık Okulları, dil eğitimine de büyük önem verir. Yabancı dil programı, öğrencilerin dinleme, okuma, yazma ve konuşma becerilerini geliştirmeyi hedefler. Bu sayede öğrenciler, uluslararası iletişimde etkin rol alabilecek düzeyde dil becerileri kazanırlar.

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık hizmetleriyle öğrencilerin bütünsel gelişim süreçleri takip edilir ve ihtiyaçlarına yönelik destek sağlanır.

Ayrıca, okulun düzenli ve sürdürülebilir ölçme değerlendirme ve öğrenci takip sistemleri sayesinde öğrencilerin bireysel gelişimi süreç içinde izlenir ve düzenli geri bildirimler verilir. Anaokulundan Liseye Öğrenci İzleme Sistemi ALİS ile öğrencilerin akademik ve sosyal gelişimleri kayıt altına alınarak, gelişim raporları ile veli ve öğrenci bilgilendirilir. Öğrenci Koçluğu Sistemi ile öğrencilerimizin öğretim yolculuklarına eşlik edilir, hedef belirleme ve hedefe yürüme konusunda desteklenir. 

FMV Işık Okulları, disiplinler arası ulusal ve uluslararası projeler, yarışmalar ve etkinliklerle zenginleştirilmiş bir öğretim yaklaşımı benimsenir. Anaokulunda ve İlkokul Matematik derslerinde Montessori uygulamaları, Uluslararası Okullar Birliği ( CIS), Uluslararası Bakalorya İlk Yıllar ve Diploma Programları (IB PYP ve IB DP) akreditasyonları olan okullarımızda Anlamaya Dayalı Öğretim Tasarımı (UbD) modelinde hazırlanmış dersler, PASS Teorisi ve Bilişsel Temelli Öğrenme yaklaşımı ile nitelikli bir eğitim sunulur.

Öğrencilerimiz aynı zamanda hafta içi ve hafta sonu planlanan akademik destek programları ile ulusal ve uluslararası sınavlara hazırlık konusunda desteklenir. 

FMV Işık Okulları, sanat ve spor alanlarında da öğrencilerin yeteneklerini ortaya çıkarmalarını

teşvik eder. Öğrencilerimize ders programları dahilinde ve okul sonrasında Spor Sanat Tasarım Akademisinde kapsamında müzik, tiyatro, resim, dans gibi sanatsal etkinlikler ile spor branşlarına yönelik çeşitli aktiviteler sunulur. Her öğrencimizin bir enstrüman çalışması hedeflenir. 

Okulumuzda, teknoloji ve dijitalleşmeye de büyük önem verir. Bilgisayar laboratuvarları, etkileşimli ekranlar ve diğer teknolojik altyapılarla donatılmış sınıflar, öğrencilerin öğrenme deneyimini zenginleştirir ve onları dijital dünyaya hazırlar. 

FMV Işık Okulları zaman ve mekandan bağımsız öğrenmeyi destekleyecek teknolojik altyapı ve imkanları öğretmen ve öğrencilerine sağlamaktadır. Tüm öğretmen ve öğrenciler; sınırsız depolama alanına sahip e-posta ve bulut sürücüsü ile çevrimiçi işbirlikli yazılımları da içeren G Suite for Education platformunu kullanmaktadır. Öğretmenler, öğrenciler ile ödev, duyuru ve akademik dokümanlarını Google Drive sistemine entegre çalışan Google Classroom Eğitim Yönetim Sistemi (LMS) üzerinden paylaşmakta, velilerimiz de bu süreci K12net öğrenci bilgi sisteminden takip edebilmektedir.

Eğitim teknolojileri ve dijital araçların etkin kullanımı açısından Türkiye’nin öncü eğitim kurumlarından olan FMV Işık Okullarında teknoloji farkındalığı yüksek, istekli, gelişime ve paylaşmaya açık öğretmenlerinden oluşturulan “Dijital Liderler Atılımı” Projesi dahilinde; alan bilgisi ve pedagojinin eğitim teknolojileri ile harmanlanarak etkin ders tasarımları yapılması üzerine çalışmalar sürdürülmektedir.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler