DEÜ Rektörü Hotar'ın hukuksuzluğu yargı tarafından tescillendi

İzmir 5. İdare Mahkemesi, AKP'li DEÜ Rektörü Fatma Seniha Nükhet Hotar'ın Doç. Dr. Çağdaş Cengiz hakkındaki geçici görevlendirmelerini hukuka aykırı bularak üniversiteyi tazminata mahkum etti. Davaya avukatları ile müdahil olan Hotar'ın, yürütmenin durdurulması için yaptığı başvuru da Bölge İdare Mahkemesi tarafından reddedildi. Son olarak İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5. İdare Dava Dairesi de rektör Hotar’ın itirazına rağmen kararı onadı ve kesinleştirdi. Cengiz'in aynı konudaki şikayeti üzerine savcılık, Hotar hakkında beş ayrı suçtan şüpheli sıfatıyla işlem başlatmış ve dosyayı YÖK’e sevketmişti.

DR. CENGİZ: ANAYASA GEREĞİ KİMSEYE İLTİMAS GEÇİLEMEZ

Doç. Dr. Çağdaş Cengiz, dosyanın YÖK’te olduğunu belirterek “Rektör Fatma Seniha Nükhet Hotar ve yardımcıları tarafından hedef alındığım dönemde vuku bulan hukuksuz işler üst yargı makamı tarafından tespit edilmiş ve tazminat kararı onanmıştır. Şimdi top YÖK’te. Savcılığın sevk ettiği dosya yaklaşık bir senedir ellerinde. Şahsım, kurum ve kamusal kaynaklar açısından ortaya çıkan bu büyük zararın sorumlusu, şüpheli rektör ve yardımcılarıdır. Anayasa gereği kimseye iltimas geçilemez. Cezalandırılmaları ve derhal idari görevlerinden uzaklaştırılmaları gerekiyor. Bütün bu işlerin ve kamu zararının vebalini taşımaktadırlar. Şimdi vatandaşlık görevim gereği, bütün bu dosyaların avukatlarımızla birlikte sonuna kadar takipçisi olacağız. Sorumluları istifaya davet ediyorum. Aksi halde hukuka aykırı ihmali ve icrai eylemleri nedeniyle cezai sonuçlar doğacaktır. Ayrıca bu yargı kararları bizim onurlu duruşumuzun da sembolüdür. Tüm Yükseköğretim camiası biliyor ki yalnızca bize değil, tüm bileşenlere yapılan haksızlıklar karşısında dimdik durduk. İşimiz, ekmeğimiz ve sendikal mücadelemizle tehdit edilmemize rağmen, bir adım geri atmadık. Biz çocuklarımızın geleceği olan doğa ve toplum yararına özgür bir akademiyi henüz inşa edemedik, bu bize dert oldu. Bununla birlikte hukuksuz şahısları bir daha alınlarından silinmemek üzere tarihe not düştük, bu da onlara dert olsun.” ifadelerini kullandı. 

(Çağdaş Cengiz)

EĞİTİM SEN BAŞKANI KURUL'DAN YÖK'E ÇAĞRI

Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul ise “Bir akademisyenin kolay yetişmediği açıktır. Lisans, yüksek lisans, doktora eğitimlerinin her aşamasında kamu kaynakları kullanılmaktadır. Üyemiz ve temsilcimiz Doç. Dr. Çağdaş Cengiz’in doçentlik unvanına hak kazandığı döneminde kurum ve akademi ile ilişiği kesilmiştir. Bunun ne yükseköğretimde ne de hukukta mantıklı bir açıklaması olamaz. Kuruma ve akademiye katkı sağlayacağı, öğrencilere bilgilerini aktaracağı, projeler yapacağı en verimli olduğu ve başarısının ülkedeki en üst akademik kurulca onaylandığı bir dönemde akademiden uzaklaştırılmasını “kamu yararı” ile açıklamak mümkün değildir. Sendika olarak yıllardır “geçici görevlendirmeleri bu şekilde yapmayın, yoksa hem ciddi zararlar ortaya çıkar hem de yönetiminiz açısından hukuki sonuçları ağır olur” uyarıları yaptık. Üst mahkemeden gelen bu karar, keyfiliğin hukuk aleminde bir sonucu olduğunu göstermektedir. İşyeri temsilcimizin ve her şeyden önce bir bilim insanının gerçeği göstermeyen gerekçeler ile görevine son veren idarecilerin kamu yararı, geçici görevlendirme, unvan hakları, görev tanımı ve iş sağlığı gibi konularda hukuka aykırı tutum ve davranışlar içerisinde olduğu yargı kararı ile ispatlanmış oldu. Yükseköğretim Kurulunu görmeyen, duymayan, dilsiz tutsaklıklarından arınmaya davet ediyorum" diye konuştu.

(Nejla Kurul)

AV. DEĞİRMENCİ: YÖK ACİLEN BİR KARAR ALMALI

Mahkeme kararının ivedilikle uygulanması gerektiğinin altını çizen Eğitim-Sen İzmir Üniversiteler Şubesi avukatı Nedim Değirmenci de “YÖK Denetleme Kurulu Başkanlığı'nın resmi sayfasına girerseniz bilgi notları başlığı altında Rektörler tarafından imzalanan geçici görevlendirmelerin hukuka aykırı yapılmaması gerektiğine ilişkin emsal yargı kararlarıyla birlikte şu önemli uyarıyı görürsünüz: "Bu kapsamda hukuk devleti ilkesi gereği ve ilgili mahkeme kararları doğrultusunda anılan madde hükmünün kötüye kullanılmaması ve cezalandırma maddesi olarak uygulanmaması gerekmektedir. Aksi halde Rektör tarafından bu madde kapsamında alınan kararlar dava konusu olacak ve "Kamu Görevinin Kötüye Kullanılması" kapsamında Rektörün sorumluluğu doğacaktır". Bu tam da Eğitim Sen olarak Doç. Dr. Cengiz adına kazandığımız davaya ilişkindir. Yani hukuken illiyet bağı açık, sonuçları da barizdir. YÖK kanadından acilen bir karar alınmasını ve dosyanın süreç ve akıbeti hakkında açıklama yapılmasını bekliyoruz.” dedi.