DEÜ’deki mobing davasına ilişkin Prof. Dr. Uyar’dan yalanlama

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hakkı Uyar’dan aynı bölümdeki öğretim görevlisi Doç. Dr. Bilgin Çelik’in açtığı mobing davasına ilişkin yalanlama geldi. Prof. Dr. Uyar, mobing davasına ilişkin kendisinin ilgisinin olmadığını belirterek, “Çelik, doçent olamayışının nedenlerini başkalarının müdahalesine bağlamaktadır. Çelik’in doçent olmasını zorlaştıran şey kanımca yayınlarının zayıflığıdır” dedi.

Yayınlanma: 07.03.2024 - 17:01
DEÜ’deki mobing davasına ilişkin Prof. Dr. Uyar’dan yalanlama
Abone Ol google-news

DEÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde öğretim üyesi Doç. Dr. Bilgin Çelik’in şikayetleri üzerine Ankara 6. İdare Mahkemesi aralarında eski DEÜ Rektörü Fatma Seniha Nükhet Hotar ve Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hakkı Uyar’ın bulunduğu 18 kişiye “müdahillik tebligatı” gönderdi. Bu gelişme üzerine Prof. Dr. Uyar’dan mobing iddilarına ilişkin yalanlama geldi. Uyar, yalanlamasında Doç. Dr. Çelik’in kendi döneminde Tarih Bölümü kadrosuna dahil edildiğini belirtti. Uyar, Çelik ve kendisiyle beraber 2008-2010 tarihleri arasında dekan ve bölüm başkanının mobbingine uğrayarak, derslerinin ellerinden alındığı ve görev süreleri uzatılmak istenmediği için mobbing davası açtıklarını bildirdi. Ancak dönemin Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün’ün karışmasıyla sorunun çözümlendiğinden kendisinin davadan çekildiğini kaydetti.

‘Sağlıklı bir davranış değil’

Uyar, bu süreçte Çelik’in dört kez doçentliğe başvurduğunu ve dördüncü başvurusunda doçent olabildiğini belirterek, “Çelik, doçent olamayışının nedenlerini başkalarının müdahalesine bağlamaktadır. Çelik’in doçent olmasını zorlaştıran şey kanımca yayınlarının zayıflığıdır. Nitekim doçentlik dosyasına koyduğu kitap, doçentlik alanı olan Yakınçağ Tarihi ile ilgili değildir. Üstelik kitap akademik olarak son derece zayıf olup gazete haberlerine dayanarak ve ikincil kaynaklarla yazılmıştır. Dolayısıyla kendisinin doçent olmasındaki gecikmenin arkasında komplo aramak sağlıklı bir davranış olmadığı gibi tamamıyla kurgudur. Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi olan Çelik’in eşi 2018 yılında TÜBİTAK bursu ile ABD’ye gitti. Eşi ile birlikte ABD’ye gitmek isteyen Çelik, Berkeley Üniversitesi’nin kütüphanesinden herkesin rahatlıkla alabileceği ve ücreti karşılığı çalışma izni alarak 1 yıllık görevlendirme istedi. Kendisine ya kamu kurumlarının onayı ile gitmeye girişmesi ya da maaşsız izin verilebileceği yanıtı verildi. Bu durumu kabul etmeyen Çelik, ABD’ye gitti, konuyu yargıya taşıdı ve bunu da kaybetti. Aldığı maaşları da geri ödemek zorunda kaldı. Bu parayı geri almak en son 16 Ocak 2024 tarihli davayı kaybetti. Üstelik kamuoyunu yanıltıcı bir şekilde basına verdiği beyanatlarda ve mahkemelere verdiği dilekçelerde ABD’ye TÜBİTAK bursuyla gittiğini iddia etmektedir” dedi.

‘Ters yönde gelen araç sürücüsü’

Çelik’in bu iddialarını ispat etmesi koşulunda bütün suçlmaları ve mobing iddiasını kabul edeceğini ifade eden Uyar, Mayıs 2023’te Çelik’in kendisinin sürdürdüğü bölüm başkanlığı görevini mahkemeye taşıdığını ancak Çelik’in kaybettiğini bildirdi. Çelik’in bu kadar dava açmasının kendi tarafına yapılanan mobbing olduğunu belirten Uyar, “Çelik’in kazandığını iddia ettiği davaların önemli bir bölümü yapılan usul hatalarındandır. Dolayısıyla bu onun suçsuz, suçladığı kişilerin de suçlu olduğu anlamına gelmez. Dolayısıyla Çelik’in soruşturmaların da Uyar ile ilgili olmadığı açıktır. Kendisinin Ankara’da YÖK’e karşı açtığı davanın da doğrudan şahsımla bir ilgisi yoktur. Bu nokta Çelik’in durumu otobanda ters yönde giden araç sürücüsünün karşıdan gelenleri suçlamasına benzemektedir” ifadelerini kullandı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler