‘Bizim çocuklar’ın sonuncusu da öldü

12 Eylül’ün Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya, İstanbul’da yaşamını yitirdi. Şahinkaya ABD’lilerin “Bizim çocuklar” dediği darbecilerin son temsilcisiydi.

Yayınlanma: 10.07.2015 - 05:40
Abone Ol google-news

Şahinkaya kimdir?

Tahsin Şahinkaya, 1925 yılında Amasya’nın Merzifon ilçesinde doğdu. Şahinkaya 1943’te Harp Okulu’nu, 1957’de Harp Akademisi’ni bitirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde çeşitli kademelerde görev yapan Şahinkaya 1977’de orgeneralliğe terfi ederek Milli Güvenlik Kurulu Sekreterliği’ne atandı. 21 Ağustos 1978 tarihinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na atanan Orgeneral Şahinkaya, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Milli Güvenlik Konseyi üyeliği ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nı beraber yürüttü. Şahinkaya 6 Aralık 1983 tarihinde kendi isteği ile emekli oldu.

12 Eylül 1980 askeri darbesini yapan komuta heyetinin hayatta olan son üyesi dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya (90), dün yaşamını yitirdi. Darbenin lideri Kenan Evren’in ardından Tahsin Şahinkaya’nın da ölmesi, 12 Eylül davasını sanıksız bıraktı. Yargıtay’ın önünde bir yılı aşkın bir zamandır bekleyen 12 Eylül davası, onanmadığı için Şahinkaya’nın ölümüyle birlikte düştü. Yargıtay, 12 Eylül davasını zamanında görüşüp karara bağlasaydı; bugün darbe yargı tarafından tescillenmiş olacak, sıra diğer sorumlulara gelecekti.

Tartışmalı ziyaret

İstanbul’da yaşayan Şahinkaya’nın tedavi gördüğü Haydarpaşa GATA Hastanesi’nde yaşamını yitirmesiyle bir dönem resmen kapandı.

Şahinkaya, Evren’den sonra darbenin en ünlü generaliydi. Şahinkaya hakkında o döneme ilişkin birçok iddia ortaya atıldı. Şahinkaya’nın, 12 Eylül darbesi öncesi ABD’yi ziyaret etmesi oldukça anlamlıydı. Burada dönemin ABD Genelkurmay Başkanı ile başbaşa kahvaltı eden Şahinkaya, 11 Eylül 1980’de Türkiye’ye döndü. Bu ziyaret, askerlerin darbe için ABD’den onay aldığı şeklinde yorumlandı. Nitekim darbe olduğunda, ABD’liler “Bizim çocuklar başardı” diyecekti.

Servet tartışması

Şahinkaya’nın malvarlığı ve rüşvet aldığı iddiası ölene kadar peşini bırakmadı. Şahinkaya’nın ABD’den savaş uçağı alımı sırasında rüşvet aldığı iddia edildi. O dönem Çanakkale Seramik Fabrikası’na da eşi aracığıyla gizli ortak olan Şahinkaya, halen Çanakkale Kalebodur Seramik A.Ş’de hissesi bulunuyor.

Tahsin Şahinkaya, darbenin lideri Kenan Evren ile birlikte 12 Eylül davasında sanık olarak yargılandı. Mahkemeden kaçmak için hastaneye yatan Şahinkaya, hastanedeki yatağından Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya telekonferans sistemiyle bağlanmış, savunmasında “Ben kurucu iradeyim, beni bu mahkeme yargılayamaz” diye meydan okumuştu. Duruşmaya katılan mağdurlar, Şahinkaya’ya onlarca soru yöneltti, ancak sanık general hiçbirine yanıt vermedi. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının ardından dosyanın devredildiği Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Evren ve Şahinkaya’ya hükümeti devirmeye teşebbüs suçundan müebbet hapis cezası verdi, ayrıca TSK’den atılmalarına, rütbelerinin sökülmesine hükmetti.

Yargıtay’ın tutumu

Darbenin bir numaralı sorumlusu eski Genelkurmay Başkanı Kenan Evren’in, 9 Mayıs’ta hayatını kaybetmesi nedeniyle Şahinkaya’nın önemi artmıştı. Ancak Yargıtay, geçen yıl haziran ayında karar verilen 12 Eylül davasının temyiz görüşmesini yaklaşık bir yıldır görüşmedi. Evren’in ölümünün ardından da kılını kıpırdatmayan Yargıtay’ın bu tutumu 12 Eylül davasının düşmesine neden oldu. Türk Ceza Yasası’nın 64. maddesinde “sanığın ölümü halinde kamu davasının düşürülmesine karar verilir” hükmü var. Şahinkaya’nın da ölümünün ardından Yargıtay’a kalan adım, davayı düşürmek olacak. Bu durum, AKP hükümetinin “darbecilerle hesaplaşıyoruz” gerçeği yansıtmadığını ortaya çıkardı.

Her şey sil baştan

Davanın düşmesiyle, Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12 Eylül’ün darbe suçu olduğu yönündeki kararı kesinleşmeden ortadan kalkacak. Bu durum, 12 Eylül darbesinin diğer askeri ve sivil sorumluları hakkında yürütülen soruşturma ile işkence soruşturmalarını olumsuz etkileyecek. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda süren darbe ve işkence soruşturmalarında savcılık, Yargıtay’ın 12 Eylül davasını onamasını ve bu konudaki bakışının nasıl olduğunu bekliyordu. Özellikle işkence suçuna ilişkin zamanaşımı tartışması Yargıtay’ın vereceği kararla son bulacaktı. Ancak Şahinkaya’nın ölümüyle davanın düşecek olması, her şeyin sil baştan başlamasına neden olacak. Ayrıca dava kesinleşmeden düştüğü için Şahinkaya’nın rütbeleri sökülmeyecek ve TSK’den atılmayacak.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler