'Bu benim yaşamım'

Hayatımın Şarkısı’nın en büyük sürprizi 16 yaşındaki genç şarkıcı Louane Emera. Umut veren oyuncu César’ını alan genç kız rolünü büyük bir içtenlikle, doğallıkla canlandırıyor.

Yayınlanma: 13.06.2015 - 18:59
Abone Ol google-news

L’homme qui voulait vivre sa vie (Yaşamak İsteyen Adam) adlı dramından, Les Infidèles (Sadakatsizler) adlı skeç filminden sonra Eric Lartigau, sevecenlik dolu komedi La Famille Bélier’yi (Hayatımın Şarkısı/2014) gerçekleştirdi.

16 yaşındaki Paula (Louane Emera) çok sayıda sorumluluk taşımaktadır. Annesi Gigi (Karin Viard), babası Rodolphe (François Damiens), kardeşi Quentin (Luca Gelberg) sağır ve dilsizdirler. Çiftliklerinin gündelik sürecinde Paula ailesine yardımcı olmakta, onların söylediklerini çevreye işaret diliyle aktarmaktadır. Rodolphe’a göre sağır–dilsiz olmak bir engel değil, bir kimliktir.

Lassay’in belediye başkanı çiftçiler için gerekli olan tarım alanlarını umursamayıp dev şirketleri üretim alanlarının, ormanların içine çekmek istiyordur. Buna isyan eden Rodolphe yazgısını ele almaya karar verip başkanlığa adaylığını koyar. Müzik öğretmeni Thomasson’un (Eric Elmosnino) zoruyla Paula’da seçmeli ders olarak şanı seçer, bu seçimi hem kendisinin hem de ailesinin yaşamını tümüyle değiştirecektir.

Sesi soprano olan Paula’nın koroya katılması onun için bir kurtuluş olacaktır, Genç kızın içinde uyanmayı bekleyen büyük bir yetenek vardır. Paula, aşık olduğu Gabriel’le (Ilian Bergala) Michel Sardou’nun Maladie d’amour (Aşk Hastalığı) şarkısını çalışır, şarkı istek ve tutku üstünedir. Bélier ailesinin konuşan tek bireyi Paula aşkın sarsıntılarını, düş kırıklığını keşfeder. Şarkı söyleyerek aile yuvasından uçacak olan Paula’yı zor bir seçim bekliyordur: Paris’e gidip müzik mi okuyacaktır yoksa eski yaşantısını sürdürecek midir?

Dramla komedi arasında gezinen, buruk–tatlı bir mizahın varolduğu Hayatımın Şarkısı kitleleri duygulandıran, etkileyen bir film. Başarılı komedilerin çıkış noktasında daima bir derinlik vardır. Mizah, bir kırılmanın sonucunda ortaya çıkar. Filmin en büyük sürprizi Fransa’nın En Güzel Sesi: The Voice adlı yarışmada keşfedilen, Paula’yı yorumlayan 16 yaşındaki şarkıcı Louane Emera. Genç kız Paula’yı gerçek bir içtenlikle, doğallıkla canlandırır, bu rolü ona umut veren oyuncu César’ını getirir.

Gigi’yle Rodolphe’un ikili sahneleri sessiz sinema dönemini anımsatırlar. Paula’ya -Sensiz yaşamayı öğreneceğiz artık –diyerek kızlarını Fransız Radyosu’nun seçmelerine götürürler. Seçmelerde Paula, Michel Sardou’nun Je vole (Uçuyorum) şarkısını söyler: “Sevgili ailem gidiyorum, sizi seviyorum ama gidiyorum, kaçmıyorum uçuyorum. Bu kafes çok tuhaf, göğsümü sıkıştırıyor, soluk alamıyorum, şarkı söylememi engelliyor”. Böylelikle Paula yuvasından uçarak,yeni seçimine doğru yol alır. Hayatımın Şarkısı, 19 Haziran’da gösterimde.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler