Bu kadar ölümün sebebi gaz maskeleri mi?

Kullanılan gaz maskeleri olması gereken maskeler miydi, madende aniden parlayan yangın olmaz, için için başlar ve dört ayda yangına dönüşür. Peki maden sahiplerinin sözünü ettiği yangın nasıl fark edilmedi?

Yayınlanma: 16.05.2014 - 22:26
Abone Ol google-news

Yüzlerce maden emekçisinin ölümüne neden olan kazanın acısı tüm ağırlığıyla sürerken kazadan dört gün sonra basın karşısına çıkan maden sahibi ve işletme müdürlerinin verdiği bilgi durumu aydınlatma yerine pek çok soruyu daha gündeme getirdi. Soma Madencilik şirketinin sahibi ve işletme müdürleri kazadan dört gün sonra nihayet basın karşısına çıkıp bilgi verdiler ve bazı itiraflarda bulunmak zorunda kaldılar. Başta 31 yıl Zonguldak’ta maden ocaklarında çalışan Ahmet Öztürk olmak üzere konunun uzmanları ve sendika temsilcilerinin verdiği bilgilerden sonra, başta şirket sahibi ve bu şirketi denetlemekle yükümlü siyası iradeden şu soruların da yanıtlanmasını rica ediyoruz:

Gaz maskeleri niçin OFK değildi?

1992’de Kozlu’da yaşanan maden kazasının ardından oksijenli ferdi koruma sağlayan maskeleri olduğu gündeme gelmiş, bu maskelerin gümrükte olduğu kazanın birkaç gün sonra yaşansa 263 kişi yitirilmeden atlatılacağı ileri sürülmüştü.

Zira madenlerde iki türlü gaz maskesi kullanılıyor. Biri filtreli ferdi koruma sağlayan ve FFK olarak tanımlanan maskeler. Bunlar ortamdaki havadan oksijeni süzerek kullanan kişiye temiz hava sağlıyor. Bu maskeler ortamdaki oksijen yüzde 18’in altına düşdüğünde işe yaramıyor. Çünkü ortamda süzecek oksijen kalmamış oluyor.

Bu noktada Soma’da çıkan yangının oksijeni tükettiğini hatırlamakta yarar var. Soma’da kurtarma çalışmalarına katılan madenciler, çalışanların FFK tipi maske kullandığını anlatıyor. Diğeri ise bir kese yardımıyla kullanana oksijen sağlayan Oksijenli Ferdi Koruma OFK diye tanımlanan maske. Bu maske ile madencinin burnu havadaki zehirleyeci gazlara karşı bir mandalla kapatılıyor, madencinin ağzından vereceği nefesin nemi ve maskede bulunan kese ile madenciye 100 dakika temiz hava sağlanıyor. Bu maskeyi kullan madencinin bu kadar sürede güvenli bir noktaya ulaşabilecek ya da madenin dışına çıkabilecekken Soma’da neden bu maskeler kullanılmadı? Soma’da iki kilometre olan madendeki çalışanların bu mesafeyi yarım saatte koşabileceği ya da 45 dakikada yürüyebileceği söyleniyor.

Şirket itiraf etti

Deneyimli madencilere göre, dünkü basın toplantısının en önemli anlarından birini şirket sahiplerinin “Kaza trafodan olmadı, yangın çıkmış. Ne zaman ve neden daha anlayamadık” sözleri oluşturdu. Zira bir madende yangın çıkmışsa onun bir anda çıkması mümkün değil. Kömür oksijenle buluştukça yanar ve bunun tam bir yangına dönüşmesi 4 ile 8 ayda olur. Yani yangın olduğunun işaretleri çıkan gazlar nedeniyle, doğru dürüst ölçüm yapılabilen madenlerde kısa sürede anlaşılır ve patlamaya dönüşecek aşamaya gelmesi için en az dört ay geçmesi gerekeceğinden mutlaka saptanır ve farklı tekniklerle önlem alınır. Peki Soma’da bu neden yapılmadı. Bir ihmal yoksa gaz ölçümleri normal yapılıyorsa yangın nasıl 4 ayda anlaşılmadı? 

Maden eğitimi alındı mı?

Maden ocağında çalışmaya başlayacak bir kişi işe başladığı gün ‘merhaba’ deyip aşağı inmiyor. Her madende mutlaka eğitim ocaklarının olması gerekiyor. İşe alınan bir işçi, gaz nedir, toz nedir, nasıl mücadele edilir, tahkimat nedir, nasıl sağlanır, karanlıkta kalınca neler yapılması gerekir, olası kaza anlarında neler yapılması gerekir gibi konularda eğitim alır ve bu eğitimin yaklaşık iki ay sürer. Buna karşın, Soma’da maden çıkışında bekleyen ve “Babam dört gün önce işe başlamıştı” diyen çocuğun sözlerini nasıl açıklayacağız? Daha kaç kişi olduğu bilinmeyen, kıdemleri belli olmayan işçilerin tazminatları nasıl hesaplanacak, işveren bu konuda nasıl bir çalışma yapacak? Ödemelerin nasıl bir plan çerçevesinde yapılacağı da her ne kadar soğuk ve tatsız görünse de sorulması gerekenler arasında yer alıyor.

Aklayamadılar

Soma’da yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği katliamın 4. gününde ortaya çıkan maden işletmecisi Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan,olayda ihmalleri olmadığını savunurken madende yaşam odası bulunmadığını itiraf etti. Gürkan, eksiklikleri giderdikten sonra madeni işletmeyi sürdüreceklerini de bildirdi. Şirketin olayla ilgili düzenlediği basın toplantısı, reklam ve halkla ilişkiler çalışmasına (PR) dönüştürülmek istendi. Açıklamaları sırasında gözyaşlarına hâkim olamayan Gürkan, “Sağlımı da bir tarafa bırakarak sizlerin karşınızdayım. Konuşmam ve hafızam diğer şeylerde bulanıklık içerisindeyim. 3 günlük yorgunluk ve yaşımın da verdiği etkiyle hafızamda tamamen konsantre olamıyorum” diye konuştu.

Soma Kömür İşletmeleri Genel Müdürü Ramazan Doğru da, dünyadaki en modern madencilik sitemi ile dizayn edildiğini savunarak “Özelleştirme kapsamında burada bir ihale yapıldı. 2006 yılında Park Enerji burayı ihale kapsamında aldı. O arkadaşlar burada 2 sene çalıştılar. Daha sonra ticari olarak anlaşarak biz bu işletmeyi satın aldık. Biz 2009 yılında aldık ve çalışmaya başladık ve şu anda burada 2 bin 941civarında çalışanımız var” dedi. Bir gazetecinin “Bu olay nasıl oldu?” sorusuna Doğru, “Şimdi biz biraz yorum yapıyoruz. Acaba biz böyle bir kazayı nasıl yaşadık. Sonuçta bunun kararını bilirkişiler bize söyleyecek. Kazanın trafoyla alakası yok” diye cevapladı. Yangının tam olarak söndürülmeden beton ile kapatıldığı iddiaların sorulması üzerine, Doğru “Yangından başka kurtulma şansımız yok. Herhangi bir yerde yangın çıktığı zaman biz buraya barajlıyoruz, içerisine suyla beraber kül dolduruyoruz. Yangınları bu şekilde söndürüyoruz” dedi.

Trafoyla ilgisi yok

Daha sonra söz alan işletmenin yöneticisi Akın Çelik de, “Trafoyla ilgisi yok, yangın trafodan uzakta başladı. Kazada ihmalimiz olduğunu düşünmüyoruz” dedi. Olayın 3-5 dakika içinde yaşandığını, yoğun dumanın görüş mesafesini 1 metreye düşürdüğünü söyledi. Çelik, “Kazanın nasıl olduğunu biz de bilmiyoruz. Şimdiye kadar böyle bir şeye rastlamadık. Ocak içerisinde metagazı, oksijen ve karbonmonoksit sensörleri var ve sensörlerden gelen değerler var. Kaza öncesi böyle bir şey hissedilmedi” diye konuştu. 500 kişilik kaçış odalarının olduğunu savunan Çelik, “Kaçış odaları küçüktür. Daha büyük yerler yapmamız gerekiyor. Buradaki esas problem olay 3-5 dakika içinde gerçekleşti. Yüksek bir gaz hemen 3-5 dakikada doldurdu ortalığı” dedi. Bir gazetecinin “Oksijen maskeleri var mı?” sorusuna Çelik, “Oksijen maskeleri işçilerin çoğunda vardı. Oksijen maskeleri sığınma odalarında ve belli bölgelerde var” yanıtını verdi. Yoğun dumanın işçilerin yollarını kapattığını, görüş mesafesini düşürdüğünü savunan Çelik, bir gazetecinin “olayda ihmal var mı?” sorusuna, “Hiçbir ihmalimiz yok” yanıtını verdi.

İçeride 18 kişi var

Gazetecinin “Yangın başladığında kaç kişi vardı aşağıda” sorusuna Çelik, “787 işçinin tamamı yer altında. Bunlardan 363 kişiyi ben bir yerde topladım. Bunun haricinde 122 kişi ambulanslarla yakın hastanelere sevk edildiler. Şu an itibarıyla 284 arkadaşımızın vefat etti. 18 kişi şu anda içeride” diye konuştu. Bir gazetecin “Neden kendi elemanlarınızla değil, taşeron işçi ile çalışıyorsunuz?” sorusuna İkinci Müdür Celalettin Gökaşan, “15 yaşında Kemal Yıldız diye biri yok. En son çıkan arkadaşımız Cemal Yıldız. Doğum tarihi de 1995. Bizde taşeron yoktur, ekip başları vardır. Onlara taşeron diyorlarsa bilemem” ifadelerini kullandı. Daha sonra şirket yöneticilerine yöneltilen “Vardiya değişimi neden altta maden ocağında oluyor?” sorusuna, “Vardiya değişimini yerin altında yapsaydık, ölü sayımız çok fazla olurdu...” yanıtı verildi.

Çok tartışılan ve madende olduğu öne sürülen yaşam odalarıyla ilgili sorulara ise “Eski yaşam odamız 500 kişiyi alıyordu ve biz bunu işletmeyi alınca kurduk. İnsanlarımızın yoğun çalıştığı yere en yakın yerde seçtik. Ocaktaki çalışmalar farklı yerlere doğru kayınca çalışma alanı değişti ve genişledi ve yeni yaşam odası ihtiyacı doğdu. Yenisi hazırlanıyordu” yanıtı alındı. Alp Gürkan ise yaşam odalarına ilişkin soruya yanıt verirken şu ifadeleri kullandı: “Yaşam odası hemen her yere yapılamaz. Kömür madeninin içine yapamazsınız. Civara yapabilirsiniz.. Yaşam odası üretimin ağırlığınınbaşlamış olduğu yere yakın yapılır. Alt tarafta hazırlık yapılıyor şu an. Bu kaza üç ay dört ay sonra olmuş olsaydı. Bu insanlar hepsi buraya girmiş olacaktı.”

“Vicdanınız rahat mı?” sorusunu “Benim vicdanım son derece kötü durumda” diye yanıtlayan Gürkan, Erdoğan ile ilişkisi konusunda ise “Başbakan’la hayatımda ilk defa buraya geldiğinde el sıkıştım” açıklamasını yaptı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler