TEMA Genel Müdürü Kayapınar: Yatırımlar kaygı verici

Türkiye Paris İklim Anlaşması’na imza atmasına karşın Türkiye termik santral yapımına hız verdi.

80 yeni termik santral yapımı planlanıyor. Türkiye’nin termik santrallarda ısrar etmekle yanlış bir politika uyguladığını belirten TEMA Vakfı Genel Müdürü Barış Karapınar, “Büyük hata yapılıyor” diyor. Son yasal düzenlemelerle de bu hatanın sürdürüldüğünü, kömürün teşvik edildiğini belirten Karapınar, hava, su, toprak kirliliğinin daha da artacağını söylüyor. İklim konusunda eğer önlem alınmazsa gelecek yıllarda bizi 6 derecelik bir sıcaklık artışının beklediğini belirten TEMA Vakfı Genel Müdürü Barış Karapınar, bunun da savaş, açlık ve yoksullaşma anlamına geldiğini vurguluyor. TEMA Genel Müdürü Karapınar’a yönelik sorularımız ve yanıtları şöyle:

“Türkiye’nin termik politikasının nasıl değerlendiriyorsunuz?

2016’nın ilk 3 ayı en sıcak aylar olarak kayda alındı. Bu durum gıda güvenliğini de olumsuz etkiliyor. Türkiye bu kadar etkiye maruz kalmasına karşın iklim değişikliğiyle mücadele konusunda sorumluluklarını yerine getirmiyor. 80 tane termik santralı planı demek Türkiye’nin iklim değişikliğine neden olan sera gazlarını azaltım konusunda sorumluluk almadığı anlamına geliyor. 2050’lere geldiğimizde hâlâ fosil yakıtlara bağlı bir ekonomi olacağı zannediliyor. Bu kadar yenilebilir enerji kaynağımız varken rüzgâr ve güneş gibi. Hâlâ termik santrallara yatırım yapmak kaygı verici.

Paris İklim Anlaşması’na Türkiye de imza attı. Sizce sorumluluklarını yerine getiriyor mu?

Anlaşmada sıcaklık artışlarını 2 derecenin altında tutma hedefi koyuldu. Bu hedef küresel anlamda 2050 yılına geldiğimizde ekonominin karbonsuzlaştırılması demek. Yani neredeyse yüzde yüze varan yenilenebilir enerji kaynaklarından enerjimizi sağlayacağımız anlamına geliyor. Eğer hiçbir şey yapmazsak 5, 6 derecelik sıcaklık artışları bizi bekliyor. Bu da savaş, açlık ve yoksullaşma demek.

Türkiye termik santrallar yerine ne yapabilir?

Türkiye’nin inanılmaz bir yenilenebilir enerji kaynakları var. Şu an Türkiye’nin kurulu gücü toplamda 74 gigawatt. Güneş potansiyelimiz 300- 500 gigawatt, rüzgâr potansiyeli 80- 100 gigawatt. Bu ne demek? Türkiye aslında yenilenebilir enerji kaynaklarından tüm enerji ihtiyacını karşılayabilir. Almanya’nın bugün 40 gigawatt rüzgâr gücü var, 40 gigawatt güneş gücü var. Toplam da 80 gigawatt eder. Bu Türkiye’nin toplam kurulu gücünden daha fazla demek. Ekonomik teşvik planlamasını doğru yapamadı. Bu yüzden, güneşte potansiyelimizin çok azını kullanıyoruz.

Enerjide dışa bağımlılığımız ne durumda?

Türkiye’de en büyük ticaret açığı fosil yakıtlardan kaynaklanıyor. Uygulanan bu politikalar da dışa bağımlılığın sürmesine ve artmasına neden oluyor. Yenilenebilir kaynaklar daha barışçıl ve daha demokratiktir.

Yeni yasal düzenlemeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Burada amaç Türkiye’de var olan linyit rezervlerini kullanmak. Kükürt oranları yüksek. Hava, toprak, su varlıklarımız daha çok kirlenecek. Kaygı verici.