Cüneyt...

Acıya gömülmek insanı kör eder, onu öğrendim. Acının üzerine gülmezsek hayat akmaz, onu öğrendim. Ve böyle insanlar insanın bazı öz aile üyelerinden daha yakın olur, yüreğine dokunur, hayatta bunu öğrendim. İyi ki vardın Cüneyt. İyi ki...

Yayınlanma: 19.08.2020 - 15:40
Cüneyt...
Abone Ol google-news
3 Ağustos 2019 sabahı, tatildeyiz. Oğlum Uğur Deniz yeni uyanmış kahvaltı hazırlıklarının telaşı içindeyiz. Sabah 8.30 olmalı, telefonum çaldı. Bu saatte kim acaba diye düşünürken İsmail (Saymaz)’in aradığını gördüm, ne oldu ki diye düşünürken telefonu açtım. Sabah ajanslara düşen haberi veriyordu: “Cüneyt ölmüş” dedi. “Trafik kazası...” Oysa daha önceki gün Facebook’ta Ayşegül ile fotoğraf paylaşımını görmüştüm, hatta Ayvalık’ta mısınız yazacaktım - günbatımını Altınova tarafına benzetmiştim - sonra fotoğrafın Side olduğunu görüp herhangi bir yorum yazmamıştım. 
Ardı ardına telefon çalmaya başladı... Herkes boğazında düğümlenen bir hıçkırıkla soruyordu. “Nasıl olur?” Bir süre sonra avukatları Can Atalay aradı, vekâletlerinin onda olduğunu söyledi. Ayşegül’ün halini bilemiyorduk, Elif yurtdışındaydı, kime ulaşmalıydık? Çok sevdikleri köpekleri Pasak neredeydi; peşine düştük. Can ile beraber çözmeye çalıştık.
Hıçkırarak ağlamalar sinirden gülmelere karışırken gün bitti, Ayşegül’ün iyi olduğunu öğrenip derin bir nefes aldık. Cüneyt’in cenazesi İstanbul’a ulaştı. Köpekleri Pasak İstanbul’daki evlerine gitti. 
ağabeyimi kaybettim
“Neden” diye düşündüm “cenaze işlerinin peşinden düşmek bize düştü? Nasıl oldu bu?” O akşam konuşurken annem şöyle diyecekti: “Hayat ondan kardeşini almış ama sizleri vermiş.” 
Cüneyt ile konuşmalarımız - bir yıl boyunca konuşmasak bile - kaldığımız yerden devam ederdi. Ortak travmalarımızın sessizliğinde buluşuyorduk ve onun üzerinden yeni bir dil inşa ediyorduk. 
Geçmişinde öylesine haksızlıklar vardı ki düşününce nefesim kesilirdi. 80’ler, mahpusluk, Yasemin’in Onat Kutlar ile beraber bombalı saldırıda öldürülmesi, 99 depreminde annesi, babası ve oğlu Ali’yi kaybetmeleri... Acı üzerine acı. O yaşadıklarını kaleme döktüğünde yazısını “Zaman Tedavi Etmez” - içim acıyarak okusam da bunları dile getirdiği için sevindiğimi hatırlıyorum. 
Yaşananları kaleme veya dile dökmek, yani yüreğini yakan bir konu hakkında konuşmaya hazır olmak az bir şey değildir, cesaret ister, yaşama azmi ister. 
Ben bir yaşam bilgesini, bir ağabeyimi kaybettim. 
Acıya gömülmek insanı kör eder, onu öğrendim. Acının üzerine gülmezsek hayat akmaz, onu öğrendim. 
Ve böyle insanlar insanın bazı öz aile üyelerinden daha yakın olur, yüreğine dokunur, hayatta bunu öğrendim. 
İyi ki vardın Cüneyt. İyi ki...

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler