Değerlerimizle eylemlerimizin buluştuğu...

Ruhsar DEMİREL

Yayınlanma: 29.10.2014 - 12:13
Abone Ol google-news

Cumhuriyet denildiğinde akla ilk gelen “hürriyet” olsa da nasıl ya da ne kadar hürriyet? Okyanusun sınırsızlığı ile akvaryumun kısıtlılığı, gökyüzünün uçsuz bucaksızlığı ile kafesin sınırlılığı, konforlu bir ada ile kocaman bir ana kara arasında gider gelir hürriyet. Yaşadığımız ülkeye, yaşadığımız zamana göre farklılaşır. Herkes meşrebine göre yorumlar. Kimi hak arama özgürlüğü diye anarşi, kimi kural koyma özgürlüğü diye diktatorya yaratır. Bireysel zaaflardan arınmamış hürriyet evrensel değildir.
Temel çelişkimiz değerlerimizle eylemlerimizin uyuşmazlığındadır. Özgürlük diye yakıp yıkmalar, güvenlik diye her gün yeni kanun çıkarmalar. Gücü elinde tutanların yanılgısı da bu. Güç sahipleri,
moral değerleri, diğer toplum kesimlerini kendi buyrukları altında tutmada güçlü bir argüman olarak kullansalar da kendisini istisna etmektedir. Aslında anayasa bile istisnalara, eşitlik ilkesine rağmen
izin veriyor. Örneğin cumhurbaşkanının sorumsuzluğu ilkesi. Eşitlik/hakkaniyet iktidarın tüm vatandaşlara aynı yakınlıkta olmasını ifade etse de şahıslara/makamlara tanınan kural dışılık cumhuriyetin ontolojisine aykırıdır. Tebaanın buyurganı ile cumhurun başı arasındaki fark aslen eşitlik ilkesidir. Milletini denetleyen iktidarın kamuyu düzenleyen devlete dönüşememesi, iktidarın şahsiliği ile cumhuriyetten uzaklaşıp totaliterliğe yaklaşmasıdır. İktidarın şahsileşmesini önleyecek güç ise hürriyetin ve eşitliğin iktidarı dengeleme gücüdür. Çünkü cumhuriyet millet iradesinin iktidarıdır.
Cumhuriyet; hürriyet, eşitlik/hakkaniyet ve birlik/millet olmanın demokrasiyle hemhal olmasıdır. Çünkü tek başına cumhuriyet yetmiyor. Birlik/millet olma; ben ve benim gibi düşünenler değil, ülkenin tüm vatandaşlarıdır. Çokluğun yeknesaklığı yerine, farklılıklara saygının çoğulculuğunda buluşmadır. Ancak
milletin kolektif bilincindeki sembollerin değersizleştirilmesi ile yaratılan apati ile oluşturulan yapay farklılıklar üzerinden toplumu ayrıştırma şüphesiz çoğulcu farklılık değildir. Zaten millet dediğimiz, binlerce yıllık anı bohçamızla halde uzlaşmadır. Aykırılıkla yeknesaklığın, kural tanımazlıkla çifte standardın gerilimini hürriyetlerin tam olduğu hakkaniyetli çoğulculukla gidermek, katılımcım demokrasi temelli cumhuriyetle mümkündür.
                                                                MHP Genel Başkan Yardımcısı/Eskişehir Milletvekili


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler