'SPK raporu, seçimleri bekliyor'

CHP Trabzon milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Akif Hamzaçebi, CHP İstanbul İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve MYK üyesi Ali Kılıç'ın Kanal 7 hakkında Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) uzmanlarınca hazırlanan raporun cumhuriyet savcılığına gönderilmediğini aktardıklarını" anımsatarak, şu noktalara dikkat çekti: 

"SPK Başkanı Turan Erol'un yanı sıra Başbakan Tayyip Erdoğan'a da raporun işleme konulmaması için Erol'a talimat verip vermediği, Karaman ve Erol ile aralarında rapor hakkında üçlü bir görüşmenin yapılıp yapılmadığı, bu görüşmede konunun Kanal 7 lehine sonuçlandırılmasını isteyip istemediği ve Erol'un kendisine 'merak etmeyin, konuyu halledeceğim' şeklinde bir beyanatı olup olmadığı."

Hamzaçebi, ''Ortada olan bir gerçek vardır. Kanal 7 hakkındaki suç duyurusu raporu 19 aydır işleme konulmamıştır. İşleme konulmaması bir yana raporun 22 Temmuz 2007 seçimlerinden önce işlemden kaldırılması için SPK'nın aldığı bir karar söz konusudur. Burada Kanal 7 ile ilgili açık bir koruma vardır'' diye konuştu.
Başbakan'ın dünkü konuşmasında sorularını tam kapsayan açıklama yapmadığını ifade eden Hamzaçebi, ''Şeref konusunda hassasiyet gösteren ve kendisini eleştirenleri 'alçak' ve 'şerefsiz' olmakla suçlayan Sayın Başbakan öncelikle Kanal 7 hakkındaki bu korumanın nedenini açıklamak zorunda. Sayın Başbakan'ın öfke ve hakaret dolu üslubu, işleme konulmayan SPK raporunun üstünü örtmeye yetmez" dedi.
 

SPK'nin seçim kararı

Hamzaçebi, Kanal 7 yetkilileri hakkında 1 Mart 2007'de düzenlenmiş suç duyurusunu gerektiren raporun 19 aydır işleme konulmadığını seçimler öncesinde işleme konulmaması için SPK'nın karar aldığını vurguladı. SPK'nın suç işlediğini öne süren Hamzaçebi, ortaya konan görüşlerin de hukuki olmadığını iddia etti.
Hamzaçebi, bir basın mensubunun üçlü görüşme hakkında nasıl bilgi sahibi olduğunu sorması üzerine, Başbakan Erdoğan'ın bir açıklama yapması ile konunun açıklığa kavuşacağını söyledi. Konu hakkında ne kadar bilgi sahibi olduğunun ve belgelerin neden yeni ortaya çıktığının sorulması üzerine, eline bir belge ulaşması durumunda bunu saklama gibi bir alışkanlığının olmadığını belirten Hamzaçebi, şöyle devam etti:
''Ne ben, ne de benim partim bir medya grubu ile sayın Başbakan arasında geçen tartışmanın tarafı değil. Ben başka bir şey söylüyorum. Almanya'daki Deniz Feneri davası ile bağlantılı olarak burada Almanya'da savcının iddianamesine konu olan bazı iddialarla paralellik gösterebilecek iddiaların Türkiye'de delillendirilmesini sağlayabilecek bir incelemenin yapılmadığını, yapılamadığını, ileriye gidemediğini söylemek istiyorum.''