Trakya'da sulama ve tarımsal üretim

Edirne'nin İpsala ilçesine bağlı Koyunyeri köyü yakınlarında 1962 yılında projelendirilen ve 1998 yılında temeli atılan Hamzadere Barajı'nda 2005 yılından bu yana hızlanan inşaat çalışmalarında sona yaklaşıldı. Bu yıl barajın yüzde 85'i tamamlandı.

Aşağı İpsala Projesi kapsamında Meriç Nehri'nden pompalanacak sularla İpsala, Keşan ve Enez arazilerinde toplam 314 bin 880 dönüm alanı sulu tarıma kavuşturacak Hamzadere Barajı tamamlandığında 207 milyon metre küp su hacmine sahip olacak. Baraj inşaatında çalışmalar 100 iş makinesi ve 150 personelle devam ediyor.

Edirne'nin Uzunköprü ilçesinde yapımı devam eden Çakmak Barajı'nın da yüzde 55'i tamamlandı. Yapımına 2008 yılının mart ayında başlanan Çakmak Barajı'nın en geç 2011 yılında işletmeye devrinin yapılarak, faaliyete geçirilmesi planlanıyor. Barajdan 72 köy sınırları içerisinde kalan 522 bin dönüm arazi sulanabilecek.

Proje kapsamında 1 baraj, toplum uzunluğu 127 kilometre olan ana kanallar, 11 adet pompa istasyonu ile 522 bin dönüm alanın sulanması için sulama şebekeleri yapılacak. Çakmak Barajı ile baraj rezervuarına ve sulama sahasına Meriç Nehri'nden su ileten 13 kilometre uzunluğundaki kanalın yapımı da devam ediyor.

İnşaat sahasında 150 işçi ve toplam 35 iş makinesi ve kamyon çalışıyor.
 

Edirne tarımı gelişecek

Hamzadere Barajı'nın gelecek yıl, Çakmak Barajının da önümüzdeki yıllarda devreye sokulmasıyla Trakya'da ve bilhassa Edirne'de sulu tarım yapılan arazi miktarının iki katına çıkacağı, dolayısıyla tarımsal üretimin de katlanacağı kaydedildi.

Yetkililer, Edirne'nin çeltik (pirinç) ekimin de Türkiye'nin yüzde 50'sini, üretim de ise yüzde 57'sini sağladığını, ayçiçeği ve buğday üretiminde de önemli bir yere sahip olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:

''Sulama imkanı artınca ürün çeşitliliği de sağlanmalı. Çeltik alanlarına sağladığımız sulama hizmetinden üreticiler yüzde 100 yararlanıyor. Yamaç arazilerde başka tür ürün yetiştiren çiftçilerimize daha küçük baraj ve göletlerle sağladığımız imkandan ise ancak yüzde 35-40 oranında yararlanılıyor. Çiftçiler iş gücü kullanımından kaçarak veya yağmurun bölgeye yeterli düşmesi gerekçesiyle bu imkanı fazla kullanmıyor. Üretici aldığı verimden memnun. Daha çok verim almak ya da ürün çeşitlendirmeye gerek görmüyor. İç Anadolu'da tarım arazilerinde her yıl ekim yapılamıyor. Topraktan gübre atılsa bile verim sağlanamıyor. Trakya'da ise her yıl (Bir yıl ayçiçeği, bir yıl buğday) ekim yapılıyor. Verimde İç Anadolu'ya göre 5 kat fazla. Bu nedenle su hizmetinden fazla yararlanılmıyor.''

Edirne'de tarım alanlarına su imkanı sağlanması sonucunda verimin katlanacağına dikkati çeken yetkililer, ''Bunun sonucunda çiftçinin geliri artacak. Bu bölgenin diğer sektörleri içinde faydalı olacak. Tüm sektörler bundan fayda sağlayacak'' diye konuştu.
Bu arada, Edirne'de DSİ 11. Bölge Müdürlüğü'nün planlı çalışması sayesinde 2009 yılında rekor kırıldığı ve 160 milyon TL'lik yatırımın yapıldığı kaydedildi. 160 milyon TL'nin 135 milyon TL'lik bölümü ise sadece Edirne ili için kullanıldı.

Gelecek yıl DSİ 11. Bölge Müdürlüğü'nün 2009 yılı yatırımlarına yakın bir miktarda yatırım yapmayı planladığı ve bu amaçla Ankara'ya başvurulacağı da öğrenildi.