İstifadan vazgeçtiler

Anayasa Mahkemesi'nin kapatma kararı verdiği DTP milletvekilleri istifadan vazgeçti. Ahmet Türk yaptığı açıklamada, "Demokrasi ve barış adına, istifadan vazgeçtik. Barış ve Demokrasi Partisi ile yola devam edeceğiz" dedi. Türk'ün konuşmasında Abdullah Öcalan'ın kendilerinden 'devam' etmelerini istediği yönündeki açıklamaları dikkat çekti.

Yayınlanma: 18.12.2009 - 07:36
Abone Ol google-news

Kapatılan DTP'nin eski milletvekillerinin bugün istifalarını Meclis Başkanlığı'na sunması beklenirken sürpriz bir gelişme yaşandı.  Eski DTP milletvekilleri istifa etmeyeceklerini açıkladı.

Eski DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, DTP'nin kapatılmasıyla ilgili yaptığı açıklamada şöyle konuştu: 
"Bu kararı hukuki görmüyoruz, çağdaş demorkasilerin altı eidlğibir karar olarak görüyoruz. Ama bugün yine demokrasiye olan inancımızı, barışa olan inancımızı büyütmek ve halkların kardeşlerin hakkını sağlamaya yönelik davranıyoruz. Barış ve Demokrasi Partisi'ni sürdürme kararı aldık. 6 partimiz kapatılmasına rağmen demokratik yöntemleri esas alan, demokrasiyi esas alan yaklaşımımızın herkes tarafından görülmesi gerekiyor. Dünyada hiçbir halk yoktur ki 6 partisi kapatıldıktan sonra 7'nci partisini kurup o demokrasi inancını ülkeye, topluma taşıma konusunda kararlılık göstersin. Dünyada hiçbir siyasi oluşum yok ki 6 kez kapatıldıktan sonra yedinci kez özgür bir Türkiye, demokratik bir Türkiye, halkların kardeşliğine katkı sunmak için buna rağmen devam kararı almıştır. Bizi şiddet yanlısı gösteren anlayışın herkes tarafından mahkum edilmesi gerekir. Bu çabamız, bu ısrarımız, demokrasiyi ne kadar önemsediğimizin açık göstergesidir. Şiddeti değil, barışı savunduğumuzun açık bir göstergesidir"

Yapılması gereken iki şey bulunduğunu, bunlardan ilkinin Barış ve Demokrasi Partisi'ni güçlü hale getirmek, demokratik siyaseti güçlü ve bütün halkın dinamiklerine yanıt verecek bir noktaya taşımak olduğunu belirten Türk, şöyle konuştu:
''İkincisi Türkiye'de Türk halkının, Kürt halkının, farklı inançların, emekçilerin vicdanı olacak bir siyasi oluşumu da ortaya çıkarmaktır. Eğer Türkiye'nin vicdanı olacak bir siyasi oluşumu ortaya çıkarabilirsek, aynı çatıda demokrasi mücadelesini verebilirsek o zaman Türkiye'yi geliştirebiliriz, değiştirebiliriz, demokrasiyi savunabiliriz, özgürlüklere kavuşabiliriz. Gerçekten demokrasiye inananların, Kürt sorununun çözümünü sağlayan, inançların kendini özgürce ifade edebileceği, emekçinin hakkını savunacak bir Türkiye partisine Türkiye için ihtiyaç var. Böyle bir gelişme olursa belki de Türkiye'yi bu gerginliklerden kurtarma şansını yakalayabiliriz.''

Demokrasiyi düşünenlerin, demokrasiyi esas alanların parti çatısı altında toplanmanın hazırlığını yapmasını isteyen Türk, BDP'nin ''Türkiye halkının ve demokrasinin adresi olacağını, Kürt sorunun çözümünü esas alan bir mantıkla birlik ve beraberliğin halkların yararına olduğuna inanarak, o sorumluluğu yerine getireceğini'' söyledi.

Türk, ''Bütün haksızlıklara rağmen halkımızla görüştük. Halkımız, parlamentoda mücadelemizi sürdürmemizi istedi. Bunu çok yüksek sesle ifade ettiler. Bütün sivil toplum örgütlerimiz bu mücadelede devam kararı aldılar, düşüncelerini bize ilettiler adeta rica ettiler 'bu zemini terk etmeyin' dediler. Yine Türkiye'deki demokratik güçler, aydınlar, yazarlar, akademik çevreler bu süreçte parlamentoda bulunmanın önemini ortaya koydular.

Çarşamba günü İmralı'da Sayın Öcalan ile avukatları bir görüşme yaptılar. Bu görüşme sonucunda, Sayın Öcalan da parlamento zemininin terk edilmesinin doğru olmadığını ve bu mücadelenin devam edilmesi gerektiği şeklinde... Avukatlarıyla bunu paylaştı. Bu şekilde bize ilettiler.'' dedi.

Tüm gelişmeleri değerlendirerek, istifa kararını gözden geçirdiklerini belirten Türk, ''İstifanın doğru olmadığı inancına vardık. Bu istifa kararımızı adeta gözden geçirdik ve parlamento zemininde halkların kardeşliğini sağlamaya yönelik, Kürt sorununun barışçıl çözümüne katkı sunmak için devam etme kararı aldık"

Türk, ''DTP'nin kapatılmasının büyük bir ayıp ve günah olduğunu, bu mantığın aşılması gerektiğini'' ifade ederek, ''Bir canı bile kaybetmemiz, bir partinin kapatılmasından daha önemlidir. Onun için diyoruz ki; ey siyasetçiler, siyasi partiler gelin canlara sahip çıkalım, gelin canları kaybetmeyelim, diyoruz. Hep birlikte barışçıl, demokratik bir sürecin önünü açalım. Bin yıldır birlikte yaşayan halklarımızı kucaklaştıralım. Demokrasiyi, özgürlükleri esas alalım, diyoruz'' diye konuştu.

Ahmet Türk, bu kararı almalarında İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile görüşmesinin etkili olup olmadığı sorusu üzerine, görüşmenin ''nezaket görüşmesi'' olduğunu, Atalay'ın ''geçmiş olsun'' dediğini belirtti. Türk, ''Duygularını ifade etmek için kendileri aradılar. Bir araya geldik. Bu konuda kesinlikle hiçbir konuşmamız, tartışmamız olmadı'' dedi.

Ahmet Türk, bağımsız İstanbul Milletvekili Ufuk Uras'ın, Mardin'den bağımsız milletvekili olması önerisinin hatırlatılması üzerine, ''Bizim gündemimizde böyle bir çalışma yok. Şahıslar için bir arayışımız yok. Buna inanın. Çok da meraklısı değiliz milletvekili olmanın...'' karşılığını verdi.

Uras'ın TBMM'de bir grup kurulması yönünde talebi olduğunun ifade edilmesi üzerine, Türk, 19 milletvekilinin BDP'ye geçeceğini ve konuyu Uras ile değerlendireceklerini söyledi. Ahmet Türk, ''Tekrar grup kurma niyetiniz var mı?'' sorusuna, ''Karar alıyorsanız grup oluşturma çabası içinde de olursunuz'' yanıtını verdi.

BDP'nin çatı partisi olup olamayacağının sorulması üzerine Türk, şöyle konuştu:
''Bu çatı partisinin bugünkü süreçle çok ilgisi yok ama demokrasi güçlerinin Türkiye'de vicdanı olacak. Bir siyasi mantığın ortaya çıkması önemlidir. Bu, geçmişten beri sürdürdüğümüz bir çalışmadır. Bugün bu çalışma daha da önemsenen bir noktaya gelmiştir. Toplumun, halkımızın, demokrasi güçlerinin ihtiyaç duyduğu bir noktadadır. Biz bu mücadeleyi büyütmek zorundayız. Türkiye demokrasi gücüyle, Türkiye halkının vicdanıyla ortaklaşarak, bu demokratik mücadelemizi büyütmek zorundayız.''

Türk, bundan sonra siyasi konumunun ne olacağına ilişkin soruya, ''Ben de merak ediyorum'' karşılığını verdi.

Ahmet Türk, BDP'nin önümüzdeki yıl yapılacak kongresinde kimin başkan seçileceğinin sorulması üzerine, kendisinin artık siyasi yasaklı olduğunu ve siyasetçi olarak son kez konuştuğunu ve kimin genel başkan olacağına örgütün karar vereceğini belirtti.

Bir gazetecinin bazı milletvekillerinin ifadeye çağrıldığını hatırlatması üzerine Türk, ''Ben milletvekili değilim. Gider, ifademi veririm. Biz yanlış kanuna karşı tepki gösterdik'' diye konuştu.

Türk, ''Mahmur'a heyet gönderilmesi söz konusuydu. BDP çatısı altında Mahmur'a heyet gönderilecek mi?'' sorusunu, ''Bakalım'' diye yanıtladı.

 

 

İlgili haberler için tıklayınız; 

DTP'NİN İSTİFA KARARINA İLK YORUM AKP'DEN

CHP'DEN DTP DEĞERLENDİRMESİ

MHP'Lİ VURAL: İÇİŞLERİ BAKANI BAŞKOORDİNATÖR

DTP'NİN KARARINI GÜNEYDOĞU OLUMLU KARŞILADI

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler