"70 milyonun hakkını yiyorsun"

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'ın TEKEL işçilerine yönelik söylediği "yetim hakkını yedirmem" sözlerine tepki gösterdi. Baykal, "Bu insanlar bahsettiği yetimlerin kendisi, yetimin hakkını önce sana karşı korumak lazım. Sen 70 milyonun hakkını yiyorsun" dedi.

Yayınlanma: 29.12.2009 - 11:24
Abone Ol google-news

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu ve Başkanlar Kurulu üyelerini Meclis'te kabul etti. Sendikal yaşamda uzun zamandır tahribat yaşandığını, ekonomik sıkıntıların geniş ölçüde çalışanlarca paylaşılmasının kaçınılmaz hale geldiği bir dönemden geçildiğini ifade eden Baykal, bu süreçte Türk-İş'in dengeli ve ölçülü bir politika izlediğini söyledi. İktidarın TEKEL işçileri konusundaki tutumunun kaygı ve üzüntü verici olduğunu belirten Baykal, "Başbakan Erdoğan ise saldırgan, hakaretamiz ve suçlayıcı bir üslup' içinde " değerlendirmesinde bulundu. Başbakan Erdoğan'ın TEKEL işçilerine yönelik 'yan gelip yatanlara para vermiyoruz', 'yetimin hakkını yedirmem' dediğini hatırlatan Deniz Baykal, şöyle konuştu:

"Sanki Türkiye'de yetimin hakkını yemesi söz konusu olan kesim TEKEL işçileri. Bu insanlar, bahsettiği yetimlerin kendisi, mağdur olan, hakkı korunması gerekenler onlar. Onlar, kimsenin hakkını yemeye çalışmıyor, kimse de bedava, yan gelip yatma noktasında değil, bu insanlar, çalışmak, üretmek, emeğinin karşılığını almak istiyor. Yetimin hakkını önce sana karşı korumak lazım. Yetimin hakkı konusunda duyarlılığı önce sana sergilemek lazım. Sen, devlet bankasından 750 milyon dolarlık krediyi, damadının başında bulunduğu şirkete, yeterli teminatlar olmadan intikal ettirirken, yetimin hakkını yemiyor musun? Sen 70 milyonun, yetim olanın da olmayanın da hakkını yiyorsun. Bunu yapmış bir insanın, şimdi çıkıp da işsiz kalma tehlikesi içinde, Adıyaman'dan, Muş'tan kopup gelmiş buraya, 'aman işimizi, ekmeğimizi, ücretimizi kaybetmeyelim', diyerek, karda kışta kendini havuza atarak mücadele veren insana, bu söylenebilir mi? Başbakan, kendisiyle ilgili sorumlulukları tamamen unutuyor. Çevrene, etrafına bir bak; kim yiyor yetim hakkını? Başbakan'a, yetim hakkı dedin dur orada, gel şu yetim hakkını, işçilerin durumunu bir konuşalım diyeceğiz."
 

"Sen önce yediğin yetim hakkının hesabını ver"

TEKEL'in 292 milyon dolara satıldığını alanların ise bir süre sonra 900 milyon dolara devrettiğini kaydeden Baykal, "Nerede o yetimin hakkı? 900 milyon dolar eden bir işletmeyi, 292 milyona vererek, yediğin yetim hakkının hesabını sen bir ver sen önce. O insanlar, bunların bir parçası. 'Yetim hakkı yedirmem' diyerek, kahramanlık taslayarak, sanki milletin hakkını koruyormuş gibi havaya girerek, işsiz bırakmanın mücadelesini vereceksin, Türkiye'de seyredecek. Böyle bir şey olur mu; rica ederim. Buna karşı hep birlikte sesimizi yükselteceğiz, merak etmeyin, tam bir dayanışma içindeyiz" dedi.
 

"4/C kaçak işçi çalıştırmak gibi bir şey"

Baykal 4/C uygulamasını da eleştirdi. 4/C uygulamasının sosyal hukuk devletinde düşünülemeyecek bir uygulama olduğunu ifade eden Baykal, bu uygulamanın kaçak işçi çalıştırmak gibi bir durum olduğunu ve çalışma yaşamının 4/C'nin utanç tablosu olmaktan çıkarılması gerektiğine işaret etti.
 

"Açılım dedi Türiye'yi allak bullak etti"

Başbakan'ın Türkiye'yi birbirine kattığını, TEKEL işçilerinin yanı sıra eczacılarla da kavga içinde olduğunu kaydeden Baykal, marketlerde ilaç satılmasının binlerce, onbinlerce insanın işsiz kalmasına yol açacağını ve Türk perakendecilik sektörünün birilerinin eline geçeceğini söyledi. Başbakan'ın 'açılım yapacağız' diyerek Türkiye'yi allak bullak ettiğini de kaydeden Baykal, Erdoğan'ın açılıma destek vermedikleri için işadamlarına sitem ettiğini hatırlatarak "Başbakan, bu işin karı söz konusu olsaydı, işadamlarına bunu söylemezdi. Şimdi zarar ortada, zararı paylaşmaya, zarara ortak etmeye çalışıyor. İşadamları akıllı, onlar zarara ortak olurlar mı? İşin şaka tarafı bir yana, bu vahim bir konudur. Aman bu yanlışa destek vermeyelim. Türkiye'yi ayrıştırmaya yönelik politikalarda ileri bir aşamaya gelinmiştir" dedi.

AKP Grup Başkanvekili'nin, Türklük sözünün Anayasadan çıkarılmasını teklif ettiğini belirten Baykal, "Bu tablo karşısında geldiğimiz noktada şantajların, tehditlerin, küfürlerin bini bin para. Kimsenin sesini çıkardığı yok. Üzüntü verici bir tablo" dedi. Ülkenin bütünlüğüne hep beraber sahip çıkılırsa iktidardan kaynaklanan olumsuzluklarının ortadan kaldırılabileceğini söyleyen Baykal, "Bir ülkede huzur, istikrar sadece Hükümetin kendine özgü tercihleriyle tesis edilemez. Hele Hükümetin kafası karışıksa, o karışık kafa ülkeyi büyük sıkıntılarla karşı karşıya bırakır" dedi. Baykal, CHP olarak TEKEL işçilerinin mücadelesine sonuna kadar destek vereceklerini de kaydetti.
 

"Bitsin değerlendiririz"

Baykal, Seferberlik Tetkik Kurulu'nda yapılan aramaya ilişkin bir soru üzerine ise "Yaşayan bir süreç var. Bitsin koınuşuruz. Yaşansın değerlendirme yaparız" karşılığını verdi.

Kabulde Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu da TEKEL işçilerinin hak mücadelesi verdiğini ancak bunun ideolojik olarak değerlendirilmesinin kendilerini üzdüğünü söyledi. TEKEL işçilerinin ideoloji yapmadığını söyleyen Kumlu 4/C uygulamasını eleştirdi. Türkiye'nin çok hassas bir dönemden geçtiğini belirten Kumlu, Başbakan Erdoğan'ın ise konuşmalarıyla ülkeyi gerdiğini kaydetti. Baykal, Başbakan ve hükümetin işçilerle ilgili sadece İşsizlik Sigortası Fonu'nda heyecanlandığını kaydederek "Sadece İşsizlik Sigortası Fonu iktidarın ağzını sulandırıyor" dedi. Kumlu ve Başkanlar Kurulu üyeleri, Baykal'la yaptıkları görüşmenin ardından da CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler