Kamu-Sen'den TEKEL işçilerine destek

Türkiye Kamu-Sen Yönetim Kurulu üyeleri Türk-İş Genel Merkezi'ni ziyaret ederek, Genel Başkan Mustafa Kumlu ile görüştü.

Akyıldız, görüşmenin ardından genel merkez önünde yaptığı açıklamada, TEKEL işçilerinin mücadelesinin eskilere dayanan bir hak mücadelesi olduğunu söyledi. TEKEL işçilerinin yanında olmayı sorumluluk kabul ettiklerini ifade eden Akyıldız, ''Her zaman yanınızda olacağız. Bundan emin olun'' diye konuştu.

Bugüne kadar haklı olmadıkları bir konuda bağırmadıklarını dile getiren Akyıldız, şunları kaydetti: ''İşin içinde haklılık varsa o zaman susmayız, susturulamayız. TEKEL işçisi bu hak mücadelesinde mutlaka kazanacaktır. Bu mücadelenin kazanılması için ne gerekiyorsa yapacağız. İşin ucu genel greve gitse, sonuna kadar gideceğiz. Sonuna kadar yanınızda olacağız.''

Doktorlardan TEKEL işçilerine destek

Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı Gencay Gürsoy başkanlığı'ndaki bir heyet TÜRK-İŞ Genel Merkezi önünde yaptığı açıklamada, her zaman işçilerin yanında olduklarını ve hekim örgütleri ve sağlıkçılar olarak insani olarak açlık grevlerine karşı olduklarını hatırlatarak, "Ancak bunu yapmaya sizi zorlarlarsa hekim ve sağlıkçılar olarak daima yanınızda olacağız" dedi.

Gürsoy, işçilere her zaman yanlarında olduklarını ifade ederek, TEKGIDA-İŞ'in başlatacağı açlık grevine ilişkin olarak hekim örgütleri olarak insani açından karşı olduklarını ancak bunu yapmaya işçileri zorlamaları halinde hekimler, sağlıkçılar olarak daima yanlarında olacaklarını belirtti. Bu sırada işçilerin " Ölmek var dönmek yok" diye slogan atmaları üzerine Gürsoy, "Ölmek de yok dönmek de yok" dedi. Gürsoy, TEKEL işçilerinin ve sağlıkçıların kararlılığının bir çözüm yolu açmasını umduğunu dile getirerek, daima işçilerin yanında olacaklarını kaydetti.

Gencay Gürsoy, Hak, ekmek ve emek mücadelesinin bugüne kadar birbirinden uzak duran bu örgütleri biraraya getirdiğini ifade ederek şöyle devam etti:
"Bu yan yana geliş devam edecektir. Bu yan yana gelişin sadece hak mücadeleleriyle sınırlı kalmaması lazım. Bunun bir siyasi güç olarak Türkiye'nin gündemine oturması lazım. Bu sınıf bilincinin ortak bir siyasi güç halinde Türkiye'nin parlamentosunda yerini alması lazım. Bugün bu mücadelelerin sancılarını yaşıyoruz. Önümüzdeki günlerde yeni bir emek mücadelesi veren sol bir partinin Türkiye siyasetine damgasını vurması gerekiyor. Bugün sizlerin üzerine buzlu su sıkan düzen, birkaç hafta önce hak mücadelesi veren seçilmişlerin örgüt temsilcilerini, başkanlarını, kelepçeledi. Emek, demokrasi, hak, adalet ve eşitlik mücadelesi bunlar birbirinden ayrılmaz mücadelelerdir."

DİSK bağlı Dev Sağlık-İş Başkanı Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu da açıklamasında birilerinin 2010 yılını birilerinin savaş yılı ilan ettiğini ileri sürerek, kendilerinin de durumda 2010 yılını mücadele yılı ilan ettiklerini ifade etti.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Başkanı Bedriye Yorgun da, kazanılmış hakların ellerinden alınmaya çalışıldığını, ancak bu hakları egemenlerin vermediğini dolayısıyla da mücadele ederek bu hakları vermeyeceklerini ifade etti.
Özelleştirilen kurumların paralarının nereye gittiğini soran SES Başkanı Yorgun, başbakan başta olmak üzere özelleştirilmelerin savunulduğuna dikkat çekerek, "özelleştirmeyi savunmak bu ülke kaynaklarını talan etmek demektir" dedi.

Türk Tabipler Birliği'nin yanı sıra bugün Dev Sağlık-İş, SES, Sağlık Memurları Derneği, sağlık Teknisyen ve Teknikerleri Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Tıbbi Laboratuvar Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Türkiye Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği, Türkiye Diyetisyenler Derneği temsilcileri de Türk-İş Genel Merkezi önüne gelerek TEKEL işçilerine destek verdiler.

TEKEL dayanışma grubu, Türk-İş'in mitingine katılacak

Aralarında çok sayıda gazeteci, öğretim üyesi ve siyasetçinin bulunduğu TEKEL Dayanışma Grubu, 29 gündür eylem yapan TEKEL işçileri için yarın İstanbul Cevizli'de işçilerle bir araya gelme kararı aldı.

TEKEL Dayanışma Grubu yaptığı yazılı açıklamada, özelleştirme sürecinin Anadolu'nun can damarlarının kesilmesi anlamına geldiğini belirterek, kapatılan fabrikaların, boş kalan tarlaların, işsiz-yoksul halkın, Türkiye'nin bağımlılaştırılmasının fotoğrafını oluşturduğu kaydedildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"TEKEL'in İçki Bölümü 2004 yılında kasasındaki 348.4 trilyon TL ve 70 milyon TL değerindeki içkiyle beraber 292 milyon dolara bir konsorsiyuma devredildi. Konsorsiyum 2006 yılında TEKEL'in içki bölümünün yüzde 92 hissesini Amerikan Teksas Pacific Group'a 3 katı fiyatla, 810 milyon dolara sattı. Özelleştirme sonrası 9 fabrika (Ankara, Çanakkale, Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Ürgüp, Şanlıurfa, Kırıkkale, Yozgat) kapatılmış olup, bugün yalnızca 10 fabrika faaliyettedir. TEKEL'in sigara bölümü 2008 yılında 1 milyar 720 milyon dolara British American Tobacco'ya satıldı. Satış sonrası İstanbul, Adana, Bitlis, Malatya ve Tokat sigara fabrikaları kapatılmış olup, yalnızca Ballıca Fabrikası çalışır durumdadır. Tütün üreteci sayısı 477 binden 194 bine düşmüş, üretim 200 bin tondan 93 bin tona gerilemiş. Böylece Reji İdaresi boyunduruğundan sonra şimdi de piyasa yabancı tekelin insafına bırakılmıştır. Son olarak Özelleştirme Yüksek Kurulu(ÖYK) Türkiye geneline yayılmış 60 Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğü'nün kapatılmasına karar vermiştir. Bu arada 6 şeker fabrikamız iki yıllık karına karşılık gelen bir bedelle 606 milyon dolara satılmış bulunuyor. Özelleştirme sürerse, tütün çiftçisi ve işçisinden sonra sırada şeker pancarı çiftçisi ve şeker işçileri var."

TEKEL Dayanışma Grubu'nda yer alan bazı gazeteci öğretim üyesi ve siyasetçilerden bazıları şunlar: Ali Sirmen, Banu Avar, Enver Aysever, Emin Çölaşan, Nihat Genç, Oktay Ekinci, Rıza Zelyut, Şükran Soner, Tuncay Mollaveisoğlu, Ümit Zileli; sanatçılardan Berhan Şimşek, Ferhan Şensoy, Kandemir Konduk, Levent Kırca, Müjdat Gezen; akademisyenlerden; Korkut Boratav, Alpaslan Işıklı, Aziz Konukman, Birgül Ayman Güler, CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, ZMO Başkanı Gökhan Günaydın, Abudullah Aysu, Afet Ilgaz, Ali Çolak, Ali Ekber Yıldırım, Altemur Kılıç, Aslan Bulut, Cem Somel, Erinç Yeldan, Halil Nebiler, İlter Ertuğrul, İzzet Çetin, İzzettin Önder, Kaya Güvenç, Kenan Demirkol, Özcan Yeniçeri, Sabahattin Önkibar, Selcan Taşçı, Serdar Akinan, Turan Özlü, Turhan Tuncer, Ümit Özdağ, Yıldırım Koç, Zafer Fortacı.

Mersinli Emek ve Demokrasi Platformu TEKEL işçilerinin yanında

Mersin'den gelen Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri işçilere portakal ve limon dağıtırken, ''Portakal yiyin güçlenin, limonu da gaza karşı kullanırsınız'' şeklinde espri yaptı. Platform üyeleri, eylemdeki işçilere her zaman destek vereceklerini belirtti.

Tez-Koop-İş Ankara Şubesi de Tekel işçilerine destek ziyaretinde bulundu. Ankara Şube Başkanı Mustafa Barın yaptığı konuşmada ''15 Ocak'ta Tekel işçileriyle birlikte oturacağız sokakta. Battaniyemizi, taleplerimizi, üretimden gelen gücümüzü alıp geleceğiz. 16 Ocak'ta da Ankara göğüne yükselecek sloganlarımız. Geleceğimizi açlık ve sefalet politikalarınıza bırakmayacağız. Tekel işçisi kazanacak, hepimiz kazanacağız'' diye konuştu.

Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Sema Kendirci de halkı yoksulluğa, eşitsizliğe, açlığa mahkum etmek isteyenlerin hiçbir zaman başarılı olamayacağını ifade ederek, ''Tarih, onların, çocuklarımızın geleceğini karartmak isteyenlerin olmayacak. Tarih onları karanlık sayfalarına dökecek, tarih sizlerin adını yazacak'' dedi.

Konuşmalar sırasında işçiler hükümet aleyhine ve taleplerini dile getiren çeşitli sloganlar attı.