'Futbola denetim şart'

Eski Futbol Federasyonu yönetim kurulu üyesi ve Cumhuriyet gazetesi yazarı ekonomist Erdal Batmaz, rekor fiyata pazarlanan futbol maçları naklen yayın ihalesini değerlendirirken, 'Federasyon büyük bir başarıya imza atmıştır, ancak futbolumuz hızla şeffaf denetim sistemine geçip marka değerini yükseltmezse, İtalya örneğinde olduğu gibi düşüşler yaşanabilir' dedi.

Yayınlanma: 17.01.2010 - 07:32
Abone Ol google-news

Yayın ihalesiyle ilgili sorularımızı yanıtlayan Batmaz, kulüplerin transfer tercihlerinde seçici olmaları gerektiğine de dikkat çekti.

- Digitürk, Turkcell Süper Lig yayın hakkı için 1 yılda 321 milyon dolar ödeyecek. Rakam vergiler ve artışlarla 450 milyon doları buluyor. Bu anlaşma ekonomik anlamda ne ifade ediyor?

- Erdal Batmaz: Öncelikle, bu konuda büyük başarı sağlayan TFF yönetimini, hiçbir tereddüte yer bırakmayan açık ve şeffaf ihalesi için kutluyorum. Ödenen paraya gelince; bu rakamı sadece futbol yayını için verilen bir meblağ olarak görmeyin. Görüşüm o ki, iki iletişim devinin geleceğe ilişkin beklentilerinin ve ürünlerini en iyi biçimde pazarlayacakları medya alanının kazanılması biçiminde bir açık arttırma yaşandı. Burada Telekomu ve özellikle de Digitürkü kutlamak gerek. Öncelikle Türkiyeyi yeni bir dekoder macerasına sürüklemediler, değişikliğin getireceği soru işaretlerine izin vermediler.

- Kulüplerimiz ve TFF, 3 paket halinde Digitürk, TRT ve Telekomdan gelecek paraları nasıl değerlendirmeli?

- E.B.: Bence bu kadar büyük miktardaki bir yayın geliri oluştuktan sonra, kulüplerin dünkü idari yapılanmalarına izin verilmemeli. Bu paraların UEFA yönetim, denetim ve mali kriterlerine uygun biçimde finansal Fair - Playe yakışan bir yöntemle kullanılması gerekiyor. Yani, kulüpler dün olduğu gibi hiçbir denetime, hiçbir kritere tabi olmaksızın bu paraları harcayamamalı. TFF, bu konuda kulüplere dur demeli.

- TFF Başkan Vekili Lütfi Arıboğan, “bu rakam 2014te 1 milyar dolara yükselir” demiş. Gerçekçi bir söylem midir?

- E.B.: Neden olmasın? Futbol piyasanız şeffaf, denetlenebilir olur, seyircinin aldığı hizmet Avrupa standartlarına çekilirse artış kaçınılmazdır. Ama bunlar yapılmazsa bu rakamın da altına inilebilir. Nitekim İtalyada bu yaşandı, ürünün değeri bir anda düşüverdi. Çünkü kendi futbol piyasalarındaki kirli ilişkiler, şike söylentileri ve eski statlar piyasayı iyice düşürdü.

- Sezon boyunca elde edilecek galibiyet ve beraberliklerde alınacak primlerde bir dengesizlik oluşacak mı?

- E.B.: Dengesizlik söz konusu değildir. Yeni rakamla birlikte büyüyen pastanın ligimizdeki rekabeti ve kaliteli futbolu arttırması olağandır. En azından futbol kamuoyunun beklediği, bu paraların takımlarımıza adaletli şekilde dağıtılmasıdır.

"Türkiye Futbol Federasyonu, kendi uyguladığı yöntemi kulüplere model olarak sunmalı. Yani sadece kulüp bilançoları değil, her türlü iştirakler dahil konsolide bilançoların bağımsız denetim kuruluşlarınca denetlenmesi zorunlu hale getirilmeli.

Şu an Türkiye’de sadece 4 kulüp bu denetleme sisteminde yer alıyor. Önce Türk futbol endüstrisinin yarattığı kaynakların keyfi kullanımının önüne geçilecek. Yöneticiler keyfi harcama yapamayacak.

Kulüpler transfere daha da büyük rakamlar ödeyecekler. Ama, gelirlerin belli bir yüzdesini aşamayacak. Tek bir futbolcuya mı 20 milyon, yoksa 5 efektif isme mi aynı para ödenecek, onun kararını verecekler. Bence, futbol endüstrisi kavramının tek başına sponsor ve yayın gelirlerinden oluşmadığını özümseyip Türk futbolunun marka kalitesini yükseltecek projelere imza atıp, bu markayı Türk cumhuriyetlerine, Avrupa’ya, Türkler’in yaşadığı bölgelere taşımamız gerekiyor."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler