"AB'ye muhtaç değiliz"

Eğitim-İş Uşak Şubesi'nin düzenlediği Uğur Mumcu'yu anma programına katılmak üzere Uşak'a gelen Kılıçdaroğlu, CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu ve CHP İl Başkanı Özdemir Postacı ile birlikte Uşak Valisi Özdemir Çakacak'ı ziyaret etti.

Daha sonra CHP Uşak İl Başkanlığı binasına geçen Kemal Kılıçdaroğlu, burada partililere hitaben yaptığı konuşmada, CHP'nin iktidar partisini eleştirerek değil, kendi politikalarını halka anlatarak iktidar olabileceğini belirtti.

Türkiye'nin kötü yönetildiğini, yolsuzluk ve yoksulluğun her geçen gün arttığını, halkın her geçen gün biraz daha ezildiğini belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin CHP'ye her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, bağımsız, güçlü bir Türkiye oluşturmak için yola çıktıklarını anlatarak şunları kaydetti:

''Biz kendi politikamızı halka iyi anlatmalıyız. AKP'nin ne yaptığını herkes iyi biliyor. İnsanlar bir hırka, bir lokmaya muhtaç hale geldi. Peki bunun karşısında biz ne yapacağız? Biz adaletli gelir paylaşımını, çağdaşlaşmayı ve gelişmişliği getireceğiz. Halkımızı yoksulluktan kurtarmak için her aileyi sigortalı yapacağız. 'Aile Sigortası' kavramını getireceğiz. İnsanlara kömür dağıtarak, makarna dağıtarak değil, hak ettiklerini, ihtiyaç duyduklarını eşitçe vererek yoksulluktan kurtaracağız. Kömür dağıtımındaki yolsuzluğun boyutu 1 milyar TL'yi geçti. AKP'nin yoksullukla mücadele anlayışı, yolsuzluk yapmak.''
 

''Siyasiler halka hesap vermeli"

Türkiye'de politikacıların halka hesap vermekten korkmaması gerektiğini, CHP'nin iktidara gelmesi halinde Siyasi Ahlak Yasası'nı çıkaracağını dile getiren Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:''Naylon faturacıdan, kalpazandan, vurguncudan politikacı olmaz. Ancak günümüzde sistem maalesef bu. Biz siyasilerin halka hesap verdiği bir düzeni getireceğiz. Unutmayın bir siyasetçi halka hesap vermekten korkuyor ise mutlaka yaptığı bir olumsuzluk vardır. Bugün gelinen noktada Türkiye'ye yeni bir ufuk açmak zorundayız. Yolsuzluk yapanların omuzlarda taşındığı ülke bizim için ayıptır. Buna izin vermemeliyiz. Biz aydınlık bir ülke, gençlerin düşüncelerini rahatlıkla söyleyebildiği, sendikacıların işçilere hesap verdiği, sendika ağalarının olmadığı bir ülke istiyoruz. Türkiye sendika ağalarından kurtulmalı. Bakın Ankara'da Tekel işçileri haftalardır eylem yapıyor. Yeni haklar elde etmek için eylem yapmıyorlar. Mevcut haklarını korumak için eylem yapıyorlar. Ancak biz yıllardır söylüyoruz onlara. Daha yeni uyandılar. Uyanmalarından memnunuz.''
 

Emeklilere yapılan zam

Kılıçdaroğlu, emeklilerin kendi haklarına sahip çıkmadığını, verilen son zammın emekliyi küçük düşürdüğünü, ikinci sınıf insan muamelesi görmelerine rağmen emeklilerin hala AKP'ye oy verdiğini belirtti.

Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

''Emekliye 60 lira zam yapan Başbakan'a emekliler çiçek veriyor. Zam 40 lira olsa herhalde çelenk vereceklerdi. Türkiye bir yandan ayrıştırılırken oturup bu duruma seyirci kalamayız. Irak'a demokrasi getireceğini söyleyenler ülkeyi ayrıştırmaktan başka ne yaptı. Irak'ta yaşayan herkes artık 'Iraklıyım' demiyor. Aynı oyun bizim ülkemizde de oynanmak isteniyor. 'AB'ye bizi alın' diye bir takla atmadığımız kaldı. Nedir AB? Biz muhtaç değiliz AB'ye. İçi çürüyen bir Avrupa'nın bekleme odasında yıllarca unutulmak ağırımıza gidiyor. Alırlarsa alsınlar almazlarsa biz yolumuza bakarız. AB'ye muhtaç değiliz. Güçlü olan biziz.''
Sosyal demokratların, solcuların bölünmek gibi bir lüksü olmadığını, herkesin CHP çatısı altında birleşmesi gerektiğini anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, ''Bu karamsar günlerden CHP sayesinde kurtulabiliriz. Gençlerimize sesleniyorum. CHP sizlerin omuzlarında yükselecek ve iktidara gelecek'' dedi.
 

Uğur Mumcu'yu anma etkinliği

Parti binasındaki toplantının ardından, Eğitim-İş Uşak Şubesi'nin düzenlediği Uğur Mumcu'yu anma programına da katılan CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

''Uğur Mumcu karanlığın maskesini aşağıya indirdiği için öldürüldü. Uğur Mumcu ölmeden önce yolsuzluktan, kapalı kapılar ardından yapılan karalık planlardan bahsediyordu. O zamanlar naylon fatura yeni yeni ortaya çıkmış, yolsuzluk kavramı tanınmıyordu bile. Şimdi gelinen noktada ise her taşın altından bir yolsuzluk çıkar hale geldi. Şimdi diyoruz ki Mumcu çok haklıymış.''