Cem Yılmaz övgüye doymadı

Borusan İstanbul Flarmoni Orkestrası Genel Direktörü Şef Gürer Aykal, Wolfgang Amadeus Mozart'ın Senfoni No. 25 isimli eserini yöneten Cem Yılmaz'ı değerlendirdi.

Aykal, Yılmaz'ı "Matematik ve müzik beyni olan bir sanatçı" olarak niteledi. Bu tür projeleri ABD'de de yürüttüğünü, temel ve ilk koşulun orkestrayı yönetecek kişinin müzisyen olmaması gerektiğini belirten Aykal, elde edilecek gelirin yurtdışında eğitim gören müzik öğrencilerine aktarılacağını kaydetti.

Cem Yımaz'ın daha önce orkestra şefliği yapmış olan Rahmi Koç ve Bülent Eczacıbaşı'ndan farklı bir kişilik gösterdiğini söyleyen Aykal, bunun Cem Yılmaz'ın sanatçı kişiliğinden de kaynaklandığını, provalar sırasında orkestrayı 'gülmekten perişan ettiğini' ifade etti.

Aykal, belirli eğitim görmüş insanların yüzde yetmişinde bir orkestrayı bir kez olsun yönetmek isteğinin yattığını kaydederek, böylelikle müzik eğitimi yapan genç yeteneklere katkıda bulunduklarını, para almadıkları gibi tam tersine maddi destek verdiklerini belirtti.

Bu tür konserlerin kayıtlarının alınmasının devletin televizyonuna düştüğünü, devlet televizyonunun bu konserleri 'yayımlamakla yükümlü' olduklarını da belirten Aykal, "Vergilerini verdiğim TRT ne yapıyor? Çok sesli müziğin unutulması, yok olması için TRT elinden geleni yapıyor. Bu tür konserleri yayınlamak şöyle dursun, çok sesli müziği tamamen ortadan kaldıracak yayınlara yer veriyor" şeklinde konuştu.

Dany Kaye ve benzeri sanatçıların ABD'de bir zamanlar yaptığı şovların bu projeden farklı olduğunu söyleyen Gürer Aykal, "ABD'de bu tür müzik sanatçılarının çoğu zaman emeklilik gibi bir güvencesi olmaz. Dany Kaye şovları bu sanatçılara maddi yardım yapmak üzere başlatılmış bir proje. Bizim bu çalışmalarımızla ilgisi yok. Tam tersine, bizim verdiğimiz konserlere çağırdığımız konuk şeflerin ilk ve en önemli koşulu müzisyen olmamaları" dedi.