Gül 'Tatminkar destekten memnunum'

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’nin 2009-2010 BM Güvenlik Konseyi Geçici Adaylığı’na tatminkar bir destek görmesinden memnun olduğunu söyledi. Gül "Muhataplarımın çok önemli bir bölümü yaklaşık 50 yıldır yani yarım asırdır, güvenlik konseyinde temsil edilmeyen Türkiye’nin seçilmesi halinde konsey çalışmalarına ciddi katkılarda bulunacağına inandıklarını dile getirdiler" dedi.

Yayınlanma: 27.09.2008 - 17:05
Abone Ol google-news

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BM Genel Kurulu çalışmaları için bulunduğu New York’taki temaslarına ilişkin düzenlediği basın toplantısında, “Türkiye’nin kendi bölgesinde ve daha geniş bir coğrafyada barış istikrar ve işbirliğinin tesis edilmesinde hayati katkılarda bulunmaktadır.“ dedi. Gül, ”Türkiye BM barışı koruma harekatlarına katkılar bakımından da dünyada 26. sıradadır.” diye konuştu.

Temaslarında Türkiye’nin 2009-2010 BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliği konusunda birçok devlet başkanının desteğinden memnuniyet duyduğunu kaydeden Gül, şöyle konuştu: “Bu temaslarımızda Türkiye’nin adaylığına tatminkar bir seviyede bir destek vaat edildiğini memnuniyetle gördüm. Muhataplarımın çok önemli bir bölümü yaklaşık 50 yıldır yani yarım asırdır, güvenlik konseyinde temsil edilmeyen Türkiye’nin seçilmesi halinde konsey çalışmalarına ciddi katkılarda bulunacağına inandıklarını dile getirdiler. Ancak bu seçimdeki rakiplerimiz Avusturya ve İzlanda da tabii ki aynı şekilde aktif bir kampanya içerisindeler. Oylamanın gizli niteliği göz önüne alındığında son güne kadar gevşemeden yoğun bir biçimde devam ettirmemizin önem taşıdığını belirtmek isterim. Sonuçta New York’taki temaslarımızın gerek güvenlik konseyi adaylığımıza sağlanan desteğin pekiştirilmesi ve daha da ileri götürülmesi gerek Türkiye’nin uluslararası ve bölgesel konulardaki görüşlerinin birinci elden duyurulması bakımından yararlı olduğuna ve arzu edilen sonucu getireceğine inanıyorum.”

Türkiye’nin bölgesel rolü, bölgesine yönelik huzur istikrar ve refah getirme çabaları ile diğer coğrafyalara yönelik açılım politikalarının Güvenlik Konseyi adaylığının ötesinde bir önem taşıdığını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, “Güvenlik Konseyi adaylığımız gerçekleşir inşallah, böyle ümit ediyorum. Bu gelip geçidir, bildiğiniz gibi 2 yıllıktır. Ama Türkiye’nin bu politikaları bu yönelimi çok uzun vadeli ve süreklidir” dedi.

 

“Irak olağanüstü bir dönemden geçiyor. Böyle bir dönemde Irak'a gitmeyi arzu etmiyorum"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Irak’a yapacağı ziyarete ilişkin bir soru üzerine Bağdat’a yapacağı ziyaretin çok arzu ettiğini belirterek, “Irak olağanüstü bir dönemden geçiyor. Böyle bir dönemde Irak'a gitmeyi arzu ediyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, BM Genel Kurulu çalışmaları için bulunduğu New York da düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını da cevaplandırdı. ”Türkiye'nin, PKK terör örgütü ile mücadelesini sürdürürken, niyetinin Irak’ı istikrarsızlaştırmak ya da Irak’ın kuzeyinde herhangi bir istikrarsızlığa sebebiyet vermek değil” diyen Gül, yapılanın silahla, patlayıcılarla Türkiye’ye karşı terörist faaliyetlerde bulunan PKK’ye nokta operasyonu olduğunu kaydetti.

 

“Kafkasya istikrar işbirliği platformu dünyanın ilgisini çekti"

Cumhurbaşkanı Gül, Kafkasya’da yaşanan gerginliğe ilişkin bir soru üzerine BM Genel Kurulu’nun halen devam eden bir gerginliğin ardından toplandığını belirterek, Türkiye’nin yaşanılan kriz sırasında izlediği politikanın tüm dünyanın ilgisini çektiğini kaydetti. Gül, şöyle konuştu: “Türkiye Kafkasya’nın bir bölgesidir. Yani Kafkasya bizim bölgemizdir. Bölgeye yakın bir ülkedir. Kriz sırasında izlediğimiz politikalar dikkati çekmiştir. Bu krizi bir fırsata çevirmek için ortaya attığımız Kafkas İstikrar ve İşbirliği Platformu bütün dünyanın ilgisini çekti. Bütün liderler özellikle Avrupa’dan çok büyük bir ilgi ile takip ettiler. Gerek Dışişleri Bakanımız, gerekse benle yaptıkları görüşmelerde bununla ilgili bilgi aldılar. Bu işin başlangıcında Rusya, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye olarak başlanması öngörüldü. Önce bu başlasın, kimler gözlemci olur kimler olmaz bunlar ileriki safhalarda belli olur. Bu ülkelerin hep beraber vereceği bir karar olacaktır.”

 

“Ermenistan ile problemler çözülünce tabiki kapı da açılacak"

Cumhurbaşkanı Gül, Ermenistan ile ilgili bir soru üzerine Türkiye ve Ermenistan arasındaki sorunların çözülmesinden sonra sınır kapısının açılacağını açıkladı. Gül, “Ermenistan ile ilgili beklentim aramızdaki konuların çözümü için bir olumlu havanın oluşumuna destek verilmesi. Aramızdaki güzel hava oluşunda problemler çözülünce tabi ki kapı da açılacak. Diasporanın da bu temasları izlemesi önemli tabii ki. Diaspora rahatta yaşarken kendi yurttaşlarının ortada kötü durumlarda yaşamalarını istemezler herhalde” diye konuştu. Liderlerin görevinin insanların hizmet etmek olduğunu kaydeden Gül, “Liderliğin görevi insanları savaştırmak, problemleri saklamak değil, insanlara hizmet etmektir” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, şöyle konuştu: "Tam diplomatik ilişkilerimiz ve işbirliği yok. Niye yok? Problemlerimiz var da, ondan kapılar kapalı. Bu ziyaret ve görüşmelerin amacı, bu problemleri ortadan kaldıracak bir görüşme ve diyalog sürecini başlatmak. Bu süreç içinde bu problemler önümüzden uzaklaştırılırsa, ondan sonra her türlü işbirliği olur, kapılar da açılır, ilişkiler tam kurulur. Başka şeyler de yapılır. Çok daha geniş ekonomik dayanışma ortaya çıkar. Sayın Sarkisyan ile bir görüşme olmadı ama önemli olan, Erivan ile olan görüşmelerin devamına karar verilmiş olması. Dün Dışişleri Bakanları biraraya geldiler. Üçlü olarak görüşme kararı aldılar. Şu anda bunun takibi daha önemli. İlerde de bizlerin tekrar görüşmesi olur, mesafe alınabilecek olursa. Şu anda belki, yeni bir durum söz konusu olmadığı için görüşme olmuyor."

 

“Kıbrıs sorununun çözümünü Türkiye istemiyor gibi bir propaganda yapılıyor"

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin Kıbrıs sorununun çözümünü güçlü bir şekilde desteklediğini belirterek tersi yönde bir propagandanın yayılmaya çalışıldığını gördüklerini ifade etti. Gül, “Türkiye istemiyor diye bir propagandanın yayıldığını görüyoruz. Bunların hiçbiri doğru değil” dedi. “TSK kapsamlı bir barışa ve çözüme karşıdır” diye takdim etmenin yanlış olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti: “İki tane kurucu devlet olacak. Eşit bir güç bölüşümü olacak. Bütün bunlar BM'nin kuralları zaten. Bizim Talat'ın arkasında olduğumuzu ve kendisinin gayreti olmasaydı bu görüşmeler bu noktaya gelmeyeceğini söyledim. Bizler hep beraber çok daha ekonomik projeler gerçekleştirebiliriz. Bu söylediklerimiz propaganda değil. Biz sözlerimizi referandumda ispat ettik. Olumsuz propagandalara inanılmamasını bütün muhataplarıma söyledim.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler