Onlar için bugün buruk geçiyor

Bugün Anneler Günü... Dünyanın birçok yerinde neşe içinde kutlanan bugün kimine ise tarifsiz hüzün veriyor. Ülkemizde acısı en taze olan anne Yüksekova'daki çatışmada şehit olan Uzman Çavuş Metin Can'ın annesi Seçil Can. Can, bugün oğlunu defnedecek.

Yayınlanma: 09.05.2010 - 09:52
Abone Ol google-news

Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca bölgesinde teröristlerle girdiği çatışmada şehit olan Uzman Çavuş Metin Can'ın (23) annesi Seçil Can (46), oğlunu Anneler Günü'nde toprağa verecek olmanın acısını yaşıyor.

Türkeli Mahallesi'ndeki evinde, Anneler Günü'nde oğlunun cenazesini beklerken ağıtlar yakan anne Seçil Can'ı ne yakınları, ne kocası Güngör Can, ne de çocukları İkbal, İlkay ve Mete teskin edebildi.

Acı haberi aldığı günden beri evi yakınları ve yurttaşların akınına uğrayan Can, ''Oğlum daha 23 yaşındaydın, sana doyamadım bile. Her Anneler Günü'nde elimi öpemesen bile telefonla arar, kutlardın. Bugün Anneler Günü'mü böyle mi kutlayacaktın. Şimdi elimi öpmeni değil, cenazeni bekliyorum kınalı kuzum. Ben seni öpmeye kıyamazdım, senin canını nasıl aldılar. Daha mürüvvetini bile göremedim'' diyerek sinir krizleri geçirdi.

Oğlunun yaklaşık 15 gün önce izinli olarak evine geldiğini, 13 gün kaldığını, hasret giderdiklerini dile getiren Can, oğluyla son görüşmelerini şöyle anlattı: ''Ölümü sanki içine doğmuştu. Zaten melek gibiydi, kimseyi kırmaz incitmezdi. Hatta, bir arkadaşından daha önce aldığı borç parayı da ödemiş, 'hakkını helal et' demiş. Öldüğü gün telefonda görüştüm, iyi olduğunu, telefonların sürekli çekmediğini söyledi. Zaten hep o bizi arardı.''

Şehidin babaannesi Lütfiye Can (65) ise torunu için gözyaşı dökerken, teröre lanetler yağdırdı.

Bu arada, Kozan ilçesinin birçok yerinde vatandaşlar, evlerinin ve iş yerlerinin önünü, cadde ve sokakları Türk bayraklarıyla donattılar. Kozan Belediyesi de şehir merkezindeki bir binaya dev boyutta bir bayrak astı. Şehir içi dolmuş sürücüleri de araçlarına siyah kurdele ve Türk Bayrağı asarak, Kozan şehidini uğurlamaya hazırlanıyor.

Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca bölgesinde teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Uzman Çavuş Metin Can'ın, cenazesi bugün Kozan'da Hoşkadem Camisi'ndeki törenin ardından şehitlikte toprağa verilecek.


Oğullarını ziyaret ettiler


Kayseri'de şehit anneleri, oğullarının mezarlarını ziyaret etti.Anneler Günü'nü buruk kutlayan şehit anneleri, çocuklarının mezarlarını ziyaret edip çiçek bıraktı. Kartal Şehitliğine gelen şehit annesi Şevkiye Aktunç, oğlu Bekir Aktunç'un mezarını okşayıp fotoğrafını öptükten sonra karanfil bıraktı.

Oğlunun sağlığında her Anneler Günü'nde kendisini hatırladığını belirten Şevkiye Aktunç, ''O bana gelemedi, ben ona geldim. Oğlum sağ olsa şimdi yanımda olacaktı, elimi öpecekti 10 yıldan beri her bayramda, her Anneler Günü'nde onu yalnız bırakmıyorum, mezarını ziyaret edip hasret gideriyorum'' dedi.

Şehit annesi Sebahat Vurgan da ''Oğlum bu vatan için öldü. Şu an yanımda onu hissediyorum. Mezarını devamlı ziyaret ediyorum'' diye konuştu.

Tunceli'nin Nazimiye ilçesindeki Sarıyayla Jandarma Karakolu'na 30 Nisan'da teröristlerce düzenlenen baskında şehit düşen uzman çavuş Kemal Koçyiğit'in annesi Nazmiye Koçyiğit de oğlunun mezarını ziyaret etti.

Nazmiye Koçyiğit ''Kemal'im, yiğidim, aslanım. Sana nasıl kıydılar'' diye ağlayarak oğlunun mezarını öptü.

Türk Anneler Derneği Kayseri Şubesi üyeleri ile Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şubesi üyeleri de mezarlara karanfil bırakıp annelerin acılarını paylaştı.

Edirne'de de Edirnekapı Şehitliği'ne gelen şehit anneleri çocuklarının mezarlarını ziyaret etti. Çiçeklerle mezarlığa gelen şehit anneleri, çocuklarının mezarı başında dua edip çiçek bıraktı.

Şehit jandarma onbaşı Cengiz Sarıbaş'ın annesi Gülyaz Sarıbaş, yaptığı açıklamada, 21 yaşındaki oğlunun geçen yıl Tokat'ın Reşadiye ilçesinde şehit olduğunu, oğlunun acısıyla yüreğinin yandığını söyledi. Sarıbaş, terörün bir an evvel bitmesini, annelerin yüreğine düşen acıların sona ermesini istediğini belirtti.

Şehit er Murat Taş'ın annesi Neriman Taş da 1979 doğumlu oğlunun geçen yıl Siirt'in Eruh ilçesinde şehit olduğunu, 1 yıldır yaşadığı acının her geçen gün arttığını söyledi. Neriman Taş, oğlunun askere giderken 3 yıllık evli olduğuna işaret ederek, 3,5 yaşında torunu bulunduğunu, onu babasız büyütmenin acısını yaşadıklarını kaydetti. Taş, sabahın erken saatlerinde şehitliği geldiğini ve tüm günü oğluyla geçirmek istediğini ifade etti. Şehit er Oğuz Parpaloğlu'nun annesi Hatice Parpaloğlu da 1984 doğumlu oğlunu 2005 yılında Şırnak'ın Uludere ilçesinde şehit verdiğini söyledi.

Hatice Parpaloğlu, şöyle konuştu: ''Sabah kalktığımda televizyonu açtım. Şırnak'ta bir şehit haberi daha gördüm televizyonda. Sanki bütün acılarım canlandı. Bu terör ne zaman bitecek, bu kadar genç insanın kanı daha nereye kadar akacak? Lütfen bu terör illeti artık bitirilsin ve çocuklarımız bize kalsın. Onu kaybettiğimde 21 yaşındaydı. Daha o bir çocuktu. Onun bana getireceği çiçekleri ben ona getirdim.''



Çocukları hâlâ bulunamadı

Kayseri'de 21 Eylül'de Ramazan Bayramı'nın 2. günü kaybolan çocukların anneleri, Anneler Günü'nü buruk kutladı. Kaybolan çocuklardan 9 yaşındaki Ahmet Tuna Tekin ile 6 yaşındaki kız kardeşi Dilruba Tekin'in annesi Leyla Tekin, yaptığı açıklamada, çocuklarının kaybolduğu günden beri çok acı çektiklerini, umutlarını koruduklarını ancak 2 çocuğundan haber alamadıkları için her gün gözyaşı döktüğünü söyledi.

Polis ekiplerinin yaptığı arama çalışmalarından sonuç alınamadığını, mecliste kurulan kayıp çocuklarla ilgili komisyonun üyelerinin kendileriyle görüşüp bilgi aldığını kaydeden Tekin, ''Ahmet Tuna ve Dilruba kaybolmasaydı şimdi elimi öpüp 'Anneler Günün kutlu olsun' diyeceklerdi. Bu acıyı ancak çocukları kaybolan anneler bilir. Çocuklarım geçen yıl bana çiçek getirip Anneler Günümü kutlamışlardı'' dedi.

Leyla Tekin, çocuklarını kaçıran kişilere bir kez daha seslenerek, ''Birazcık vicdanınız varsa çocukları bırakın. Çocuklarımı kaçıranların birazcık vicdanı olduğuna inanmak istiyorum. Biraz vicdanları varsa onları bıraksınlar. Düşmanımız yok. Keşke düşmanımız olsaydı da ondan şüphelenseydik. Kimseden şüphelenemiyoruz'' diye konuştu.

Leyla Tekin, çocukların kaldığı odadaki eşyalarını kayboldukları günden beri bozmadan sakladığını da söyledi. Kaybolan çocukların en büyüğü olan Türkan Ay'ın annesi Özlem Ay da kızı olmadığı için Anneler Günü'nü kutlayamadığını söyledi.

Türkan Ay, ''Kızımdan Anneler Günü'nde ayrı kalmanın acısını yaşıyorum'' dedi.
Kayseri'nin Talas ilçesinde, 9 yaşındaki Ahmet Tuna Tekin, 6 yaşındaki kız kardeşi Dilruba Tekin ile aynı mahalleden arkadaşları 11 yaşındaki Türkan Ay, Ramazan Bayramı'nın 2. günü olan 21 Eylülde şeker toplamak için öğleden sonra evlerinden ayrılmış ancak geri dönmemişti.

Polis ekiplerince Talas ilçesinde ve Kayseri kent merkeziyle çevre ilçelerde jandarma ekiplerince de açık arazilerde yapılan arama çalışmalarından sonuç alınamadı. Emniyet Genel Müdürlüğünden görevlendirilerek Kayseri'ye gelen 7 kişilik özel ekibin çalışmasında da çocuklarla ilgili ipucu bulunamadı.

Kayseri ve Talas ilçesinde bin 450 polisin katılımıyla çocukların bulunabilmesi için 6 bin 600 kişiyle görüşme yapıldı, bin 50 şüpheli araç kontrol edildi, toplam bin 900 evde arama yapıldı. İlçedeki 150 park ve 180 umuma açık alan, 500 metruk alan ile 80 su kuyusunda arama yapıldı.

Çocukların bulunabilmesi için toplam 90 güvenlik kamerasının kayıtlarında yapılan teknik incelemeden de sonuç alınamadı.



Dersane parası yüzünden, oğlu öldü, kendi hapse girdi

Muğla'nın Fethiye ilçesinde çocuğunun dershane ücretini ödeyemediği için hapse giren ve oğlu intihar eden Emine Sipahi, Anneler Günü'nü üzgün geçiriyor. Anne Emine Sipahi, yaptığı açıklamada, oğlunun acısıyla yaşadığını ancak merkezi Ankara'da bulunan bir alışveriş merkezinin kendisini yılın annesi seçmesinden çok mutlu olduğunu söyledi.

Anne Sipahi, alışveriş merkezinin oğlu Samet'e 1 yıllık eğitim bursu verdiğini belirtti.
Sipahi, şöyle konuştu: ''Oğlum Soner sağ olsaydı 3 gün öncesinden hediyesini hazırlardı. Parası olamasa bile arkadaşlarından 10-20 lira borç alır yine bir hediyeyle gelir, boynuma sarılır, öper, koklardı. Şimdi oğlumun mezarına gidiyorum. Konuşsun istiyorum ancak konuşmuyor. Beni tüm Türkiye'nin desteğiyle yılın annesi seçtiler. Bu konuda herkese teşekkür ediyorum. Fakat oğlumu geri getirmiyor. Onun özlemi oldukça büyük. Bu Anneler Günü'nde çok buruk ve acılıyım. Allah kimseye evlat acısı vermesin.''

Baba Mustafa Sipahi ise eşi yılın annesi seçilmesine rağmen Anneler Günü'nü buruk ve acı içerisinde geçirdiklerini ifade etti.

 


Trafik canavarı tam da bugün onları ayırdı


İzmir'in Gaziemir ve Foça ilçelerinde meydana gelen trafik kazalarında 4 kişi öldü, 6 kişi yaralandı.Kazada, hava yastıklarının açılmasına rağmen, emniyet kemerlerinin takılı olmadığı öğrenilen otomobil sürücüsü Ayhan Gürbüz (42) ile yanında bulunan bacanağı Rahmani Arkar (51) olay yerinde yaşamını yitirdi. Minibüs sürücüsü Akarca ile minibüsün yolcularından Emrullah Özdemir (23), Muhammet Cansever ise yaralanarak Torbalı Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Kamyon şoförlüğü yapan Ayhan Gürbüz'ün, iki çocuğu ve eşinin ''Anneler Günü'' nedeniyle İzmir'deki kayınvalidesinde olduğu ve bacanağıyla birlikte kayınvalidesine gittiği öğrenildi. Sürücünün kimliğinin belirlenmesi için çalışmaların sürdüğü bildirildi.


ANNELER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler