Derin uçurumlar ülkesi ABD

HABİTAT raporunda, Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerde şehirleşmenin hızla arttığına dikkat çekildi. Buna karşın, eşitsizlikler ve küresel ısınma başta olmak üzere, çevre kaynaklı sorunlar nedeniyle kent yaşamında ahenk sorunlarının giderek büyüdüğüne vurgu yapıldı.

Yayınlanma: 25.10.2008 - 19:19
Abone Ol google-news

BM İnsan Yerleşimleri Programı (BM-HABİTAT) tarafından yayımlanan raporda, dünya nüfusunun hızla şehirlerde yoğunlaşmasına karşın, büyük kentlerde olumsuz yaşam koşullarının giderilemediğine vurgu yapıldı.

BM-HABİTAT İcra Direktörü Anna Tibaijuka, iki yılda bir yayımlanan raporu basına tanıtmak için düzenlediği basın toplantısında, dünya çapında yaşanan mali krizin bir konut finansmanı krizi olduğuna dikkat çekti. Açıkçası, insanlar evlerinde güvende değilse uyum içinde bir toplumunuz olamaz diye konuşan BM Genel Sekreter Yardımcısı, hükümetlerin düşük gelirliler için ucuz konut sağlaması gerektiğini söyledi. Ezici çoğunluğu Afrika, Asya ve Latin Amerikada olmak üzere 1 milyara yakın kişinin, insanca yaşam koşullarının bulunmadığı ortamlarda yaşadığını hatırlatan Tibaijuka, Gecekondu koşullarında güvencesiz olarak yaşayan insanlar üzerine dünya çapında yeni bir araştırma yapsak, krizin sonucu olarak bu sayının gelişmiş ülkelerde de arttığını görmek beni şaşırtmazdı diye konuştu.

Raporda, dünya nüfusunun yarısının şehirlerde yaşadığına ve gelişmekte olan ülkelerdeki şehir nüfusunun her ay 5 milyon, gelişmiş ülkelerde ise 500 bin arttığına işaret edilerek, 20 yıl sonra insanların yalnızca yüzde 40ının kırsal bölgelerde kalacağının tahmin edildiği belirtildi. Buna karşın, eşitsizlikler ve küresel ısınma başta olmak üzere, çevre kaynaklı sorunlar nedeniyle kent yaşamında ahenk sorunlarının giderek büyüdüğüne vurgu yapıldı.

Raporun dikkat çekici bulgularından biri olarak, ABDdeki Washington, New York, Atlanta, Miami ve New Orleans gibi büyük şehirlerdeki eşitsizlik oranının Fil Dişi Sahilleri kenti Abican ve Kenya başkenti Nairobiyi aratmadığı kaydedildi. Rapora göre, ABD ve Kanadadaki eşitsizliğin temel kaynağı ırk ayrımı. ABDdeki yüksek refah seviyesine rağmen Afrika kökenli Amerikalıların ortalama ömürlerinin, Çinde ve Hindistanda yaşayanlarla aynı olduğu tespitine yer verilen rapora göre, New Yorktaki beyaz Amerikalıların yüzde 15inin yıllık hane geliri 15 bin doların altındayken, diğer ırklardan New Yorkluların ise yüzde 40ı bu refah seviyesinin de altında. Rapordaki diğer bazı çarpıcı bulgular ise şöyle:

* Ortalama olarak eşitliğin en fazla sağlanabildiği ülkeler Batı Avrupada.

* Pekin dünya çapında eşitlik birincisiyken, aynı ülkenin özerk kenti Hong Kong, Asyada eşitliğin en az sağlandığı kent.

* Brezilyanın kentleri dünyada eşitsizliğin en yüksek olduğu kentlerden.

*Gelişmiş ülkelerdeki en büyük 40 kentten 35i deniz veya nehir kenarında kurulu ve küresel ısınmayla birlikte sular altında kalma tehlikesi altında. Dünya çapında ise 3351 kent su kenarlarında.

İnsan yaşamı

Küba’nın önceliği

Küba yönetiminin 2005 yılı sonbaharındaki kasırgada 640 bin kişiyi saatler içinde tahliye ettiği hatırlatılarak, deniz sularının 1 kilometre içeri girdiği Havanada hiçbir kayıp verilmemesinden övgüyle söz edilen raporda şöyle denildi: Küba toplumu bir güvenlik kültürü geliştirdi. Çoğu sıradan insan kendisini felakete hazırlık ve karşılık verme konusunda önemli rol oynayacak kişiler olarak görüyor. Eğitim, seferberlik ve sosyal organizasyon kültürü ve bu bakışı sağlamak üzere, devletin acil durumlarda insan yaşamını koruma önceliği... Kübanın sisteminin kalbinde, hükümetin her kademesinde bulunan, insan yaşamını korumaya yönelik açık bir politik bağlılık bulunuyor.

Raporda, 10 milyon civarındaki resmi nüfusuyla en kalabalık 19. kent olarak gösterilen İstanbulun, 2025 yılında 12 milyonu aşkın nüfusuyla 20. en büyük kent olacağı tahminine de yer verildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler