'Gerekirse yine ateş açarız'

Kuzey Kore hükümeti yayımladığı yazılı açıklamada, Salı günü Güney ve Kuzey Kore arasında karşılıklı ateş açılmasından, Güney Kore'nin sorumlu olduğunu, Güney Kore askeri güçlerinin, iki ülke arasında tartışmalı sularda yaptığı bir tatbikat sırasında Kuzey Kore'ye çok yakın bir adadan ateş açtığını belirtti. Açıklamaya göre, söz konusu ada, iki Kore'nin de görüş alanına giriyor. Kuzey Kore'nin kendini kontrol etmek için "insanüstü bir çaba" harcadığı belirtilen açıklamada, Kuzey Kore'nin, Kore Yarımadasındaki barış ve istikrarın korunmasına büyük önem verdiğini ama nefsi müdafaa için Kuzey Kore topçu bataryalarının yine ateş açmaya hazır olduğunu vurgulandı.

 

'ABD'de sorumlu'

Kuzey Kore hükümeti, Salı günü gelişen ve iki Kore arasında gerginliği artıran olayda ABD'nin de sorumluluk payı bulunduğunu bildirdi. Kuzey Kore resmi haber ajansı KCNA tarafından yayımlayan mesajında, Kuzey Koreli üst düzey askeri bir yetkili, Çin ve Kore Yarımadasını ayıran Sarıdeniz'in ''bir barut fıçısı'' haline geldiğini, çatışma riskinin hep yüksek olduğunu, bu durumdan da ABD'nin sorumlu olduğunu belirtti.

Üst düzey askeri yetkili mesajında, "ABD sorumlu, çünkü iki Kore arasındaki savaşın bitiminde (1950-53), iki Kore'yi ayıran sınır çizgisini tek taraflı olarak çizen ABD'nin ta kendisidir" ifadesini kullandı. Yetkili mesajında, "Böylece, ABD Salı günkü karşılıklı ateş açılma olayındaki sorumluluğundan kaçamaz" vurgusu yaptı.

Çin: Her türlü askeri tahrike karşıyız

Çin Başbakanı Ven Ciabao, Kore Yarımadasında gerginliğin tırmanmasına neden olan gelişmelerle ilgili yaptığı açıklamada, ülkesinin "her türlü askeri tahrike" karşı olduğunu beyan etti. Rusya'nın başkenti Moskova'yı ziyarete eden Başbakan Ven Ciabao'nun sözleri, Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından kamuoyuna aktarıldı. Bakanlığın internet sitesinde yer alan açıklamasında Ven, Çin'in kararlı bir şekilde, Kore Yarımadasındaki barış ve istikrarın korunmasından yana olduğunu belirtti. Şu an ki durumun "karanlık ve karmaşık" olduğunu kaydeden Ven, tarafların çok itidalli davranmaları, uluslararası camianın da gerginliği azaltmak için daha fazla çaba sarfetmesi gerektiğinin altını çizdi.

Ven, istikrarı korumanın en iyi yolunun Kore yarımadasının nükleer silahlardan arındırılması hedefleyen altılı görüşmelere yeniden başlamak olduğunu savundu. Kuzey Kore'yi, ekonomik ve diplomatik destek karşılığında nükleer silah geliştirmekten vazgeçirmek amacıyla 2003'de başlatılan, ABD, Çin, Rusya, Japonya, Güney ve Kuzey Kore'nin katıldığı altılı görüşmeleri Nisan 2009'da tek taraflı olarak durduran Kuzey Kore yönetimi son olarak, bu görüşmeleri sürdürmeye hazır olduğunu açıklamıştı.

Kore yarımadasında Salı günü Güney ve Kuzey Kore arasında karşılıklı ateş açılmasıyla patlak veren gerginliğin ardından ABD ve Güney Kore olayın geliştiği bölgede 28 Kasım Pazar günü, ortak askeri tatbikat yapma kararı almış, tatbikata katılmak üzere ABD'nin nükleer uçak gemisi USS George Washington, Tokyo'nun güneyindeki bir donanma

Güney Kore, adalara askeri güçlerini takviye edecek

Kore Yarımadasında gerginliğin tırmanmasına neden olan gelişmelerin ardından, Güney Kore'nin Sarıdeniz'de yer alan ve Kuzey Kore'ye yakın 5 adasında bulunan askeri güçlerini takviye edeceği bildirildi.

Güney Kore Devlet Başkanlığı'nın üst düzey sözcüsü Hong Sang-Pyo yaptığı açıklamada, "Sarıdeniz'de, Güney Kore'nin kuzeybatısında bulunan ve Kuzey Kore'ye yakın 5 adamızda konuşlandırılmış askeri birliklerimizi belirgin bir şekilde güçlendireceğiz" dedi.

Sözcünün bu açıklamasını, Kuzey Kore hükümet yetkililerin, "Kuzey Kore'nin, gerekirse kendini korumak için, yine ateş açmaya hazır olduğunu" bildiren yazılı açıklamasından sonra yaptığı belirtiliyor.

Çin basını: ABD ve Güney Kore'nin tutumu çelişkili

Çin basını, Kore Yarımadasındaki gerginlikle ilgili olarak ABD ve Güney Kore'yi eleştirdi. İngilizce yayımlanan Global Times gazetesinin yorumunda, "ABD ve müttefiklerinin, Çin'den Kore Yarımadasında etkin rol oynamasını isterken çelişkili davrandıkları" ileri sürüldü.

"ABD ve Güney Kore basınının yoğun Çin karşıtı duygular içinde olduğu" belirtilen yorumda, "bu ülkelerin bir yandan Kuzey Kore'ye baskı yaparken Çin'in de kendi yanlarında yer almasını, diğer yandan da Çin'in Pyongyang yönetimi üzerindeki özel etkisini kullanmasını istedikleri" ifade edildi. Yorumda, "bunun, bu ülkelerin ben-merkezci düşünceleri ile Kuzey Kore sorununun çözümüyle ilgili yetersizlikleri arasındaki çıkmazı yansıttığı" görüşüne yer verildi.

"Çin'in dış politikasının temel ilkelerinden birinin Kore Yarımadası ve civarında istikrarın korunması olduğu" kaydedilen yorumda, "Pekin yönetiminin Kuzey Kore ile ilişkilerinde bu ilkeye aykırı davranmadığı ve Güney Kore ile ilişkilerinde de bu ilkeyi uyguladığı" belirtildi.
 

'ABD ile ittifak güvenliği garanti etmez'

Kuzey ve Güney Kore arasındaki son çatışmadan sonra ABD ve Güney Kore'nin ortak askeri tatbikat kararı aldıkları hatırlatılan yorumda, "Belki Seul yönetiminin Kuzey Kore konusunda ABD ile ittifaka başvurmaktan daha iyi bir seçeneği yok, ancak gerçekler ABD ile ittifakın kendi güvenliğini garanti edemediğini gösterdi" denildi.

"Geçmişteki deneyimlerin ABD'nin bölgedeki askeri varlığının Güney Kore'nin çevresinde genel güvenliği sağladığı, ancak geçen Salı günü olduğu gibi küçük çaplı çatışmaları önleyemediği" ifade edilen yorumda şu görüşlere yer verildi: "ABD'nin askeri varlığı nükleer silah gibi stratejik caydırıcı işlevi olabilir, ancak artık çatışmaların önlenmesine yaramıyor. Hatta Kuzey Kore ile sorunlarda ABD ile ittifakı Güney Kore için sık sık dezavantaj oluyor. Ortak askeri tatbikatlar geçmişte Kuzey Kore'yi caydırmada başarılı olamadı, bu kez ne kadar etkili olacağı da tartışmalı."

"Güney Kore'ye daha fazla, Kuzey Kore'ye daha az güvenlik" politikasının Kore Yarımadasında istikrarın sağlanmasını zorlaştıracağı ifade edilen yorumda, Güney Kore'nin geçmişteki politikalarının güvenliği sağlayamadığı belirtildi.
 

'Kuzey Kore'deki açlığın bedelini bölge ödüyor'

"Kuzeydoğu Asya ülkelerinin büyük ekonomik ve ticari çıkarları olduğu ve hepsinin kendi güvenliklerini sağlamaya çalıştığı" kaydedilen yorumda, "Kuzey Kore'deki açılık ve güvenlik eksikliğinin uzun süredir göz ardı edildiği ve bunun bedelini bütün bölgenin ödediği" vurgulandı. Yorumun sonunda, "Kuzey Kore ile çevresi arasındaki büyük farkın daha geniş bölgenin güvenliği için belirsizlik getireceğine" işaret edildi. Yurt içinde ve dışında İngilizce yayımlanan China Daily gazetesinin manşetinde ise ABD ve Güney Kore'nin deniz tatbikatı yapacakları belirtilirken, Çinli uzmanların, bunun bölgede gerilimi tırmandırabileceği uyarısına yer verildi.

Güney Kore Meclisi, Kuzey Kore saldırısını kınadı

Güney Kore, ABD ile bu ay içinde yapacağı ortak askeri tatbikatla Kuzey Kore'ye "açık bir mesaj" vermeyi hedefliyor. Güney Kore Dışişleri Bakanlığından bir sözcü, "ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'la yapılan telefon görüşmelerinde, tatbikat aracılığıyla Kuzey Kore'ye son olaylara ilişkin açık bir mesaj verebileceğimizi kararlaştırdık" dedi.

Dışişleri Bakanlığından bir başka yetkili de Seul'ün, Pyongyang'a karşı BM Güvenlik Konseyi'ne sunacağı bir dizi önlem üzerinde çalıştığını söyledi. Güney ve Kuzey Kore arasında karşılıklı ateş açılmasıyla patlak veren gerginliğin ardından ABD'nin nükleer uçak gemisi USS George Washington Kore sularına doğru hareket etmiş, Seul'deki Amerikalı yetkililer geminin, Güney Kore ile pazar günü başlayacak tatbikata katılmak üzere Tokyo'nun güneyindeki bir donanma üssünden yola çıktığını belitmişti.
 

Kınama ve özür talebi

Bu arada Güney Kore meclisi, Kuzey Kore'nin saldırısını kınayan bir kararı bugün oy çokluğuyla kabul etti. Parlamentonun bütün üyelerinin hazır bulunduğu toplantıda, milletvekilleri 1'e karşı 261 oyla BM Sözleşmesi ve iki ülke arasındaki anlaşmaları ihlal eden Kuzey Kore'yi kınayan bir kararı onayladı. Oylamada, 9 milletvekilinin çekimser oy kullandıkları belirtildi. Kararda ayrıca Kuzey Kore'den, saldırıdan dolayı özür dilemesi istendi ve hükümete, Kuzey'in gelecekteki provokasyonlarına karşı sert ve ivedi eyleme geçmesi çağrısında bulunuldu.