"Bölücülük üzerinden siyaset yapılıyor"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bir süredir AKP ve DTP arasında süren kavganın mahalli seçimler öncesinde yürütülen “danışıklı dövüş” olduğunu söyledi. Erdoğan'ı bölücülük üzerinden kirli siyaset yapmakla suçlayan Bahçeli, “Bölücülük üzerinden çok tehlikeli ve kirli bir siyaset yapan Başbakan’ın içine düştüğü ve gerçek kimliğine ayna tutan çelişkiler yumağı, her yönüyle ibret ve esef verici bir ikiyüzlülük örneğidir” dedi.

Yayınlanma: 04.11.2008 - 11:11
Abone Ol google-news

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bir süredir AKP ve DTP arasında süren kavganın mahalli seçimler öncesinde yürütülen “danışıklı dövüş” olduğunu söyledi. Bahçeli, “Yaklaşan mahalli iradeler seçim sürecinde milletimizi yeni bir kavganın eşiğine getiren iktidar partisi ile bölücü mihraklar arasındaki danışıklı dövüş, kamuoyunun gözü önünde cereyan etmekte, silahların gölgesinde başlatılan bir seçim kampanyası bütün gerilimi ile sürdürülmektedir” dedi.

Bahçeli, Cumhuriyetin 85’nci yıldönümünün, ‘Cumhuriyet kuruluş felsefesi, ilkeleri ve bütün temel değerlerinin horlandığı ve sorgulandığı, terör ve bölücülük sorununun siyaset sahnesine taşındığı ve uluslar arası bir sorun haline dönüştürülmesi yolunda önemli mesafeler alındığı, Türkiye’nin her alanda krizden krize sürüklendiği bir gerilim ve kaos ortamında’ kutlandığını belirterek “Ateşle imtihandan geçen Türkiye’yi bu noktaya getiren; Terörle mücadelede aciz ve hareketsiz, etnik bölücülük konusunda fırsatçı ve şaibeli, ekonomi yönetiminde vizyonsuz, pusulasız ve beceriksiz, dış politikada teslimiyetçi ve ilkesiz, siyasi kirlenme, ahlaki yozlaşma, yolsuzluk ve soygunda pervasız, Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti olmuştur” dedi.

 

"Başbakan bölücülük üzerinden kirli siyaset yapıyor"

Başbakan ve AKP’nin böyle bir zeminde, bölücülüğe hizmet yarışı olarak görülecek bir rekabetin tarafı olmasının, bölücülük konusundaki içten pazarlıkçı tutumunu ortaya koyduğunu savunan Bahçeli şöyle konuştu: “Bölücülük üzerinden çok tehlikeli ve kirli bir siyaset yapan Başbakan’ın içine düştüğü ve gerçek kimliğine ayna tutan çelişkiler yumağı, her yönüyle ibret ve esef verici bir ikiyüzlülük örneğidir. Başbakan’ın polis kordonu altında salonda yaptığı parti toplantılarında, bölücülerin ise taş ve sopalarla sokak ve caddelerde yürüttüğü bu kampanya, ülkemizin nasıl bir sinsi tuzağa çekilmeye başladığını da ortaya koymuştur.Başbakan meydanlarda ilan edilen ihanete ve yaşanan rezalete rağmen bu ağır sorunu basit bir belediyecilik hizmeti seviyesine indirgemiş, toplanmayan çöplere, temizlenmeyen sokaklara atıfta bulunarak silahlı bölücülerin ve silahsız uzantılarının eylemlerini tanımlamaktan ısrarla kaçınmıştır.”

 

"Başbakanın karşılaştığı manzara üzdü"

Erdoğan’ın Güneydoğu’ya yaptığı ziyaret sırasında karşılaştığı manzaranın herkesi üzdüğünü ifade eden Bahçeli, “Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı sıfatı taşıyor olması meydana gelen olayların vehametini ve bu durum karşısında duyduğumuz kaygıları daha da artırmaktadır. Ancak ziyaret esnasında yaşanacak bu tepkiler öngörülerek devletin egemenlik kudretine ve makamın ağırlığına uygun tedbirlerin aldırılması da Başbakan’ın yetki ve sorumluluğu içindedir” dedi. Erdoğan’ın yaşanan olaylara rağmen hiçbir şey olmamış gibi “etnik kimlikleri okşamaya” devam ettiğini belirten Bahçeli, “Buradan sormak lazım; Bölücülerin kimlik siyaseti yaptığını sürekli söyleyen Başbakan, artık bir tekerleme haline getirdiği alt kimlik tahrikleriyle kendisi neyin siyasetini yapmaktadır? Sözde eleştirdiği bölücü mihrakların söylemleri ile kendi kimlik siyaseti arasında nasıl bir fark bulunmaktadır?” sorularını yöneltti.

 

"Başbakan rüzgar ekti fırtına biçiyor"

Sokaklara taşan eylemlerin, terör örgütünün stratejik anlamda yeni bir safhaya geçiş göstermeye başladığını ortaya koyduğunu söyleyen Bahçeli, AKP ve Başbakan Erdoğan’ın ise “yıllardır ektiği rüzgarı şimdi fırtına olarak biçtiği”ni kaydetti. Bahçeli, Başbakan Erdoğan ile DTP arasındaki “ya sev ya terk et” tartışmalarını da değerlendirdiği konuşmasında şunları söyledi: “Bir zamanlar AKP hükümet üyelerinin konutlarında ağırlanan, mahkumiyetleri hülle ile ortadan kaldırılan bölücü mihraklara, şimdi ülkeyi terk etmelerini söylemek, yıllardır süren gaflet ve ihanet arasındaki hassas gidiş gelişlerin bir itirafı, bunca can ve mal kaybının bütün sorumluluğunun ilk ağızdan kabul edilmesi olarak yorumlanmalıdır. Başbakan Erdoğan’ın arkasında binlerce mağdur bırakan çekirgenin üçüncü kez sıçrayamayacağına dönük açıklaması, altı yıllık iktidarları döneminde defalarca sıçramasına göz yuman hükümetin düştüğü aczin ve tarihi yanılgının bizzat başbakan tarafından itirafıdır. Ancak ne üzücüdür ki, bu kayıp yılların faturası ‘özür dilenerek’ telafi edilemeyecek kadar büyük ‘kusura bakmayın yanıldım’ denilemeyecek kadar ağır bedellere mal olmuştur.”

 

Bahçeli'den doğalgaz zammına tepki

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, doğalgaza yapılan zamma tepki göstererek “zaafı olmayan bir yönetim, zaafından dolayı aziz milletimizin yaklaşan kış aylarında ısınmasına mani olacak düzeyde bir zammın meydana gelmesi, tam anlamıyla AKP hükümetinin kusurudur” dedi. Bahçeli, bakanların “doğalgazda indirime gidilebileceği”ne yönelik açıklamalarını “Türk Milletiyle alay etmekten başka bir anlam taşımamaktadır” şeklinde değerlendirdi. Bahçeli, “Kendi hata ve ihmallerinin bedelini hiçbir suçu günahı olmayan aziz millet fertlerine ödetmeye çalışan AKP zihniyeti, utanmaz bir şekilde yaptıklarının sorumluluğunu başka yerlere yüklemeye, kendilerinin bile inanmadığı mazeretlerde aramaya çalışmalarının siyasi bedelini mutlaka ödeyecektir” diye konuştu.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler