Savaş mağduru Iraklıların umudu Türkiye

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Türkiye'ye göçmen olarak getirilen Iraklılardan Tokat'a yerleştirilen ailelerin başından geçenler, savaş ve sonrasında yaşanan acıları gözler önüne seriyor.

Yayınlanma: 03.12.2008 - 09:17
Abone Ol google-news

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Türkiye'ye göçmen olarak yerleştirilen, çoğunu Hristiyan Iraklıların oluşturduğu 200 aile, bir süre önce geldikleri Tokat'ta ev kiralayarak yaşamlarını sürdürmeye başladı.

Belediye Başkanlığı Aşevi Müdürlüğü'nden günlük yemek ihtiyaçlarını da karşılayan Iraklı ailelerden 3'ü, toplam 9 kişilik nüfuslarıyla Gazipaşa Mahallesi'nde apartman dairesinde yaşıyor.

Aile bireylerinden 39 yaşındaki Jenan Solaka Rafo, kendileriyle birlikte Irak'tan göç eden ve Türkçe bilen Haydar Mustafa'nın tercümanlığı aracılığıyla Irak'taki savaşın ardından Hristiyanlara karşı çok büyük tepki oluştuğunu ve bunun kendileri için büyük tehdit haline geldiğini öne sürdü.

Eskiden Bağdat'ta yaşadıklarını ifade eden Rafo, ''Daha sonra Amerikan askeri girince özellikle Hristiyanlara düşmanlık başladı. Bağdat'ın en büyük bölgesi olan Dora'da Hristiyanlara karşı çok intikam hissi doğdu. En sonunda başka çaremiz kalmadığından Türkiye'ye geldik. Biz de şu anda çok memnunuz Türkiye Cumhuriyeti'nden. Bize kucak açtılar'' diye konuştu.

Yardıma ihtiyaçları olduğunu belirten Rafo, ''Durumumuzu siz de görüyorsunuz. Bizi BM yerleştirdi. Tokat'ta uzun süre kalacağız. İnsanları başka şehirlere de gönderdiler. 1,5 yıl burada kalınca ne yapacağız? Her şey pahalı. Irak'tan gelenlerin çoğunda hastalık var. Çoğu da kanser hastası. Bunlara doktor gerekiyor'' dedi.


Meme kanseri hastası Iraklı kadının yaşadıkları

45 yaşındaki Nejma Oraha Toma ise Irak'ta Hristiyan olarak tehdit edildiklerini, Musul'da da barınamadıklarını iddia etti.

ABD askerinin 2003 yılında gelmesinin ardından çok çeşitli silahlar kullanıldığını öne süren Toma, şöyle konuştu: ''O silahlardan zannediyorum ki kanser oldum. Çocuklarımla beraber orada petrol satmaya çalıştık ama olmadı. Oradaki bir parti bizi çok tehdit etti. Onlardan dolayı evimizi terk ettik geldik. Daha sonra Musul'a gittik. Orada da bize 'siz burada yaşayamazsınız' dediler. Mecbur kaldık orayı da terk ettik ve Türkiye'ye geldik. Çok hastayım ve meme kanseriyim. Ameliyat oldum. Doktora ihtiyacım var. Bulunduğumuz evde de kirada oturuyoruz.''


Birinin iş ortağı, birinin kocası kaçırıldı

Lika Miakail Yousif (36) de Bağdat'ta bayan kuaför dükkanı olduğunu, iş ortağının savaş zamanı kaçırılması nedeniyle zor günler geçirdiğini ve iş yerini kapatmak zorunda kaldığını belirtti.

Tokat'ta dinlerini yaşama konusunda sorunla karşılaşmadıklarını, insanların herkese aynı gözle baktığını bildiren Yousif, ''Bağdat'ta yaşıyordum ve kuaför dükkanımız vardı. Güzel yaşıyorduk ama teröristler ortağımı kaçırdılar, tehdit edildim, dükkanı kapatmak zorunda kaldım. Musul'a geldikten sonra ise Türkiye'ye geldim. Musul Bağdat'tan daha zordu. Özellikle Hristiyanları istemiyorlardı'' diye konuştu.

49 yaşındaki Sada Yousif Rafo ise kocasını geçen yıl kaçırdıklarını, daha sonra oğlu ve kızıyla Türkiye'ye geldiklerini söyledi.

Evde yaşayan ailenin en küçük üyesi olan 13 yaşındaki Sali Odişo ise Bağdat'tayken 6. sınıf öğrencisi olduğunu ifade ederek, ''Okulumu terk ettim çünkü okulu bombaladılar. 4 gün önce Irak'tan arkadaşlarımla görüştüm ve en sevdiğim arkadaşımın kaçırıldığını öğrendim'' dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler