"Bu bir bilgisayar oyunu"

İsrail, Lübnan'dan İsrail'in kuzeyine 3 kez roket saldırısı düzenlendi. Roketler Lübnan’ın güney sınırından İsrail’in 8 kilometre içerisine düştü. İsrail ordu radyosu, kuzeye yapılan roket saldırılarından sonra İsrail'in de Lübnan tarafına top atışı yaptığını duyurdu.

Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora, hem Lübnan'dan İsrail'e füze atanları, hem de İsrail'in buna verdiği karşılığı kınadı. Sinyora, Lübnan'dan İsrail'e füze saldırısı düzenlenmesinin, 2006'da Hizbullah ile İsrail arasındaki savaşı sona erdiren BM Güvenlik Konseyi kararının ihlali olduğunu vurgulayarak, bu saldırıları düzenleyenlerin bölgedeki istikrarı bozmak isteyen kişiler olduğunu söyledi.
 

Öte yandan, Lübnan'da görev yapan BM barış gücü UNIFIL'in komutanı Tümgeneral Claudio Graziano, bir UNIFIL yetkilisi aracılığıyla yaptığı açıklamada, İsrail ve Lübnan'a azami itidal çağrısında bulundu.

Graziano'nun durumun daha da tırmanmasından kaçınmak için taraflara azami itidal çağrısında bulunduğunu belirten yetkili, UNIFIL'in Lübnan'dan İsrail'e füze saldırısı düzenleyenleri belirlemek amacıyla gerekli adımları attığını ve bölgede ek askerler konuşlandırıldığını kaydetti.

İsrail ordu radyosu, "Celile'nin batısına atılan roketlere İsrail ordusunun karşılık verdiğini" belirtti. Radyo, ayrıca İsrail, savaş uçaklarının da kuzeye yöneldiklerini ve bölge üzerinde uçuş yaptıklarını açıkladı.

Saldırıyı üstlenen çıkmadı

Ordu radyosuna konuşan yorumcular, kuzey bölgesine yapılan roket saldırılarını değerlendirirken roketleri atanların Hizbullah'ın onayını almış küçük bir Filistinli grup olabileceğini, İslami Cihad militanlarının da bu roketleri atabileceğini söyledi.

İsrailli yorumcular ise saldırıyla ilgili olarak Lübnan'da konuşlanan Filistinli gerilla gruplarını işaret ediyorlar. Ordu radyosuna konuşan yorumcular, roketleri atanların Hizbullah'ın onayını almış küçük bir Filistinli grup olabileceğini, İslami Cihad militanlarının bu roketleri atabileceğini söylemişti.

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi-Genel Komutanlık (FHKC/GK) lideri Ahmed Cibril de, geçen hafta İsrail'e karşı yeni bir cephe açma tehdidinde bulunmuştu.

Lübnan kabinesindeki Hizbullah'ı temsil eden Çalışma Bakanı Muhammed Fneyş, AP'ye yaptığı açıklamada, Hizbullah'ın İsrail'i hedef alan roketlerden haberdar olmadığını belirtti.
Lübnan'dan İsrail'e bu sabah en az 3 roket atıldığı, İsrail'in buna topçu ateşiyle karşılık verdiği bildirilmişti.

İsrailli Bakan Rafi Eitan da Lübnan'dan İsrail'e düzenlenen roket saldırılarından Hizbullah'ı değil, Lübnan'daki Filistinlileri sorumlu tutmuştu. Saldırıların sorumluluğunu henüz üstlenen olmadı.

İsrail durmuyor

İsrail bir yandan ateşkes görüşmeleri için Hamas ve Filistinli yetkililerle görüşmek için Mısır'a heyet gönderdiğini açıklarken, diğer yandan Gazze'yi bombalamaya devam ediyor.

İsrail uçaklarının Gazze'de düzenlediği hava saldırılarının 13. gününde 3 Filistinli öldü, 14 Filistinli yaralandı.İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik kara harekatında da bu sabah bir İsrailli subayın çatışmada öldüğü açıklandı.

Ayrıca İsrail askerlerinin Gazze'de bir BM yardım kamyonuna ateş açtığı, sürücünün öldüğü bildirildi.

BM sözcüsü Abdad Ebu Hasna, saldırının İsrail'in yardım geçişlerine izin vermek için bombardımana ara verdiği sırada olduğunu söyledi. Hasna, BM'nin yardım dağıtımını İsrail'le işbirliği içinde yaptığını hatırlatarak, aracın BM bayrağı ve amblemi taşıdığını belirtti.

İsrail ordusu olayı soruşturduğunu açıkladı. İsrail'in bir BM okulu yakınındaki saldırısında 30'dan fazla kişi ölmüştü. Bu son olayın BM ile İsrail arasındaki gerilimi artırabileceği belirtiliyor.

Musa: Daha fazla bekleyemeyiz

Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, BM Güvenlik Konseyi'nin artık bir karar kabul etmesi gerektiğini belirterek ''Daha fazla bekleyemeyiz'' dedi.

BM'de temaslarına devam eden Musa, gazetecilerin soruları üzerine, Libya tarafından hazırlanan ve ateşkes çağrısında bulunan karar tasarısının bir an önce oylanmasını istediklerini belirterek ''Artık daha fazla bekleyemeyiz, Konsey'in sorumluluğunu yerine getirmesi gerekir'' dedi.

Musa, sorular üzerine karar tasarısında birtakım değişikliklerin olabileceğini ima etti.
Ateşkes çağrısında bulunan bir başkanlık açıklaması hazırlayan Batılı ülkelerin ise Libya tasarına sıcak bakmadığı biliniyor.

BM Güvenlik Konseyi'nin kararları bağlayıcılık taşırken, başkanlık açıklamalarının böyle bir bağlayıcılığı bulunmuyor.

Afganistan'dan Filistin'e destek

Afganistan'da binden fazla kişi, Gazze Şeridi'nde İsrail'e karşı savaşmak için gönüllü oldu.
"İsrail'e Ölüm", "Amerika'ya ölüm" yazılı pankartlar taşıyan onlarca genç Afgan erkeği, İsrail'e karşı savaşçı olarak yazılmak için başkent Kabil'deki Milad ül-Nebi camisinin kütüphanesinde sıraya girdi.

Caminin imamı ve kampanyanın organizatörü Habibullah Assam, "Binden fazla cesur Afgan, Gazze'deki İsrail askerlerine karşı savaşmak için isimlerini yazdırdı" diyerek, ülke genelinde bu rakamın 10 bine yaklaştığını söyledi.

Assam, aralarında doktorlar ve öğretmenlerin de bulunduğu yüzlerce Afganın da Filistin halkına kan bağışında bulunmak için gönüllü olduğunu belirtti.

"Abbas'a karşı çıkmayacağız"

Gazze'deki Hamas yönetiminin sözcüsü Tahir Nunu, Mahmud Abbas'a devlet başkanlığı görev süresiyle ilgili karşı çıkmayacaklarını söyledi. Hamas, Abbas'ın 4 yıllık görev süresinin bu gece yarısı dolduğunu belirterek, bu tarihten sora kendisini Filistin lideri olarak tanımayacağını bildirmişti.

Tahliyeler sürüyor

Gazze Şeridi'nde, çifte vatandaşlığa sahip bir grup Filistinlinin tahliyesi sürerken, Erez sınırından geçen 29 yaşındaki Kanada pasaportlu Nesrin Elmedhun, Gazze için "Şehir öldü" dedi.

Nesrin Elmedhun, işlemlerinin tamamlanmasından sonra 3 ve 7 yaşlarındaki 2 oğluyla Erez'de beklerken gazetecilere, Gazze'deki durumu ve yaşadıklarını anlattı. Gazze'nin Şeyh Rıdvan mahallesinde yaşayan ailesini görmek için 3 Aralık'ta geldiği bölgeden 1 Ocak'ta çıkması gerekirken saldırıların başlaması nedeniyle çıkamadıklarını kaydeden Elmedhun, "Her taraf bombalanıyor. Kız kardeşimin evinin yanındaki bina bombalandı. Duvarlar üzerimize yıkıldı. Daha dün 2 cami bombalandı" dedi.

Çocuklarının sürekli patlayan bombalardan çok korktuğunu, onlara ilk başta bilgisayar oyunu oynandığını söylediklerini ifade eden Nesrin Elmedhun, bir süre sonra bunun da işe yaramadığını belirtti.

Gazze'deyken İsrail ordusundan telefon uyarısı alıp almadıkları sorusu üzerine, "Evet saat 05.30'da Arapça konuşan biri aradı" diyen Elmedhun, telefondaki kişinin "Bu bir kabus, daha da artacak. Sorumlusu Hamas" dediğini aktardı.

Elmedhur, Gazze'daki durumla ilgili kimin sorumlu olduğu sorusuna şöyle yanıt verdi:
"Kimin sorumlu olduğu önemli değil. İnsanlar ölüyor, ölüyor, ölüyor... Kimse bir şey yapmıyor. Tüm bu olan bitenden hem İsrail, hem Hamas sorumlu. Her ikisine de öfkeleyim."

Saat 07.30 dolayında Gazze Kızılhaç merkezinin önünden otobüse bindiklerini, iki saat bekledikten sonra Erez'de İsrailli görevlilerin yeşil ışığıyla yola koyulduklarını, Erez yakınlarına gelmeden bir saat kadar da yolda bekletildiklerini anlatan Elmedhun, "Normal Erez yolunu değil, benim daha önce bilmediğim bir güzergahı izledik. Etrafta fazla yerleşim yoktu, olanlar da yerle bir olmuştu" dedi.

Son 8 yılda ailesini sadece 3 kez görebilen Nesrin Elmedhun, "Eşim Amman'da bizi bekliyor. Oradan beraber Londra'ya gideceğiz. Geride bıraktıklarım için çok üzülüyorum. Bir daha onları görüp göremeyeceğimi bilmiyorum" diye sözlerini tamamladı.

Tahliye işlemleri sabah saatlerinden beri sürüyor, ancak çok küçük bir grup Erez'den çıkabildi. Bugün 300 dolayında yabancı pasaportlu Filistinlinin Erez'den tahliyesi bekleniyor. Aralarında 10 dolayında Türk de bulunuyor.

İsrailli iki yetkili Kahire'de

İsrailli iki yetkili, Gazze Şeridi'ndeki çatışmaları sona erdirmeyi hedefleyen Mısır'ın planını görüşmek üzere Mısır'ın başkenti Kahire'ye geldi. Mısırlı diplomatlar, dün yaptıkları açıklamada, ateşkes görüşmelerini İsrail, Filistin yönetimi ve Hamas temsilcileriyle ayrı ayrı yapacaklarını kaydetmişti.

Abbas- Zapatero ateşkesin sağlanması için biraraya geliyor

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Gazze için acilen ateşkesin sağlanması amacıyla Fransa ve Mısır'ın sunduğu planı desteklediklerini ve bu inisiyatifi konuşmak üzere yarın Mısır'ın başkenti Kahire'ye gideceğini söyledi.

İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero ile başkent Madrid'de görüşen Filistin Devlet Başkanı Abbas, düzenlenen ortak basın toplantısında, "Fransız-Mısır inisiyatifinin olumlu sonuçlanmasını, başarılı olmasını istiyoruz" dedi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarının bugün 13. günü olduğunu, bölgedeki hastanelerin, okulların yıkılıp, yüzlerce masum kadın ve çocuğun öldüğünü belirten Abbas, önceliklerinin ateşkesin sağlanması olduğunu, daha sonra bölgede barış ve istikrar için iç programlarını uygulamayı istediklerini ifade etti.

"Ortadoğu'da barış olmadan dünyada tam barış olmayacak" diyen Abbas, BM, AB, Rusya, Çin ve diğer birçok ülkenin bölgede barış istediğini kaydetti.

Abbas, bugün Lübnan'dan İsrail'e atılan roketlerle ilgili olarak yöneltilen soruya, "Bunu herkes kınadı bireysel bir şey olduğunu düşünüyoruz" cevabını verdi.

İspanya Başbakanı Zapatero da İsrail'in Gazze'ye saldırılarında masum insanların ölmesiyle ilgili, "Hiç kimse ya da hiçbir şey bunu haklı kılamaz" derken, İspanya olarak Gazze'ye, 1.5 milyon avroluk insani yardıma 5 milyon avro daha ek yaptıklarını açıkladı.

Zapatero da Fransa-Mısır planına tam destek verdiklerini belirtti ve ateşkesin acilen sağlanmasını, sonrasında daha dengeli yeni bir yol haritası üzerine çalışılması gerektiğini söyledi. İspanya Başbakanı, "Ortadoğu'da sürekli ve adil bir barış için olmazsa olmaz iki şart vardı. Bunlar, Filistin devletinin tanınması ve İsrail devletinin güvenliğinin garanti edilmesidir" dedi.

"Asla teslim olmayacağız"

Hamas yetkililerinden Muhammed Nazzal, Gazze'de asla teslim olmayacaklarını belirterek, İsrail askerlerine karşı ev ev savaşacaklarını söyledi.

Hamas'ın Şam'daki siyasi bürosunun üyelerinden Nazzal, Suriye devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, askerler Gazze'nin derinliklerine nüfuz ederse İsrail'e ağır kayıplar verdireceklerini belirtti.

İsrail'in Hamas'ın roket atışlarını durdurmak gerekçesiyle Gazze'ye yaptığı şiddetli saldırıda 700'e yakın Filistinli öldü, 3 binin üzerinde Filistinli yaralandı.
 

"Ateşkes girişimi geçerli bir temel teşkil etmiyor"

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi lideri Halid Abdülmecid, Mısır'ın Gazze Şeridi'nde daimi bir ateşkesi öngören girişiminin "geçerli bir temel teşkil etmediğini" söyledi.

Aynı zamanda, aralarında Hamas'ın da bulunduğu merkezi Suriye'nin başkenti Şam'da bulunan Filistinli örgütlerin sözcüsü de olan Abdülmecid, "Başta Hamas olmak üzere Filistinli örgütler, Mısır'ın girişiminde krize çözüm için geçerli bir temel görmemektedir" ifadesini kullandı.

Mısır'ın girişiminin, aralarında İslami Cihad ile Hamas'ın bulunduğu, Şam'daki 8 Filistin örgütü arasında müzakere edildiğini de belirten Abdülmecid, Fransa ile Mısır'ın girişiminin çözüm bulunmasına katkı sağlamadığını, çünkü düşmanın (İsrail) saldırılarına devam etmesine olanak sağlayacak biçimde direnişi ve Filistin davasını tehdit ettiğini söyledi.

Sözcü, Filistinli hareketlerin Gazze'de uluslararası gözlemci güçlerin de bulunmasını reddettiğini belirtti ve bunun nedenini de, böyle bir şeyin "işgalin güvenliğini savunmaya ve direnişe karşı ablukayı güçlendirmeye yarayacağı" şeklinde açıkladı.

Abdülmecid, İsrail'in saldırılarına son vermesini, İsrail askerlerinin çekilmesini, ablukanın kaldırılmasını ve Gazze ile başta Refah olmak üzere geçiş noktalarının açılmasını istediklerini de kaydetti.

Peres: Gazze, İran uydusu olmamalı

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Gazze'nin bir İran uydusu olmaması gerektiğini söyledi.
İtalyan La Repubblica gazetesine demeç veren Peres, Gazze'nin İran uydusu olmaması için, ateşkes değil, terörün son bulmasını istediğini belirtti ve "Bizim hedeflerimiz açık: Gazze'nin bir İran uydusu haline gelmesini istemiyoruz ve ateşkes değil, terörün son bulmasını istiyoruz. Hamas atışlarına son vermeli" ifadesini kullandı.

Peres, "Savaşı uzatmak istemiyoruz. Gazze'de toprak heveslerimiz de yok. Bu operasyonla barış için bir umut var" dedi.

Ateşkesi, müzakerelerin yeniden başlamasını ve Hamas ile Filistin Yönetimi arasındaki diyaloğu öngören Mısır ve Fransa'nın barış planının "genel bir fikir" oluşturduğunu belirten Peres, ayrıntıların görüşülmesi gerektiğini ve bunun zaman alacağını kaydetti.

Peres, "Daha önce hiç görülmemiş bir durumla karşı karşıyayız. Karşımızda meşru olmayan biçimde bir toprağı kontrol eden bir terör örgütü var. çocuklarının, kadınlarının hayatını kurtarmayı umursamıyor ve okullarımızı bombalıyor" dedi.
İsrail'in Gazze'de BM idaresindeki bir okulu vurmasıyla ilgili soru üzerine İsrail Cumhurbaşkanı, "BM Genel Sekreterine BM'nin birçok binasının teröristlerin faaliyetleri için korunma amaçlı kullanıldığını söyledik ve kendisinden bu sorunu çözmesini istedik. Bu yapılmadı" diye konuştu.

Peres, "Hamas, çocukları canlı kalkan olarak kullanıyor, teröristleri hastanelerde, silahları da camilerde saklıyor. Bu okullardan bize ateş açıldı. Hamas sınır tanımıyor, onu hiçbir şey durdurmuyor" ifadesini kullandı.

"3 gün içinde ateşkes sağlanmasını diliyoruz"

Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Ebul Geyt, Gazze Şeridi'nde 3 gün içinde ateşkesin sağlanmasını dilediklerini söyledi.
 

Ebul Geyt, El Hayat gazetesine verdiği demeçte, "ölüm makinesi İsrail'in operasyonlarının devam ettiğini hayal edemiyorum" diyerek, en fazla 72 saat içinde ateşkese varılmasını umduklarını belirtti.
 

Mısır Dışişleri Bakanı, ateşkes önerisinin en az ilk 2 noktasında anlaşmaya varmayı istediklerini ifade etti. Önerinin bu noktaları, sınırlı bir dönem için ateşkese varılmasını ve geçiş noktalarının açılmasını içeriyor.

Öneriyi görüşmek üzere İsrailli bir heyetin bugün Kahire'ye gitmesi bekleniyor. Kahire'den dün ayrılan Hamas yetkilileri, Mısır'ın planının Şam'daki liderleri tarafından inceleneceğini belirtmişlerdi.

Feyyad: İnsani felaket

Filistin Başbakanı Selam Feyyad, İsrail'in Gazze'ye saldırısındaki Filistin kayıplarının, İsrail devletinin kurulduğu 1948-49 savaşını hatırlatan milli bir felaket olduğunu söyledi. Feyyad, Ramallah'ta gazetecilere yaptığı açıklamada, "Gazze'de halkımız, bir insani felaketle karşı karşıya. Bu, 1949'dan beri görülmemiş yeni bir Nakba" dedi. "Nakba", Filistinlilerin İsrail'in kuruluşu için kullandıkları, "felaket" anlamına geliyor.

Papa: Askeri seçenek çözüm değil

Papa 16. Benediktus, Gazze'de askeri seçeneğin Hamas ile İsrail arasındaki anlaşmazlığı gidermekte bir çözüm olmadığını söyledi.

Papa, Vatikan'da akredite diplomatik misyon temsilcileriyle yıllık toplantısında, "Bir kez daha söylemek istiyorum, askeri seçenek bir çözüm değil, nereden ve hangi biçimde gelirse gelsin şiddet sert dille kınanmalıdır" dedi.

Uluslararası toplumun bu konudaki tavrının belirleyici olabileceğini belirten ve uluslararası topluma çağrıda bulunan Papa, halkın kabul edilebilir yaşam koşullarına kavuşması için ateşkesin yürürlüğe girmesini istedi.

Papa'nın bu açıklamayı, "Adalet ve Barış Konseyi" Başkanı Kardinal Renato Martino'nun İsrail'in tepkisini çeken "Gazze büyük bir toplama kampı" açıklamasından sonra yapması dikkati çekti.

Kardinal Martino, daha sonra sözlerinde İsrail karşıtı bir şey bulunmadığını söylemişti.

Blair: Şiddeti sona erdirecek bir anlaşma yok

Orta Doğu Dörtlüsü'nün özel temsilcisi Tony Blair, Gazze'de şiddeti sona erdirecek bir anlaşmanın mümkün olduğuna inandığını söyledi.

Blair, yapılacak herhangi bir anlaşmanın, İsrail ve Hamas arasında bir ateşkes planını, Gazze-Mısır sınırı altındaki tünellerin kapatılmasını ve sınır geçişlerinin yeniden açılmasını içermesi gerektiğini söyledi.

Fransa'nın Europe-1 radyo kanalına demeç veren Blair, ''Bir anlaşmaya varılmasının mümkün olduğuna inanıyorum'' diye konuştu. Ateşkesin kısa dönem için çözüm olacağına, uzun dönem içinse İsrail ve Filistin arasında kesinlikle müzakereli bir barış süreci gerektiğini söyleyen Blair, 18 aylık Orta Doğu özel temsilciği görevi sürecinde bölgedeki sorunların çözülebilir olduğu halde, hala çözülmediğini görmekten dolayı hayal kırıklığı yaşadığını da sözlerine ekledi.

Eski İngiltere Başbakanı Blair, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, ABD ve Rusya'dan oluşan Orta Doğu Dörtlüsü'nün özel temsilciliğini yürütüyor.

"Hamas'tan hesap sorulmalı"

İsrail Ordusu Sözcüsü General İlan Tal, çok sayıda insanın ölümüne yol açan Gazze'deki BM okuluna saldırısından Hamas'ı sorumlu tuttu. "Size ateş açılırsa karşılık verirseniz" diyen Tal "Hamas'tan hesap sorulması gerektiğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin de katkıda bulunacağı bir uluslararası gözlemci gücü olasılığına ve operasyonların ikili askeri işbirliğine etkisi konusunda "Biz askeriz, bunlar siyasi sorular, hükümete sorun" diyerek yorumlamaktan kaçınan Tal, "İsrail kamuoyunun, Türkiye ve Türk halkına çok takdir ettiğini düşünüyorum" demekle yetindi.

Gerek Türk polisi, gerek İsrail güvenlik görevlilerinin olağanüstü güvenlik önlemlerini sürdürdüğü İsrail Büyükelçiliği'nde düzenlenen video konferansı sırasında bir grup Türk gazetecisinin sorularını yanıtlayan General İlan Tal, İsrail'in Gazze'de yürüttüğü operasyonların ana amacının, Hamas'ın roket saldırılarının hedefi olan İsrail'in Güneyindeki sivillerin güvenliğinin sağlamak olduğunu söyledi.

Operasyonların planlandığı gibi yürüdüğünü, "esas hedefe ulaşılıncaya kadar operasyonları sürdürme niyetinde oldukları"nı belirten Tal, "İsrail bilinçli olarak sivilleri hedef almıyor. Hamas, sadece İsrail'lilerin değil, kendi halkının hayatına değer vermiyor. Bu duruma son vermeye kararlıyız ve bunun için ne kadar güç gerekirse o kadar güç kullanırsınız. Gerekli olduğu kadar devam etmeye kararlıyız" şeklinde konuştu.

Çatışma sona ermeli

İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının sona ermesi gerektiğini bildirdi. Ortadoğu gezisine katılan AB heyetinde yer alan Carl Bildt, ülkesine geldikten sonra temaslarıyla ilgili olarak basına yaptığı açıklamada, ABD, AB, Türkiye ve Norveç'in işbirliğiyle Gazze'de sınırı kontrol görevinin Mısır'a verilebileceğini, böylece içeriye silah girmesinin önünün kesileceğini kaydetti.

Gazze'de silahı bırakma girişimlerini desteklediğini ifade eden Bildt, bölgede İsrail ile Hamas arasındaki çatışmaların durması gerektiğini ve siyasal anlaşmanın şart olduğunu vurguladı. Filistin'in bağımsız bir devlet olması gerektiğini dile getiren Bildt, Gazze'nin ekonomik tecritine son verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

BM okuluna saldırı

General Tal, operasyonların öncesi sivilleri uyardıklarını da vurguladığı video konferansı sırasında bir soru üzerine de İsrail güçlerince vurulan BM okulu için "Okul olayı, Hamas'ın halkı kalkan olarak kullanmasının trajik bir örneği" ifadesini kullandı. Tal, yaptıkları soruşturmanın okul alanında bir Hamas grubunun bulunduğunu, olaydan Hamas militanlarının sorumlu olduğunu gösterdiğini, bu konuda çok emin olduklarını belirterek "Size ateş açılırsa, karşılık verirseniz" dedi. Tal "Bunun için Hamas'tan hesap sorulması gerektiğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

Lübnan'dan İsrail'in kuzeyine ateşlenen roketler için "münferit bir olay olduğunu düşünüyoruz. Yorum yapmak için çok erken" diyerek herhangi bir şey söylemekten kaçınan Tal, büyük sivil kayıplara dikkat çekilerek "Hamas için 'terör örgütü' diyorsunuz ama İsrail bir devlet olduğuna göre uluslar arası hukuka göre hareket etmesi gerekmez mi?" yolundaki soruya "Hamas terör örgütü ve biz demokratik bir ülkeyiz. Biz uluslar arası hukuka uygun bir biçimde hareket ediyoruz. Uluslar arası hukukun bir ülkenin saldırıldığında kendi savunmasına olanak tanıyor" karşılığını verdi.

Bir sivilin hayatının İsrailli olsun, Filistinli olsun, değerli olduğunu da vurgulayan Tal, "Hayat önemlidir. Biz sadece misilleme yapıyoruz ve hedefimiz Hamas militanları" dedi.
General Tal, İsrail'in operasyon sırasında kullandığı silahlara ilişkin bir soruya "Biz sadece uluslar arası hukuka göre meşru olan ve diğer Batı ülkelerince kullanılan silahları kullanıyoruz" yanıtına verdi. "Bu durumu Hamas tetikledi. Başka seçeneğimizin olmadığını düşünüyoruz."

Türkiye ile askeri işbirliği konusu

Bu arada, İsrail Ordusu Sözcüsü Tal, bir uluslararası gözlemci gücünün konuşlandırılması ve bu güçte Türkiye'nin de yer almasına ilişkin bir soruya "Bu hükümet için bir soru. Biz demokratik bir ülkeyiz ve bu konularda talimatların hükümetten alıyoruz" diyerek yanıtlamak istemedi.

Tal ayrıca, Gazze operasyonlarının Türkiye ile yoğun askeri ilişkiler ve işbirliğini etkileyip etkilemeyeceğine ilişkin bir soruyu da aynı gerekçe ile yanıtlamaktan kaçınan Tal "İsrail kamuoyunun, Türkiye ve Türk halkına çok takdir ettiğini düşünüyorum" demekle yetindi.

Ölü sayısı 700'ü aştı

İsrail'in 27 Aralık'ta başlayan Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında ölü sayısının 763'e çıktığı bildirildi.

Filistinli kurtarma servisleri, bombardımanlara ara verilmesinden faydalanarak sayısız yeni cesedin bulunduğunu ve yeni kanlı bombardımanlarda ölü sayısının 763'e tırmandığını açıkladı.
Gazze Şeridi'ndeki acil servis baş sorumlusu Muaviye Hasaneyn, dün gece ölü sayısının 700 eşiğini geçtiğini hatırlattığı açıklamasında, bugünkü yeni saldırılar sonrasında, aralarında çocuk ve kadınların yer aldığı 20 kadar kişinin cesedinin bulunduğunu ve bombardımanlara 3 saat ara verilmesi sırasında bina enkazlarından cesetlerin çıkarıldığını kaydetti.

Hasaneyn, "Cebaliye, Atatra ve Zeytun mahalleleri başta olmak üzere, girebildiğimiz bölgelerde yeni cesetlerin bulunmasıyla ölü sayısı 763'e ulaştı" dedi.