Futbolumuzda antrenör kıyımı

Bu durumun en önemli nedenlerinden biri kulüp yönetimlerinin daha önce de belirttiğimiz üzere bakış açılarının kısa vadeli oluşu ve acele, panik ve sadece günü kurtarmaya yönelik kararlar almasıdır. Oysa futbolda başarıyı yakalamak hele takım henüz yeniden yapılanıp da kurulmuşsa zaman, sabır ve istikrar gerektiren uzun bir süreçtir. Ancak kulüplerimizde gözlediğimiz kadarıyla yönetimler kısa yoldan kısa sürede ulaşamayacakları hedefler belirliyor. 3-4 maç işler kötü gittiğinde de o kısa vadeli sonuçların tek nedeni teknik adammış gibi davranıp görevine son veriyorlar veya oluşturdukları baskı ortamıyla teknik direktörün istifa etmesine yol açıyorlar.

Teknik adam değişikliği kısa vadede olumlu sonuçlar vermiş gibi görünse de uzun vadede çözüm getirdiklerini sandıkları sorunlar aslında daha da derinleşiyor veya yineleniyor. Çünkü bir takımda antrenör değişikliğinin etkili olabilmesi için sadece bu yetmez; köklü bir felsefe ve kafa değişikliği de 'mutlaka' ve 'mutlaka' gereklidir. Eldeki mevcut teknik adamı değiştirmeyip ona huzurlu bir çalışma ortamı sağlansa her şey farklı olabilir. Her şeyden önce kulüp yönetimlerinin kafa yapısı değişmelidir. Çünkü ülkemizdeki 'kafa' yapısına göre bir takımda işler yolunda gitmezse bunun ilk sorumlusu teknik adamdır Bu düşünce değişmediği, sansasyonel spor medyasının oluşturduğu baskı da azalmadığı sürece teknik adamlarla ilgili yanlış kararlar verilmeye devam edecektir. Hakkında doğru ya da yanlış yorumlar yapılan teknik adamların başarıda da başarısızlıkta da payı Halit Deringör'ün de belirttiği gibi yüzde 15'i geçmez.