Amatör duyguyla çalışıyorum

Yönetmen Ömer Faruk Soruk şimdilerde 2. Dünya Savaşı'na girmeyen bir ülkenin gözünden savaşı anlatan bir film yapmanın peşinde. 'Tutkal' isimli bu filmde Andy Garcia'nın oynamasını istiyor. Bir de 'FilmAkademİstanbul' projesi için gün sayıyor.

Yayınlanma: 30.09.2012 - 14:43
Abone Ol google-news

Ömer Faruk Sorak pek çok ilkle anılan bir yönetmen. Çektiği filmler ve klipler birer fenomen. “Vizontele”, “Aşk ve Gurur”, “G.O.RA”, “Yahşi Batı”, “Aşk Tesadüfleri Sever” ilk akla gelen filmleri. Fatih Erdemci, Teoman, Ayşegül Aldinç, Mahsun Kırmızıgül, Kenan Doğulu, Şebnem Ferah ve REDD’e çektiği klipler de kırılma noktaları. Sorak'a göre başarısının sırrı profesyonel duygulardan sıyrılıp işin bir parçası olmaya çalışmasında saklı. Zaten ilk günkü heyecanıyla da yoluna devam ediyor. Unutulmaz filmler yapmak istiyor.

- Ben çok başka bir yerden başlamak istiyorum ilk soruya. 90’lı yılların sonunda bizi esir alan Fatih Erdemci’nin "Ben Ölmeden Önce” klibini hatırlıyorum. Dönemin çok ilerisindeydi o çalışmanız. Ne dersiniz?

- “Ben ölmeden Önce” benim de unutamadığım bir video. Zaten Fatih'in şarkısının çok büyük önemi var o klibin başarısında. Bir de ben gerçekten etkilendiğim şarkılara yaptığım kliplerde başarılı oldum. Profesyonel duygulardan sıyrılıp, o işin tamamının bir parçası hissettiğim islerimden biridir “Ben Ölmeden Önce”.

- Geçen yıl “Aşk Tesadüfleri Sever” ile başka bir kapıyı açtınız. “Aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni” olmak da var işin ucunda...

- Unutulmaz filmler yapmak istiyorum evet! Ama özellikle aşk filmleriyle unutulmaz olmak gibi bir hedefim yok. Kendimden çok yaptığım işlerin unutulmazlığının peşindeyim. Yerel hikâyelerle hem yurtta hem de dünyada...

- Filmografinizde dram, komedi ve fantastik temalar hâkim. Nedir sizin beyazperde ile alıpveremediğiniz?

- Filmografimin önemli bir parçasını o filmleri yaptığım insanların hayalleri oluşturuyor. Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan gibi isimlerin hayalleri... “Sınav” ve “Aşk Tesadüfleri Sever” filmleri belki benim filmografim için daha doğru örnekler olabilir. Beyazperde ile ilgili tek derdim var; o da Türk sinemasının dünyada saygın bir yere gelmesine katkıda bulunmak.

- Siz alçakgönüllü davransanız da “Ömer Faruk Sorak sineması” diye bir kavram artık oluştu. Ayrıca sürekli kendinizi yeniliyorsunuz, yaptığınız işlerde. İlerde neler göreceğiz?

- Üzerinde çalıştığım birkaç dönem filmi projesi var. Kendi tarihimiz içinde bugüne kadar çoktan yapılmalıydı dediğim türden projeler.

- Türkiye’de ve dünyada en çok çalışmak istediğiniz oyuncular kimler?

- Türkiye’de çalışmak istediğim çok oyuncu var. Hepsinin adını burada sıralayamayacağım kadar çok. Örnek vermek gerekirse yurtta Kıvanç Tatlıtuğ, Binnur Kaya, Engin Günaydın, Güven Kıraç, Ali Atay. Dünyada Morgan Freeman, Sean Penn, Robert de Niro ilk aklıma gelenler.

- Röportaja başlarken Fatih Erdemci demiştik, arada onlarca iyi klip çektiniz ama Redd- “Yavaş Yavaş Yavaş”ın da yeri ayrı. Sanırım bazı müzisyenlerle farklı bir bağ kuruyorsunuz?

- Gerçekten de insan ve arkadaş olarak bir bağ oluşuyor aramızda. Onlar bana güveniyor, hem kendilerini hem de şarkılarını emanet ediyor. Ben de yine tamamen amatör duygularla benmişim, benimmiş gibi sahipleniyorum hem şarkılarını hem de onları. REDD, Şebnem Ferah, Kenan Doğulu, Yalın, Feridun Düzağaç bu isimlere örnek.

- 2. Dünya savaşına girmeyen bir ülkenin gözünden bir hikâye çekecektiniz. İsmi de “Tutkal” olacaktı. Andy Garcia’nın oynamasını istiyordunuz. Nedir son durum?

- Senaryosunun üçüncü draftı bitti. Sanırım bir üç draft daha yazarız. Bir yandan da çok evrensel bir hikâye olduğu için uluslararası ortaklıklar arayışımızı sürdürüyoruz. Tabi ki bu nitelikte oyuncu arayışımız da devam ediyor. Andy Garcia bu isimlerden biri.

- Bir de sizin sinemanızdaki yönetmenliğin olmazsa olmazları neler?

- İşi tesadüfe bırakmayan, ne yaptığını bilen, kimden neyi ne kadar isteyeceğinin ve alacağının farkında, sağduyulu, kriz çıkarmayan, tam tersi krizi yönetebilen, soğukkanlı ama sevecen, anlayışlı ve anlatabilen insandır yönetmen.

- Film Akademisi kuruyorsunuz. Nasıl çıktı bu proje ve kafanızda neler var bu akademi için?

- Sektörümüzün her zamankinden daha çok kalifiye insana ihtiyacı var. Film sektöründe Türkiye, Amerika dahil bir çok ülke için ciddi bir cazibe merkezi. “FilmAkademİstanbul” projesi, yerli ve yabancı film şirketlerinin kalifiye personel ihtiyacını karşılayacak bir potansiyel yaratmayı hedefliyor. Öte yandan genç ve yetenekli arkadaşları da sektöre kazandırmak gibi bir amacımız var. Uygulamaların profesyonel hayat içinde yapıldığı, başarılı olanların da hemen iş hayatına kazandırıldığı bir amaç bu. Ekonomik durumu yeterli olmayan yetenekli gençlere de burslar vererek, onları da hayata kazandırmak, en büyük dileğimiz.

[email protected]


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler