Türkiye'nin enerji potansiyeli tartışıldı

Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Dündar Çağlan, artan enerji ihtiyacına paralel olarak, dünya enerji hammadde kaynaklarına hakim olma savaşlarının da artarak sürdüğünü belirterek, ''21. Yüzyılın enerji haritaları yeniden çizilmektedir'' dedi.

Yayınlanma: 05.02.2009 - 12:18
Abone Ol google-news

Jeoloji Mühendisleri Odası'nın (JMO) düzenlediği ''Türkiye'nin Enerji Kaynakları Potansiyeli ve Kayseri'nin Yeri'' konulu sempozyum, Kayseri Kadir Has Kongre Merkezi'nde başladı.

Sempozyumun açılışında konuşan JMO Başkanı Dündar Çağlan, 2 gün sürecek sempozyumda, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak tüm dünyada sanayileşmenin, kalkınma ve yaşamın temel faktörü olan enerji ve doğal kaynakların enerji üretimindeki yerini ve önemini tartışacaklarını kaydetti.

Sempozyumda ayrıca, petrol, doğal gaz, kömür gibi fosil enerji yakıtlarının yanında, yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları olan rüzgar, güneş, hidroelektrik ve jeotermal gibi temiz ve çevreci olan enerji kaynaklarının da ele alınacağını ifade eden Çağlan, Kayseri'nin enerji potansiyelindeki yerinin de tartışılacağını bildirdi. Dünyada enerji kaynaklarına hakim olma savaşları verildiğini vurgulayan Çağlan, şöyle devam etti: ''Artan enerji ihtiyacına paralel olarak, dünya enerji hammadde kaynaklarına hakim olma savaşları da artarak sürüyor. Hegemonya mücadeleleri, özellikle Orta Asya, Kafkaslar ve Orta Doğu ile bu bölgelerin pazara açıldığı koridor ülkelerde sıcak ve soğuk savaşlar şeklinde kendini göstermektedir. Emperyalist ülkeler, Afganistan'da ve Irak'ta olduğu gibi ya kan ve işgallerle ya da dayattıkları yasalarla ülkelerin enerji kaynakları üzerinde hakimiyet kurmakta, Orta Asya ve Hazar bölgesindeki üretim paylaşımları ile dünya enerji kaynakları üzerinde hegemonyasını genişletmekte, 21. yüzyılın enerji haritaları yeniden çizilmektedir.''

Türkiye'de 2007 yılı enerji tüketimi verilerine göre, yüzde 32 ile doğal gaz ve yüzde 29 ile petrolün ilk sıraları aldığını, doğal gaz ve petrolün enerji kullanımında yüzde 61'lik bir kısmı kapsadığını ifade eden Çağlan, ''Toplam enerjide yüzde 74, petrolde yüzde 93 ve doğal gazda ise yüzde 97 oranında dışa bağımlı bir ülke durumundayız'' dedi.

Türkiye'nin ham petrol ve doğal gaz rezervleri açısından zengin olmadığının bilindiğini, kalan üretilebilir ham petrol rezervinin 36,6 milyon ton, 2008 yılı üretiminin ise 2,1 milyon ton olduğunu da vurgulayan Çağlan, yeni keşifler olmaması halinde Türkiye'nin yaklaşık 17 yıllık rezervi bulunduğunu kaydetti. Türkiye'de nükleer santral kurulmak istenmesinin enerji ihtiyacından değil, siyasal tercihten kaynaklandığını ileri süren Çağlan, şöyle konuştu: ''Nükleer santraller bir dizi olumsuzluğa sahiptir. Nükleer santraller, hammadde ve teknoloji olarak tamamen dışa bağımlıdır. Nükleer santral inşaat maliyetleri öngörülenin 6 katı artmış durumdadır. Bu santralin pahalı bir seçenek olduğu artık bilimsel ve ekonomik çevreler tarafından da kabul edilmektedir. Nükleer enerji ile ucuz elektrik üretimi sağlanacağı bir hayaldir.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler