"Krizi Türkiye'den uzak tutacağız"

Ekonomik ve Sosyal Konsey Toplantısı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapıldı. Türk-İş, Memur-Sen, Hak-İş, TÜSİAD, TZOB, TİSK temsilcilerinin de katıldığı toplantıda istihdamla ilgili işsizliği önleme paketi ele alındı. Toplantı öncesinde bir konuşma yapan Erdoğan, küresel krizin başladığı andan itibaren gerek bakanların, gerek kendisinin ilgili kesimlerle sürekli iletişim içinde olduğunu söyledi. Reel kesim ve çalışan kesimin temsilcileri ile gerçekleştirilen toplantılarda, kriz sürecini, alınması gereken önlemleri hep bir birlikte ele aldıklarını kaydeden Erdoğan, özellikle çalışma hayatını ilgilendiren konularda sorunları sık sık masada değerlendirme gayretinde olduklarını ifade etti.


"Kriz Türkiye kaynaklı değil"

ESK'da sosyal taraflarla birlikte küresel finansal krizin istihdam üzerinde ortaya çıkardığı etkileri ve alınacak tedbirleri değerlendireceklerini belirten Erdoğan, "İçinden geçmekte olduğumuz bu kriz ülkemiz kaynaklı bir kriz değildir. ABD kaynaklı bu kriz, az ya da çok tüm dünya ülkelerini etkilemiştir. ABD başta olmak üzere Almanya, İtalya, Çin, Hindistan gibi bir çok ülke krizi çok yakından hissetmiş, büyümeleri negatif gerçekleşmiştir. Krizin ilk sinyallerinin geldiği andan itibaren Türkiye olarak gelişmeleri çok yakından takip ettik. Tedbirlerimizi de yeri ve zamanı geldikçe uygulamaya koyduk, koyuyoruz" dedi.

Daha önce 30'a yakın tedbiri kamuoyunun bilgisine sunduklarını hatırlatan Erdoğan, "Bu tedbirlerle 2008'in son 6 ayında piyasaya yaklaşık 10 milyar TL likidite enjekte edilmiş, bu da krizin etkilerini önemli ölçüde hafifletmiştir" diye konuştu.
 

"Sigortalı sayısı arttı"

Krizin önemli etkilerinden birinin işsizlik olarak ortaya çıktığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: "Gelişmiş ülkelerde dahil bir çok ülkede milyonlarca kişi işini kaybetti. İşsizlik sorunu sadece bu dönemin, bu kriz sürecinin sorunu değildir. İşsizlik gelişmiş ve gelişmekte olan bir çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de kronik sorunların başında gelmektedir. 2001 krizi sonrasında yıl sonunda yüzde 8.4 olarak gerçekleşen işsizlik, yine bu krizin etkisi ile 2002 sonunda da yüzde 10.3 olarak gerçekleşmiştir. 2007 sonunda da yüzde 9.9'a kadar düşürülmüş, en son açıklanan Ekim verilerinde ise yüzde 10.9 olmuştur. TÜİK verileri incelendiğinde 2002 sonunda 2008 sonuna kadar istihdam artışı 1 milyon 846 kişi olmuştur. Tarımdan çıkan 1 milyon 68 bin ücretsiz aile işçisi de dikkate alındığında 6 yılda toplam 2 milyon 914 bin kişi iş sahibi olmuştur. Şurası da çok önemli 1990'dan 2002'ye kadar 12 yıllık sürede zorunlu sigortalı sayısında 1 milyon 776 bin artış gerçekleşirken, 2002'den bu güne 6 yıllık sürede 3 milyon 800 bin artış sağlanmıştır. Yani işsizlik oranı ciddi oranda düşmese bile, yeni iş imkanları oluşturularak artması önlenmiştir."


"Tek bildirge tasarısı TBMM'de"

Aynı süreçte mali disiplinden taviz verilmeyerek enflasyonun tek haneli rakamlara indirildiği de söyleyen Erdoğan "İşsizliğin artışını önlemek için hükümet olarak çok boyutlu tedbirler uyguluyoruz. Geçtiğimiz yıl istihdam paketi çıkararak işverenler üzerindeki idari ve mali işleri, mali bir çok yükü kaldırdık. Kriz sürecinde de işsizliğin artışını önlemek için de tedbirlerimizi kademe kademe uyguluyoruz" şeklinde konuştu.

En son Bakanlar Kurulu'nda alınan kararla kısa çalışma ödeneği üzerinde bir takım yeni düzenlemeler gerçekleştirdiklerini de kaydeden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Kısa çalışma ödeneği şartlarını iyileştirerek istihdamı korumayı amaçlıyoruz. Vergi beyannamelerini tekleştiriyoruz. Bürokrasiyi azaltarak işverene kolaylık sağlayan tek bildirge uygulamasını hayata geçiriyoruz. Bununla ilgili tasarıyı TBMM'ye sevk ettik. Bugün de ESK toplantısında mevcut durumu ele alacak, tedbirlerimizi gözden geçirecek, eğer varsa alınması gereken tedbirleri değerlendireceğiz."
 

"Sosyal diyalog önemli"

Erdoğan, krizin başta çalışanlar olmak üzere, dar gelirli kesim üzerinde etkilerini en aza indirmek için samimi bir çalışma içinde olduklarının altını çizerek konuşmasını şöyle tamamladı:  "Bu krizin faturasını çalışanların ödememesi için tedbirlerimizi kararlılıkla alıyoruz. Şu ana kadar Türkiye bu noktada son derece başarılı bir performans izlemiştir. Aldığımız ve alacağımız tedbirlerle krizi Türkiye'nin uzağında tutmaya devam edeceğiz. Türkiye ekonomisi bu güce ve dirence sahiptir. Hiç kuşkusuz bu süreçte sosyal diyalog en önemli araçtır."

'Daimi Özel İhtisas Komisyonu kurulacak''

Ekonomik ve Sosyal Konsey toplantısında, İstihdamın Arttırılması Daimi Özel İhtisas Komisyonu (DÖİK) kurulması kararlaştırıldı.

Toplantının ardından Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı'ndan yapılan açıklamada, küresel ekonomik krizin başta işsizlik olmak üzere her alanda önemli etkiler yarattığı belirtilerek, işsizliğin toplumsal ve bireysel yaşam kalitesini etkilediği ve bu açıdan istihdamın artırılması ve işsizliğin azaltılmasının hayati önem arzettiği belirtildi. Açıklamada, kısa çalışma ödeneği miktarının yüzde 50 artırılmasına, ödeneğin süresinin 3 aydan 6 aya çıkarılmasına, kadın ve gençlerin istihdamına yönelik sağlanan teşviğe başvuru süresinin ve 49 ile yönelik yatırım teşviklerinin süresinin 1 yıl uzatılmasına, stopaj ve primde tek bildirge sistemine geçilmesine ve kimi işlemlerde vergi ve harçların düşürülmesine yönelik hazırlanan yasa tasarısının TBMM'ye sevkedildiği kaydedildi.
Açıklamada, geçen yıl çıkarılan istihdam pakedine ve alınacak yeni önlemlere yönelik bilgilerin paylaşıldığı ifade edilirken, sektörel önlemlerin sonuçlandırılması ve bu kapsamda alınacak önlemlerin istihdam üzerinde olumlu etkileri olacağı üzerinde durulduğu ifade edildi.

İstihdamla ilgili yapılması gereken çok boyutlu çalışmalara da yer verildiği belirtilen açıklamada, DÖİK'in kurulmasının kararlaştırıldığı kaydedilerek, şöyle denildi: ''İşgücüne katılım oranları, işgücü talebi, istihdam yaratma kapasitesi anlamında KOBİ'ler istihdam ve işsizliği etkileyen iç ve dış talepdeki değişimler, meslek edindirmeye odaklanılması, yapısal sorunlar için farklı yaklaşımlar benimsenmesi ve alınan tedbirlerin izleme ve değerlendirmesinin DÖİK tarafından yapılabilmesi konuları üzerinde duruldu. Toplumda alınması gereken tedbirlerin bir an önce uygulamaya getirilmesi, işçi-işveren ve hükümet arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi vurgulandı. Konseyin daha sık aralıklarla periyodik olarak toplanması ve yapısının güçlendirilmesi kararlaştırıldı.''