"Sekizinci Emir: Çalmayacaksın"

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, Davos'ta, Peres'e Tevrat'taki On Emir'den altıncısını hatırlatan Başbakan'a, "Madem eline Tevrat'ı aldı ve Tevrat'taki emirleri önemsedi, O halde sekiz, dokuz ve onuncu emirleri de okumasını tavsiye ediyorum. Sekizinci Emir: 'Çalmayacaksın' diyor" dedi.

Yayınlanma: 09.02.2009 - 11:22
Abone Ol google-news

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, TBMM'de yaptığı açıklamada, İstanbul'da hafta sonu 40 milletvekiliyle gerçekleştirilen parti çalışmasını ve Başbakan Erdoğan'ın CHP'ye yönelik sözlerini değerlendirdi.

Halkın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na, büyük sevgi ve ilgi gösterdiğini, bunun, 29 Mart'ta yapılacak seçimlerde sandığa yansıyacağını ifade eden Okay, İstanbul'daki toplantılarda binlerce insanın, ''Hırsızların korkusu Kılıçdaroğlu'' diye slogan attığını söyledi.

Okay, vatandaşların, yolsuzluk ve hukuksuzluklara karşı büyük tepki içinde olduğunu öne sürerek, şunları kaydetti:
''Davos'ta, Peres'e Tevrat'taki On Emir'den altıncısını hatırlatan Başbakan'a, madem eline Tevrat'ı aldı ve Tevrat'taki emirleri önemsedi, O halde sekiz, dokuz ve onuncu emirleri de okumasını tavsiye ediyorum. Sekizinci Emir: 'Çalmayacaksın' diyor.

Dokuzuncu Emir: 'Yalan söylemeyeceksin' diyor. Onuncu Emir: 'Başkasının hakkını gasp etmeyeceksin' diyor. Seçim sürecinde Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olacağını görünce, anlaşılan Sayın Başbakan'ın vücut kimyası bozuldu.''

Başbakan Erdoğan'ın, Kılıçdaroğlu'na yönelik söylemlerde bulunurken ''iftira ettiğinden'' söz ettiğini ifade eden Okay, ''Eğer Kılıçdaroğlu'nun söyledikleri iftiraysa, neden AK Parti'nin iki genel başkan yardımcısı görevlerinden ayrıldı? Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek neden suspus oldu?'' diye sordu.

Okay, Kılıçdaroğlu'nun iddialarını belgeleriyle ortaya koyduğunu savunarak, ''Sayın Başbakan, yüksek perdeden bağırarak, üslubu bozarak, hakaretamiz konuşarak, Kılıçdaroğlu'nun ortaya koyduğu gerçekleri gözden kaçıramaz'' dedi.

Okay, Başbakan Erdoğan'ın, ''CHP'nin geçmişine saldırarak Cumhuriyet'in değer ve kazanımlarından dolaylı olarak intikam almak'' istediğini de ileri sürdü.

Çağdaş yaşamı ve demokrasiyi, modern Türkiye'yi yaratan CHP'nin kurucusunun Mustafa Kemal Atatürk olduğunu ifade eden Okay, Erdoğan'ın üslubunun, seçimlerde karşılaşacağı olası oy kaybının endişesinden kaynaklandığını iddia etti.

 

''Türkiye'ye kıtlığı, yoksulluğu bu iktidar getirmiştir"

Okay, TBMM'deki basınla sohbet toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarında, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef almasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Okay, Kılıçdaroğlu'na katkı için hafta sonu 40'ı aşkın milletvekiliyle İstanbul'a gittiklerini anımsattı ve izlenimlerini paylaştı. İstanbul'da vatandaşların, Kılıçdaroğlu'na ''inanılmaz ilgi ve sevgi gösterdiğini'' ve ''Hırsızların korkusu Kılıçdaroğlu'' diye slogan attığını anlatan Okay, Erdoğan'ın, Kılıçdaroğlu'nu hedef almasının, ''panik ve korkudan kaynaklandığını'' iddia etti.

Okay, 29 Mart'ta yapılacak seçiminde, İstanbul'un AKP'nin elinden çıkacağını ileri sürdü.
Başbakan Erdoğan'ın, Kılıçdaroğlu'na ''iftira etmekle'' suçladığını ifade eden Okay, Kılıçdaroğlu'nun her söylediğini belgeleriyle kanıtladığını söyledi.

Kılıçdaroğlu'nun ortaya koyduğu belgelerin, AKP'nin 2 genel başkan yardımcısını istifa etme zorunda bıraktığını savunan Okay, ''Kemal Bey, Dişli olayından başladı, AKP'nin iki tane azı dişini çekti'' dedi.

Melih Gökçek'in de suspus olduğunu, doğalgaz sayaç paralarının bir kısmını iade ettiğini anlatan Okay, ''Dişli olayını kanıtlamış. Dengir Mir Mehmet Fırat tartışmasında iddiasını kanıtlamış, Melih Gökçek tartışmasında iddiasını kanıtlamış bir kişi, nasıl iftiracı olur? Aksine Türk halkının gözünde erdemli, dürüst, namuslu bir politikacı kimliğiyle siyasetini sürdürüyor. Türk halkı, İstanbul halkı, Başbakan'ın düşündüğüne kesinlikle katılmıyor'' diye konuştu.

Okay, Kılıçdaroğlu'nun, Başbakan Erdoğan'a, ''Ekrem Tosun, kim?'' diye sorduğunu, Erdoğan'ın da ''tanıyorum'' dediğini ifade ederek, şöyle devam etti:
''Ne zaman Başbakan, bir ilişkiden dolayı, bir isim ortaya atılsa, ilk söylediği tanımamak. Ofer olayında da 'tanımıyorum' dedi. Deniz Fenerinde de Mehmet Karaman'ı 'tanımıyorum' dedi. Daha sonra fotoğraf arkadaşlığı ortaya çıktı. Şimdi altın ortaklığında yetkilendirilen kişi, çocukları adına işlem yapıyor. Bunu da 'tanımıyorum' diyor. Bir gün, Sayın Kılıçdaroğlu, 'Bilal Erdoğan' dese, bir şeyle ortaya çıksa, onu da 'tanımıyorum' diyecek. Niçin 'tanımıyorum' diyor. Niçin böylesine inkarcı bir yola sapıyor.''

 

CHP'nin açılımları

Erdoğan'ın, CHP'nin çarşaf ve Kuran kursu açılımlarıyla ilgili, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, CHP'ye de dava açılması imasında bulunduğunu belirtti. ''CHP'ye dava açılmasını bekliyor musunuz?'' diye soran gazeteciyi yanıtlarken de Okay, ''Başbakan, doğruları söyleyenlere iftiracı derken, kendisi muhbirliğe soyunuyor anlaşılan'' dedi.

CHP'de sorumluluk taşıyan hiçbir kişinin, ''Kuran kursunu belediyeler açacak. Belediyeler eliyle Kuran kursu verilecek'' demediğini, ''talep ve sosyal ihtiyaç nedeniyle belediyelerin mekan tahsisi yapabileceğinin'' ifade edildiğini anlatan Okay, Kuran kursunu, Diyanet İşleri Başkanlığının vereceğini, bununla ilgili Danıştay kararı bulunduğunu ve Anayasanın da gereği olduğunu bildirdi.

 

''Başbakan dönüp kendine baksın"

Okay, Erdoğan'ın ''CHP, dini siyasete alet ediyor'' dediğine dikkati çekerek, bunun doğru olmadığını söyledi. CHP'den hiç kimsenin toplumu inananlar-inanmayanlar diye ayırmadığını belirten Okay, ''CHP'den hiç kimse, dini siyasete alet etmedi. Dini siyasallaştırmadı. Siyaseti dinselleştirmedi. CHP'den hiç kimse, 'Bu kez dindar bir cumhurbaşkanı seçeceğiz' diye seçim sloganı yapmadı'' diye konuştu.

Anayasa Mahkemesi'nin, AKP'nin ''irticanın odağı'' olduğu yönünde tespitte bulunduğunu anımsatan ve geçmiş dönemde de milli görüş çizgisinde olan 3 partinin bu nedenle kapatıldığını anlatan Okay, ''Sayın Başbakan, dönüp kendisine baksın'' dedi.

 

Bereketsiz tartışması

Okay, Erdoğan'ın CHP'ye 'bereketsiz' dediğinin anımsatılması üzerine de bunun Başbakan Erdoğan'ın ilk sözü olmadığını, geçmişte de CHP'ye yönelik olarak ''cibilliyetsiz'' dediğini ifade etti. Böyle bir üslubun Türkiye'ye yakışmadığını bildiren Okay, ''Başbakan Erdoğan'ın, hedefinin CHP'nin ötesinde, Cumhuriyetin kazanımları ve aydınlanma devrimi'' olduğunu iddia etti.

Erdoğan'ın, Cumhuriyet'i kuran, laik hukuk düzeni ve demokrasiyi getirmiş olan siyasi partinin CHP olduğunu bilmesi gerektiğini belirten Okay, şöyle konuştu:
''Tarih bilgisi veya kültürü buna yetmiyorsa, bu konuda danışmanlarından bir rapor alsın. CHP, Osmanlı'nın borcunu ödeyip, yepyeni bir Türkiye Cumhuriyeti kurdurmuştur. Ama Sayın Başbakan'ın görev yaptığı 6 yıllık süre içinde Cumhuriyet'in kuruluşundan 2002'ye kadar yapılan borcun, 1.5 katı iç ve dış borçlanma içine girmiştir. Ekonomisi perişan olmuştur. İşsizlik başını alıp gitmiştir. Esnaf kepenk kapatmıştır. Emekli perişandır. Türkiye'yi bu hale getiren bir Başbakan'ın, bereketten bahsederken daha dikkatli olması lazım. Türkiye'ye kıtlığı, darlığı, yokluğu, yolsuzluğu ve yoksulluğu bu iktidar getirmiştir.''

 

Beyaz eşya dağıtımı

Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) uyarısına rağmen, beyaz eşya dağıtımının sürdüğü anımsatılarak, girişimleri olup olmayacağının sorulması üzerine Okay, YSK'nin kararına rağmen, kamu görevlilerinin seçim rüşveti dağıtmaya devam ettiğini, bunun suç olduğunu söyledi. Okay, ''Görülen o ki AKP, yerel seçim sürecinde, seçime yönelik şaibeyi, gölgelemeyi, devlet imkanlarından her boyutta yararlanmayı göze almış. Bunu, kim yapıyor diye bakıyorsunuz. Tunceli Valisi'nin fotoğrafını görüyorsunuz. Bir AKP'li bakanın yakın akrabası olduğunu görüyorsunuz'' dedi.

 

Ergenekon soruşturması

Okay, bir gazetecinin, Ergenekon soruşturması kapsamında, emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un ''delil yetersizliğinden'' tahliye edildiğini anımsatması üzerine, ''Tolon'un niçin 7 ay hapiste tutulduğunu'' sordu.

Şener Eruygur, Sinan Aygün, Mustafa Balbay'ın niçin tutuklanıp serbest bırakıldıklarını da soran Okay, Türkiye'de, beyaz çamaşırların arasına 3-5 kirli çamaşır atılıp, bütün çamaşırların kirletilmek istendiğini söyledi.

Okay, ''Ergenekon terör örgütünün yapılanmasını gösterdiği iddia edilen şemada, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da isminin yer aldığı yönündeki değerlendirmelerin'' hatırlatılması üzerine, şemayı kimin yaptığını ve böyle bir şema olup olmadığını bilmediğini bildirdi.

''Ergenekon soruşturmasının, bir siyasi proje, bir siyasi şantaj aracı olduğunu, her an herkese ilişkin bir iftira, yalan ve safsata ortaya çıkabileceğini'' ileri süren Okay, ''Ama hiç kimse Deniz Baykal'ı bu işin içine sokamaz'' dedi.

Yaşananlardan sonra, hiç kimse Ergenekon safsatasına inanmadığını ifade eden Okay, ''siyasi sipariş Ergenekon'un korkutma, sindirme, baskılama operasyonu'' olduğunu iddia etti. Ergenekon'un, basını, sendikaları, sivil toplumu, üniversiteleri, siyasi partileri sindirme operasyonu olduğunu savunan Okay, ''Bu korku imparatorluğudur. Bu, dinci bir faşist yönetim gidişatıdır'' ifadesini kullandı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler